İsrail’in sessiz Kıbrıs işgali ve Ekim seçimi..

İran-İsrail savaşı başladığından beri İsrail’in çeşitli limanlarından harekete geçen yüzlerce yat Güney Kıbrıs’taki marina ve limanlara insan taşıyor. İsrail devleti, havayollarına ait uçakları bile güvenlik kaygısıyla Larnaka Havalimanına çekti. Yani an itibariyle Güney Kıbrıs, İsrail için bir kaçış güzergahı.. Ama sadece böyle kalmayacak gibi görünüyor. İsrail sessiz ve derinden giderek adanın güneyini adeta işgal ediyor. Tabii ki bunu ABD ile birlikte yapıyor.

Adanın güneyindeki bu hareketlilik KKTC ve doğal olarak Anadolu için büyük bir risk demek.

ABD’nin Rum tarafında yaptırdığı meskûn mahal tatbikatı... Amerikan donanmasının Güney Kıbrıs limanlarına yaptığı ziyaretlerin planlı hale gelmesi.. Bunlar çok hayra alamet gelişmeler değil.

İsrail’in Rumlara hava savunma sistemleri vermesi, son dönemde imzaladıkları anlaşmalarla askeri ve ekonomik bağlarını kuvvetlendirmesi dikkat çekici. Rumlar artık Rusya’dan değil İsrail’den silah alıyor. Doğu Akdeniz’de ABD, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs ortak tatbikatlar düzenliyor. Enerji alanında iş birliklerini artıyorlar. Bu işin gittiği yer bugünden belli. Askeri alanda Türkiye’yi sıkıştırmak, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarında dengeyi Türkiye ve KKTC aleyhine çevirmek.

Tüm bu can sıkıcı gelişmeler bize şunu gösteriyor: KKTC’de Ekim ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi çok ama çok önemli. Mesele sadece bir seçim değil. Kıbrıs’ın ve Türkiye’nin güvenliği meselesi.

Bergama’dan Akbelen’e değişen bir şey yok

1. foto: 90’larda Bergama’da altın madeni çıkarılmasın diye yabancı vakıflar tarafından örgütlenen Bergamalı köylüler..

Yıllar sonra Alman vakıflarının bu işe neden ve nasıl dahil olduğu Necip Hablemitoğlu tarafından tüm detaylarıyla yazıldı…

2. foto: Güney Ege’nin elektriğinin yüzde 62’sini üreten Yeniköy-Kemerköy santrallerinin durdurulması için örgütlenen Akbelenli köylüler.

Dün TBMM’ye getirildiler. Köyün muhtarını İngiliz BBC “Dünyaya ilham veren 100 kadın” arasında gösteriyor! Alman DW “Bu santraller yüzünden 35 bin erken ölüm yaşandı” diye haber yapıyor! Yani 35 yıldır değişen bir şey yok. Türkiye’nin madenlerini çıkarmasını istemiyorlar. Köylüleri kandırıp kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar.

Evet Alman ve İngilizler bizi kıskanmıyor ama madenlerimizi ekonomiye kazandırma ihtimalimizden fena halde rahatsızlar. Acaba neden?

Zeytinlikler katlediliyor diyenler için küçük bir not: Türkiye’de 2002 yılında 99 milyon olan zeytin ağacı sayısı, 2025 itibarıyla 204 milyon 437 bine ulaştı.

Zeytinlikleri katledenler kıyılarda villa üstüne villa dikenler. İmar zenginleri, rant aşıkları. Kim olduklarını küçük bir Google araştırmasıyla bulabilirsiniz.