Perde arkasında neler oldu?
24.07.2011 - 16:51 | Son Güncellenme:
.
Dünyada ve ülkemizde geniş kitlelerin hayranlığını kazanan birçok filmin perde arkasındaki gerçekler, izleyicileri şaşırtıyor.Dünya sinemasının en sevilen filmlerin kendilerine has değişik özellikleri var. Çok sevdiğiniz bir filmde aslında başrol için başka oyuncular düşünülmüş, bazı sahneler doğaçlamaymış, bazı filmler de rekor kırmış.İşte izlenme rekorları kıran, milyonlarca seyircinin hayranlığını kazanan filmlerin bazı sırları:
Nicole Kidman, geçtiğimiz yıl Cannes'da en çok konuşulan konu haline gelen 'The Paperboy' filminde rol arkadaşı Zac Efron’un üstüne işediği sahne ile ilgili ilginç açıklamalarıyla şaşırtmıştı.
Hollywood'un başarılı ve güzel oyuncularından Nicole Kidman, 'The Paperboy' adlı filmde rol arkadaşının üzerine idrarını yaptığı zaman utangaçlık yaşamadığını ama Moulin Rouge'da şarkı söylerken ne yapacağını şaşırdığını söyledi.
Paperboy adlı filmde rol arkadaşı Zac Efron'un çıplak göğsüne idrarını yapmasıyla ilgili konuşmaya devam eden Kidman...
"Oyuncu açısından rol için ne yapılması gerekiyorsa o yapılmalı. O an siz bir karaktere can veriyorsunuz ve rolün getirisi ne ise onu yapmak zorundasınız bunu geri çevrimezsiniz aksine hakkını vermelisiniz. Yoksa hiçbir zaman başarılı olamazsınız."
Eski eşi Tom Cruise ile birlikte rol aldığı Gözleri Tamamen Kapalı filminde...
"Seks sahneleri gayet olması gereken gibiydi. Ortada şaşırtıcı bir şey yok.
"Eğer şaşırılması gereken bir şey varsa o da şiddet sahneleri seks sahnelerinden daha şok ediciydi" açıklamasında bulundu.
'Die Hard'(Zor Ölüm)
serisinde John McClane rolü için ilk başta Richard Gere düşünülmüş. Daha sonra rolü Bruce Willis kapmış.
'James Bond' serisinden 'For Your Eyes Only'(Yalnız Senin Gözlerin İçin)
filmindeki kızlardan biri eskiden erkekmiş.
'Pulp Fiction' ( Ucuz Roman) filmindeki bütün saatler saat 4:20yi gösteriyorlar.
'Fight Club'(Dövüş Kulübü)
filminin çekimleri sırasında Brad Pitt dişini kırmış, fakat canlandırdığı karakterine daha uygun olduğunu düşündüğü için çekimler bitene kadar yaptırmamış.
'Silence of the Lambs'(Kuzuların Sessizliği)
filminde Clarice Starling rolü için ilk olarak Michelle Pfeiffer düşünülmüş, ama Pfeiffer senaryoyu çok korkutucu bulduğu için oynamayı kabul etmemiş.
'Black Swan'(Siyah Kuğu)
filminde Mila Kunis'i, yönetmen Darren Aronofsky'ye rol arkadaşı Natalie Portman önermiş. Mila Kunis ve Darren Aronofsky bilgisayardan video chat yapmışlar, ve Kunis seçmelere katılmadan rolü kapmış.
'Hangover: Part 2'(Felekten Bir Gece: Bölüm 2)
de, Stu karakterinin yüzündeki dövmeyi fark ettiği anda Bradley Cooper gerçekten kahkahalara boğulmuş, yönetmen Todd Phillips de bunu filmde kullanmaya karar vermiş.
'Avatar'
, tüm zamanların 2,779,404,183$ hasılatla tüm zamanların en çok kazandıran filmi oldu. Ondan önceki rekor 1,843,201,268$'la Titanic'e aitti. İki film de James Cameron'a ait.
'The Departed'(Köstebek)
filminde Jack Nicholson'ın oynadığı çoğu sahne doğaçlamaymış.
'Twilight'(Alacakaranlık)
serisinin seçmelerine katılmadan önce, Robert Pattinson 'Twilight' kitabını duymamış, Kristen Stewart'ın "Into The Wild" performansını çok beğendiği için seçmelere katılmış.
'Marley&Me'(Marley & Ben)
filminde Owen Wilson'ın anne ve babasını gerçek hayattaki anne ve babası canlandırmış. Annesinin en çok zorlandığı şey, oğluna "Owen" diye seslenmemesi gerekmesiymiş.
