02.03.2025 - 07:28 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr/ÖZEL Hükümet bankacılık ve bilişim sistemleri kullanılarak işlenen dolandırıcılık ve hırsızlık suçlarına yönelik düğmeye bastı. Bu kapsamda mobil hat sahipliğine sınırlama getirilecek. Çipli kimliği olmayan banka hesabı açamayacak. Yapılması planlanan düzenlemede en dikkat çeken kısım ise ATM’den para çekme işlemleri oldu. ATM’lerde güvenlik kamerası tarafından yüz görüntüsü tespit edilemeyen kişiler ATM üzerinden işlem yapamayacak.
Peki ATM kameralarında sistemler nasıl işliyor? Kamera sistemi kişilerin yüzünün açık veya kapalı olduğunu otomatik olarak algılayabilir mi? ATM’lerde halihazırda yüz görüntüsünü tanımlayabilecek bir sistem mevcut mu? Burada sistem nasıl işleyecek? ATM'lerde yüz tanımlama sisteminin getirilmesi işlemlerin uzamasına yol açar mı?
‘YAPAY ZEKA YAZILIMLARIYLA TASARLANABİLİR’
Konuyla ilgili tüm merak edilenleri milliyet.com.tr’ye açıklayan Siber Güvenlik Uzmanı Emrullah Akdemir şu ifadeleri kullandı: “ATM’erde kullanılan kamera sistemleri genelde standartları yüksek ve nesne tanımlama kabiliyetleri olan modülleri içermektedir. Günümüzde yapay zeka sistemleriyle desteklenen yazılımlar sayesinde, ATM’lerin çevresindeki fiziksel tehditler, para çeken kişilerin stres altındaki duygu durumları, maske kullanımları vb. gibi anomali durumlar önceden tespit edilerek alarm üretecek şekilde tasarlanabilir.
ATM’LERDE YENİ SİSTEM NASIL İŞLER?
Burada kart sahibinin yüzünün karşılaştırılmasından ziyade net bir yüz tanıması yapılıp yapılmadığı üzerine bir sistem kurgulanabilir. Ben mevcut tepe kameraları yerine, ATM’ler üzerine yerleştirilen ve doğrudan müşteriyi karşıdan görecek şekilde tasarlanan yeni kamera sistemlerinin aşama aşama yerleştirileceğini öngörüyorum. Mevcut yerleştirilen kameralar bankamatiklerin fiziksel gelen tehditlere yönelik şekilde tasarlandığı için ya müşterilerin bu kameraya bakılarak yüz tespiti talep edildikten sonra işlem onaylanacak ya da yeni görüntü işleme ve nesne tanımlama özelliği olan yazılımlar ile donatılmış yeni kamera sistemleri müşteri konforu düşünülerek bankamatik üzerine yerleştirilecektir diye düşünüyorum.
Bu tip kameralarda yüzün çok küçük bir kısmı üzerinden bir yüz algılansa bile güvenlik açısından net bir şekilde yüzün seçilebileceği bir görüntü talep edilecektir.
‘ÜST DÜZEY SİSTEMLER KULLANILMALI’
Burada yaşanabilecek siber tehditleri düşünürsek, saldırganlar tarafından yapay zekanın aldatılmasına yönelik kişinin fotoğraf veya video görüntüsünün kameraya yansıtıldığı senaryolar uygulanmaya çalışılacaktır. Donanımsal ve yazılımsal olarak gerçekten üst düzey sistemlerin kullanılması gerekmektedir.
Lazer ile göz çukuru derinliğini ölçen özel donanımlı kameralar, karşıdan alınan görüntünün belirli bir foto veya video görüntüye ait olduğunu algılayan yapay zeka sistemleri oldukça önemli hale gelecektir. Dolayısıyla yapay zeka sistemlerinin güvenlik testlerini yapan firmalara da oldukça fazla iş düşecektir.
YÜZ TANIMLAMA SİSTEMLERİNİN GETİRİLMESİ ATM’LERDE BEKLEME SÜRELERİNİ UZATIR MI?
Ek getirilen her güvenlik önlemi zaman konusunda bir külfete sebep olsa bile bu tür önlemler toplumun daha güvenli bir ortamda yaşamasını sağlayacağı güncellemeler olduğu için makul görülebilir bir gecikme yaşanacağını düşünüyorum.
Tıpkı internet ve mobil şubeye girişte bir güvenlik resmi çekildiği gibi, günümüz teknoloji dünyasında bu yeni düzenlemede de kameraya doğrulama amaçlı bir güvenlik hareketi doğrulaması eklenebilir. Belirli yazılımlar üzerinden bu güvenlik hareketlerinin karşılaştırılması çok kolay ve pratik olacaktır.
ATM’DEN PARA ÇEKMEDE EN GÜVENLİ YOL QR İŞLEMLER Mİ?
Aslına bakarsanız bankalar günden güne müşterilerinin fiziki kredi kartı taşıma alışkanlıklarının mobil uygulama üzerinden QR ile ödeme gibi sistemlere evrilmesi için uğraşmaktalar. Bu hem maliyetlerin düşürülmesi anlamında hem de kredi kartlarının elden ele dolaşması veya kaybolma durumlarında bilgilerinin çalınmasına yönelik bir önlem olarak yeni bir dijital dönüşümü içeriyor. Bu yeni gelen düzenlemeler suçluları çok daha hızlı tespitine yönelik faydalı önlemleri beraberinde getiriyor.
Örneğin shuldersurfing (omuz sörfü) dediğimiz yöntemler ile insanların kredi kartı şifrelerinin takip edilerek öğrenilmesi sonrası gasp edilmesi ve bu ele geçirilen kredi kartının kullanımı durumlarına çok sık rastlanılmaktadır. Bu önlemler ile bu tür izinsiz kredi kartı kullanımlarının önüne geçilmesi amaçlanıyor.
MOBİL HAT SINIRLAMASI DOLANDIRICILIKLARIN ÖNÜNE GEÇER Mİ?
Şu an birçok dolandırıcılık işlemleri farklı kişilerin üzerine açılan hatlar ile gerçekleştirilmektedir. Maalesef saldırganlar, proxy olarak kullandıkları ve mağdur ettikleri vatandaşlar üzerinden başka vatandaşları dolandırmaktadır. Bu tür vakaların önüne geçebilmek adına GSM hatlarının alış-satış işlemleri sıkılaştırılmalıdır.
Devletimizin burada bir düzenleme ile ücretsiz bir şekilde sınırlı bir süre içerisinde gerçek hat sahibinin, kullandığı hattı üzerine geçirebileceği bir düzenleme sonrasında bu tür sıkılaştırmaları getirmesi oldukça faydalı olacaktır. Günümüzde farklı kişilerin üzerinde kayıtlı hatlardan dolayı, gerçek hat sahibine yeterli bilgilendirmeler ulaşmamakta ve bir kısım mağduriyetlerin çıkış noktası da bu kısımlar olmaktadır. Şu an bir noterde işlem gerçekleştiren kişinin üzerine kayıtlı olan tüm hatlara bildirimler gönderilmektedir fakat ülkemizde GSM operatörlerinin hat sahipliğini alma konusundaki yüksek ücret tarifelerinden dolayı da ciddi bir oranda hattın yasal sahibi dışında kullanan GSM hatları da bulunmaktadır. Bu tür durumların da engellenmesi adına GSM hattını gerçek yasal sahiplerinin kullanmaya zorlayan düzenlemeler ve kısıtlamalar kesinlikle yapılmalıdır.”