En çok tercih edilen 10 şehir

Tayland’ın kültür başkenti olan Chiang Mai, ülkenin kuzeyinin en büyük şehri. Antik Lanna Krallığı’nın eski başkenti olan şehirde tamı tamına 300 tapınak bulunuyor. Chiang Mai, Kendilerine Karen-Padung denen uzun boyunlu kabilesi, Thai mutfağının bütün yemeklerini öğreten aşçılık kursları, alışveriş ve eğlence mekânı olan gece pazarı ile her yıl ortalama 1 milyon turisti kendine çekiyor. Orkide ve kelebek bahçeleri, bambu rafting aktiviteleri, fil safarileri ile oldukça zengin aktiviteler sunan 700 yıllık şehir, ziyaretçilerine huzurlu ve eğlenceli bir tatil vaat ediyor. Paris! Aşkın şehri... Romantik kalplerin başkenti... Paris’in ne kadar özel ve güzel bir şehir olduğunu anlatmaya gerek yok. Birbirinden şık binaları, küçük dükkanları, zarif insanları, kaldırım kafeleri, barları, gece kulüpleri, restoranları ve romanlardan fırlamışçasına kişilikli atmosferiyle Paris, gerçekten de yaşanması gereken büyülü bir şehir. Barcelona'nın ruhunda tarifi zor bir orijinallik var! Katalanların cesur, avangart, inatçı, eğlenmeyi bilen ve oyuncu kimliği şehrin tüm binalarında kendini hissettiriyor. Gaudi'nin eserleri ilginçliği ile milyonları kendine çekerken, Art Nouveau (ya da İspanyolların deyişiyle modernista) akımının adsız kahramanları, sokak lambalarından banklara kadar her köşeyi güzelleştiriyor. Sanat şehirle bir olup hayata karışıyor. Güneş battığı andan itibaren Barcelona diğer yüzünü gösteriyor, sizleri sabaha kadar sürecek olan çılgın eğlencelere davet ediyor. Güney Karolina Eyaletinin Başkenti Colombia'dan sonra gözde şehir olan liman kenti Charleston, geleneksel Güney ABD, İngiliz, Fransız ve Barı Afrika kültürlerini harmanlayan eşsiz kültürü ile sanat, müzik, gastronomi ve moda unsurlarıyla dünya gündeminde yerini alıyor. Söz konusu Roma olunca, yeni bir şeyler söylemek çok zor. Neredeyse “tarihin yazıldığı yer” şeklinde tanımlanabilecek bir şehir çünkü Roma. Sokaklarında gezerken, bastığınız her taşın hikayesini düşündüren; modern hayatın doğuşuna tanıklık eden Roma, gezginleri kendine aşık ettiği gibi biraz yoruyor da. Sokaklarında kaybolup, “galeteria” ve “trattoria”larında kendinizi bir gurme gibi hissedeceğiniz; bir yandan tarihi eserler karşısında büyülenirken, diğer yandan göz alıcı butiklerde alışverişin tadına varabileceğiniz bu şehre eğer hala gitmediyseniz, bir an önce seyahat listenize eklemelisiniz.. Japon kültürünün en yoğun yaşandığı, parkları, bahçeleri, geyikleri, geyşaları ve muhteşem tapınaklarıyla binlerce yıllık tarihe ev sahipliği yapan görkemli bir şehir Kyoto. 2. Dünya Savaşı’nda güzelliği yüzünden bombalanmayan, Japonların “huzurun kaynağı” dediği Kyoto, göz alıcı mimari yapılarıyla tarihi atmosfere sahip. Tek bir çivi çakılmadan inşa edilen Kiyomuzi Tapınağı’nın muhteşem manzarasına aşık olmamak elde değil. Geyşaların yaşadığı Gion Mahallesi, bambu ağaçlarıyla dolu Arashiyama bahçesi mutlaka ziyaret edilmeli. Cape Town, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin üç başkentinden biri. Güney Afrika’nın en büyük şehri olan Cape Town; Afrika, Hollanda ve İngiliz kültürlerinin bir harmanı. Cape Town’u kuşbakışı görebileceğiniz Masa Dağı’nda, şehrin en güzel fotoğrafını çekip kendi kartpostalınızı yaratmanız mümkün. Floransa; her taşı değerli, her kaldırımı önemli, her köşesi üzerine kitaplar yazılmış bir şehir. Rönenansın evi Floransa’yı gezmeye geldiğinizde, Duomo’nun kubbesine veya Giotto’nun Çan Kulesine tırmanın. Daha da güzeli, şehir merkezinin biraz güneyindeki, 11. yüzyıldan kalma bir şaheser olan, Rönenans heykelleriyle dolu San Miniato al Monte kilisesine tırmanın. Şehrin en yüksek yamacına kurulu bu kilisenin manzarası nefesinizi kesecek. İstanbul, elinizi attığınız, başınızı çevirdiğiniz her köşesinde sanata, tarihe ve uygarlığa dair bir şeyler bulabileceğiniz; sokaklarında rengarenk insan hikayeleri okuyabileceğiniz bir “yaşayan belgesel”. Tam da bu yüzden, Travel + Leisure’ın dünyadaki en popüler şehirler listesinde ikinci sırada yer alıyor. İstanbul, geleni en samimi şekilde kabul eden; gideni ise kendine hayran bırakıp, özleten ender şehirlerden... Bir yanda tapınakları, buda heykelleri ve mistisizmi, diğer yanda ise karmaşası, trafiği ve kalabalığı ile iki hayatı bir arada yaşayan Bangkok, hiç uyumayan bir metropol… Gizemli bir nehrin kenarına dizilmiş içi buda heykelleriyle dolu antik tapınaklara, gülümseyen rahiplere, büyüleyici saraylara, mis kokulu çiçeklere ve mutlu insanlara sahip, bir masal kenti olduğunu da söylemek lazım. Kendine has kokusuyla insanı bir anda etkileyen Bangkok, sizi de kendine aşık edecek.