17.12.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
Aydın Hasan - Yunanistan’ın, Ankara’nın geçmişte ihtilaflı olduğu ülkelerle iş birliği yaparak Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı cephe oluşturma siyaseti, Suriye’deki gelişmelerle bir darbe daha aldı. Yunanistan’da yayınlanan Kathimerini Gazetesi’nde Suriye’deki gelişmelerle ilgili yapılan analizde, “En kötü senaryo, Suriye’nin Türkiye ile ve hatta sadece Ankara’nın tanıdığı, Kuzey Kıbrıs yönetimiyle deniz yetki alanı anlaşması imzalaması olacaktır” ifadesine yer verildi. Ayrıca, analizde, “Yunanistan’ın iki endişesi var: Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesinin ikili (Yunanistan-Türkiye) ilişkileri nasıl etkileyeceği ve son gelişmelerin milyonlarca Suriyeli mültecinin geri dönmesine yol açıp açmayacağı” ifadelerine yer verildi.
KOMŞU’DA MISIR KORKUSU
Türkiye ile Libya arasında Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması, 27 Kasım 2019 tarihinde imzalandı. Anlaşma, BM tarafından 30 Eylül 2022’de tescil edildi.
Türkiye ile Mısır arasındaki çalışmalar, siyasi ilişkilerde yaşanan kopukluk nedeniyle tamamlanamamıştı. Bu dönemde Mısır ile Yunanistan arasında 6 Ağustos 2020’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması imzalanmıştı. Atina yönetimi, Mısır ile imzaladığı anlaşmanın Mısır’ın büyük kayba uğradığının farkında. Kahire’nin anlaşmayı feshetme veya revize etme talebinde bulunmasından korkuyor. Yunanistan ile GKRY’nin Mısır endişesine, Baas rejiminin devrilmesinin ardından şimdi de Türkiye ile Suriye arasında muhtemel bir deniz yetki anlaşması üzerinde mutabakata varılması konusu eklendi.
Uzman ve siyasi analistler, Milliyet’e şu değerlendirmede bulundu:
KKTC’NİN KONUMUNU GÜÇLENDİRDİ
İtalya’da yayınlanan Notizie Geopolitiche gazetesindeki ‘Erdoğan’ın Zaferi: Suriye Denizine Erişim KKTC’yi Güçlendiriyor’ başlıklı analizde şu ifadelere yer verildi: “Beşar Esad rejiminin beklenmedik şekilde çöküşü, Rusya ve İran’ın Doğu Akdeniz’deki etkisini azaltırken, Türkiye’nin bölgedeki nüfuzunu artırdı. Türkiye’nin bu stratejisi, 1974’ten bu yana uluslararası toplum tarafından tanınmayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin konumunu güçlendirme hedefine de hizmet etti.”
‘OLUMLU BİR GELİŞME OLUR’
Başkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Programı Öğretim Üyesi Profesör Hasan Ünal:
“Bir anlaşma yapılabilmesi için Suriye’deki yönetimin uluslararası meşruiyet kazanması, BM’de kabul edilmesi gerekir. Bu aşamadan sonra Türkiye’nin deniz yetki anlaşması için atacağı bir adım, olumlu bir gelişme olur. Bu anlaşma, Türkiye için de Suriye için de iyi olur. Ama Akdeniz’de denklemi değiştirmez. Biz, Kıbrıs adasının Türkiye’nin açık denizlere çıkmasını engellemeyecek bir ada olması gerektiğini değerlendiriyoruz. Esas kritik adım Kıbrıs konusunda olmalı.”
‘YENİ JEOPOLİTİK İNŞASI’
- Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Başkanı Profesör Mehmet Seyfettin Erol: “ABD’nin EastMed’den desteğini çekmesi sonrası büyük bir hayal kırıklığına uğrayan Yunanistan-GKRY, Türkiye’nin Suriye’deki başarılı siyasetinin daha bölgesel bir işbirliği boyutu kazanacağı ve bunun da bölgedeki diğer ülkeler kadar, ABD tarafından da destekleneceğini tarihsel Türk yayılmacılığı korkusu iddiaları üzerinden engellemeye yönelik kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Yunanistan açısından kötü, fakat bölge açısından önemli iyi bir senaryosu olarak da kabul edilebilecek bu süreçte elbette tüm devletlerin daha kazançlı olacağı bir deniz yetki anlaşması süreci kaçınılmazdır ve bu sürece Suriye’nin de dahil edilmesiyle birlikte Doğu Akdeniz-Ortadoğu merkezli bir yeni jeopolitik inşası daha da hız kazanacaktır.”
‘ZAMAN LEHİMİZE DÖNDÜ’
- Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz:
“Suriye’de yeni yönetim meşru hükümet pozisyonuna geçer, BM’de kabul edilen bir hükümet haline gelirse Türkiye ile Suriye arasında Libya ile olduğu gibi bir anlaşma yapılması harika bir gelişme olur. Suriye ile yapılacak bir MEB anlaşması ile çıkabilecek sorunlar da çözülmüş olur. GKRY ile anlaşma yapan Mısır, tuzağa düşerek çok ciddi bir deniz yetki alanı kaybetti. GKRY, aynı üç kağıdı Suriye’ye yapmak istiyordu. Ama zaman Türkiye’nin lehine döndü.”