Neye odaklanırsak onu çoğaltırız. Kadına ve çocuğa şiddetin doruğa çıktığı gündemde özellikle kız çocuklarının güçlenmesi ve ayakları yere sağlam basan yetişkinler olmaları için desteğe ihtiyaçları var. “Milyon Kadına Mentor” programı bu amaçla yürütülen pek çok güzel projeden sadece biri
Son günlerde üst üste yaşanan olaylar hepimizi derinden sarstı. Bir kız çocuk annesi olarak, çocuğa ve kadına şiddet haberleri her ebeveyn gibi beni de çaresizliğe sürüklüyor ve çok endişelendiriyor. 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü diye bir günün olma nedeni de cinsiyetler arası eşitsizlik. Siyasetten teknolojiye, eğitimden sağlığa toplumun her alanında kadının daha çok varlığını gösterdiği bir düzene ihtiyaç var.
STEM Eğitimi Türkiye Raporu verilerine göre; ÖSYM yerleştirmelerinde ilk binde yer alan sayısal bölüm öğrencileri içinde, erkeklerin STEM (Science, Technology, Engineering ve Mathematics/Bilim, Teknoloji, Mühendislik,
6 Şubat depremlerinin üzerinden geçen 1.5 yılda yaralarını sarmaya çalışan Hatay’a umut olacak projelerden biri de 100. Yıl Köyü. 17 Ekim’de açılışı yapılacak köyde 255 ev, 2 bin kişi kapasiteyle hizmet verecek
Mustafa Kemal Üniversitesi yerleşkesinde kurulan 100. Yıl Köyü’nde öncelikle sağlık çalışanları ve üniversite personeli olmak üzere depremzede 2 bin kişiye sürdürülebilir yaşam alanları oluşturuldu. 3 yıl boyunca ücretsiz barınma imkânı sunacak köy, daha sonra öğrenci yurduna dönüştürülecek ve elde edilen gelir üniversiteye burs fonu olarak aktarılarak binlerce öğrenciye destek verilecek. Jandarma Asayiş Vakfı, Gülmek İyileştirir Derneği, Blocks for Hope gönüllüleri işbirliğinde, 17 Ekim’de açılışı yapılacak projenin iyilik elçileri arasında sanatçı Uğur Aslan ve İlker Ayrık da var.
100. Yıl Köyü İcra Kurulu Üyesi Sinan Güreli, “Pilot bölgemiz Hatay olarak başladı ama desteğe ihtiyacı olan illerde de hayata geçirilmesi hedefleniyor.
Son yıllarda gençler arasında, hatta ergenliğe girmemiş kız çocuklarında bile epilasyon yaptırma modası hızla yayılıyor. Gelişim çağında epilasyonun sağlık açısından riskleri neler?
Toplumda yaygınlaşan kusursuz güzellik standartları ve sosyal medyanın etkisi, genç kızlar arasında lazer epilasyon işlemlerine ilgiyi de artırıyor. Yeni ergenliğe girmiş genç kızlar, vücutlarındaki tüylerden kurtulmak için epilasyon yöntemlerini tercih ederken, anneler de çocuklarını bu yönde yönlendirmeyi daha pratik bir çözüm olarak görüyor. Gelişim çağında epilasyonun sağlık açısından risklerini Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Zekayi Kutlubay’a sorduk.
“Lazer epilasyonda amaç tüy köklerini yok etmek ve kalıcı bir çözüm sunmaktır. Sağlık açısından zararlı bir yöntem değildir ancak gençlerin cilt yapısı ve hormonal gelişimi henüz tamamlanmadığı için lazer epilasyonun etkileri tam olarak öngörülememektedir.
Dijital dünya, gerçek hayat kadar tehlikelerle dolu, ancak burada düşmanı göremiyoruz. Yapay zekâ ile üretilen sahte profiller, kötü niyetli mesajlar, kimlik hırsızları ve daha niceleri. Çocuklarımızı bu dünyanın içinde bilinçli bireyler olarak yetiştirmek için nelere dikkat etmemiz gerekiyor?
Endüstri Mühendisi Elçin Ata Biren, Etik Hacking eğitimi almış, ödüllü bir siber güvenlik uzmanı. YouTube kanalında siber güvenlik konusunda farkındalığı artırmayı hedefleyen Biren, “Dur, düşün, harekete geç. Çünkü internette yanlış bir bağlantıya tıklarsanız ya da yanlış bir şeyi paylaşırsanız geri dönüşü yok” diyor. Biren, geliştirdiği Dijital Güvenlik ve Farkındalık metodunu şöyle anlatıyor:
1- İnteraktif keşif: Çocuklarla birlikte onların dijital dünyasını keşfetmek, öğrenmek ve sağlam duygusal bağlar kurmak hedefleniyor. Özellikle 7-13 yaş arası çocuklarda, açık iletişim ve güçlü bağlar kurulmalı.
2- Bilimsel keşif ve bağımlılık bilinci:
Uzun yaz tatili boyunca okul rutinlerinden epeyce uzaklaşan çocukların geçiş dönemini rahat yapabilmesi için hem kendimize hem çocuğumuza zaman tanımak gerekiyor. Peki, rutinlere geri dönebilmek için ne yapmalı?
Yarın yeni bir eğitim yılına merhaba diyeceğiz. Sabah milyonlarca evde erken kalkma, çocukları uyandırma, kahvaltı ettirme, okula yetişme stresi, heyecanı ve koşturmacası yaşanacak. Okula yeni başlayan minikler için uyum süreci devam ederken, her öğrenci için üç ay gibi uzun bir aradan sonra rutinlere dönmek de sancılı oluyor.Yaz tatilinde uyku saatleri gevşiyor, yemek düzeni bozuluyor, ekran zamanı uzuyor, günlük kitap okuma, ders tekrarı, soru çözme gibi rutinleri oturtmak ise zaman alıyor. Hal böyle olunca çocuklar yaz boyu okuldan ve okul rutinlerinden epeyce uzaklaşıyor. Sadece onlar mı? Biz de! Peki, rutinlere geri dönebilmek için neler yapmak gerekli?
*Geçişlere zaman tanıyın
Öncelikle anlayışlı olmak gerek. Sabah koşturmacaları, ödev, okuma, tekrar, proje gibi sorumlulukların takibi derken bizler de strese
Yeni bir eğitim yılının hemen öncesinde, okula yeni başlayacak minikler için akıllarda yine aynı soru var: Sağlıklı bir okula uyum süreci nasıl olmalı?
Günümüzde okul hayatına yeni başlayacak çocukların sağlıklı bir ayrışma ve uyum yaşaması için tasarlanan ebeveyn ve öğretmen eğitimleri var. Ancak bazen de aşırı kaygılı ebeveynler nedeniyle çocuklar okula alışmakta zorlanıyor. Yeni bir eğitim yılı başlarken, anaokulu ve ilkokula başlayacak miniklerimiz için unutulmaması gereken detayları Anne Baba Eğitmeni, yazar Senem Han Uysal ile konuştuk.
- Oryantasyon süreci nasıl olmalı?
Çocuklar için, anne babanın güvenli kollarından yepyeni bir okul ortamına ilk kez adım atmak beklenenden zor olabilir. Kendinizi hiç bilmediğiniz bir ülkede hayal edin; bir navigasyon cihazınız olsa yolunuzu bulmak çok daha kolay olurdu. İşte çocukların navigasyonu genellikle öğretmenleriyle ve bazen arkadaşlarıyla kurdukları güvenli bağlar olur. Çocukların her şeyden önce bu bağı kuracak zamana ihtiyaçları var. Her çocuğun okula alışma sürecinde
Parakürek Millî Takımımız, Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda ülkemizi temsil ederek, bayrağımızı dalgalandırmaya hazırlanıyor.
Paralimpik sporlarda henüz çok yeni bir branş olan ve geçtiğimiz yıl kurulan Parakürek Millî Takımımız büyük bir başarı elde ederek Olimpiyatlar’a katılmaya hak kazandı. Fransa’nın ev sahipliğinde 28 Ağustos-8 Eylül tarihlerinde yapılacak 2024 Paris Paralimpik Oyunları’nda ilk kez bu branşta ülkemizi temsil edecek sporcularımızın hedefi büyük. Yiğit Doğukan Bozkurt’un doğuştan deformite ayak ve bacak zayıflığı engeli ile hobi olarak başladığı sporda kürek çekmesi, Olimpiyat seviyesine gelmesi bir sene gibi bir süreçte gerçekleşmiş. Çocuk felci nedeniyle ayağından engeli bulunan para milli sporcu Nurşen Şen parakürek sporunun kendisine kattıklarını anlatıyor. Şu sıralar haftanın her günü Edirne’de, Meriç Nehri’nde kendilerine özel ayrılan alanda antrenman yapan sporcularımız ve antrenörleri ile bu büyük heyecanı konuştuk.
Para milli sporcular
11 yaşındaki kızım, geçen hafta İzmir Urla’da “telefonsuz kamp”a katıldı. Çocukların akıllı telefon, tablet izninin olmadığı kamp, bir nevi dijital detoks oldu. Bir hafta hiç konuşmamak ilk başlarda zor olsa da bu ara ikimize çok iyi geldi.
Kamplar çocukların kendilerinin ya da ebeveynlerinin seçmediği, birbirinden çok farklı akranlarıyla bir araya gelip sosyalleştikleri, iş birliği, oyun kurma, müzakere etme, çatışma, problem çözme, karar alma gibi önemli becerileri kazandıkları çok önemli bir imkân. Ama bence en önemlisi ebeveynlerinden uzaklaşarak, onların otoritesi ya da müdahalesi olmadan var olma deneyimini yaşadıkları, özgüvenlerinin geliştiği bir fırsat.
Elbette her çocuğun hazır oluşu farklı ama kızımı hem o hem kendim hazır olduğum için geçen yıldan beri farklı kamplara gönderiyorum. Küçüklüğünden bu yana pek çok aile kampına bir arada katıldık. Elbette güvenli olduğunu bildiğim, iyice araştırıp inandığım ve seçtiğim kamp ortamlarında ne kadar geliştiğini