24.09.2012 - 11:27 | Son Güncellenme:
Kentsel dönüşüm kapsamında önümüzdeki ay başlayacak yıkımlar öncesi gayrımenkul hukuku uzmanları uyarılarda bulundu. Deprem tedbirleri kapsamında mülk sahipleriyle mutabakata varılmazsa, devlet AİHM’de ağır tazminat cezalarına mahkûm edilebilir. Gayrımenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz, Londra ve Barselona’daki dönüşümü örnek gösteriyor.
Barselona ve Londra örneği
Taraf ’a konuşan Ali Güvenç Kiraz, 5 ekimde başlanacak yıkımın sadece kamu binalarını kapsayacağını belirterek, “Biz özünde kentsel dönüşümü destekliyoruz. Kentsel dönüşüm yasaları uzun soluklu bir toplumsal mutabakat ile yapılır. İspanya’nın Barselona şehrinde, merkezde belediye başkanı iradesini koyarak bir anlamda halktan da destek alarak, üç-beş bin kişinin çalıştığı bir bilim enstitüsü kurdu. Şehirdeki artık alanları üniversitelere, bilim enstitülerine, yeşil alanlara verdiler. Londra da yapılan kentsel dönüşümde fazlalık alanlarda, parklar ve acil toplanma alanları yapıldı. Bizde riskli yapının yıkılıp yeniden yapılması vatandaşa bırakılıyor.
Ortada bir plan olmadığı için arazi müteahhide veriliyor. Müteahhit varolan imar durumuna göre binayı yapıyor. Bu durumda doğal olarak artık bir alan kalmayacak. Bu kentsel dönüşüm değil yeniden yapımdır. Kentsel dönüşüm olabilmesi için çevresel alanları da koruması gerekir. Yeni bir yol, yeşil alan, deprem alanı olmadan kentsel dönüşüm olmaz" dedi.
Ağır tazminatlar gelecek
AİHM'nin Türkiye'yi çok ağır tazminatlara mahkum edeceğini öne süren Kiraz şunları kaydetti:
"Bir kişinin mülkiyet özgürlüğünü kısıtlayamazsınız. Hakime anayasa ile verilen en önemli yetki yürütmeyi durdurma yetkisi yasa ile elinden alınıyor. Bu kural böyle işlerse Türkiye çok ciddi problemlerle karşı karşıya kalacaktır. İtalya, Sicilya'da böyle bir kentsel dönüşüm yaptı. AİHM neredeyse her davada İtalya'yı mahkum etti. İtalya ağır kayıplara uğradı. Türkiye için bu durum daha ağır olacak. İstanbul dünyanın en pahalı arazilerinin olduğu yerlerden biri. Türkiye bu tazminatları nasıl ödeyecek?"
Bu yasayla komşular birbirlerini öldürür
Yasanın komşularu birbirine düşüreceğini belirten Kiraz şöyle devam etti:
"AİHM'de Türkiye'nin mahku olacağı kesin. Bir de bunun sosyal boyutu var. yasada 2/3 kuralı var. Bu kuralla riskli binayı sahiplerin 2/3'ü yapacak. Projeyi kabul etmeyen 3/1'i buna uymazsa 3/2'si geri kalanı satın alır deniliyor. Proje hayır diyen adamın payını satın alamazsınız. Bu Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi'ne aykırıdır. Kat malikleri toplantılarında insanlar birbirlerini öldürür. Ortaya çok tehlikeli sorunlar çıkacaktır. Şu andabile komşular birbirlerine girmiş durumdalar. "
Kaynak: Taraf- Serkan Ayazoğlu