Halka arzların artan popülaritesi ve yüksek primler büyük bir yatırımcı kesimini adeta “halka arz yatırımcısı” haline getirdi. SPK ise geniş bireysel yatırımcı kesimin halka arzdan istifade edebilmesi için bir dizi yeni önlemler adı. Önlemlerin temel gayesi ise bireyseller arasında fırsat eşitliğini sağlayabilmek.
Borsaya yeni gelen şirket hisselerine son yıllarda ciddi bir ilgi var. Halka arz sonrası hisselerdeki değer artışı ise ilginin güçlü kalmasındaki temel motivasyon. Geride kalan 4,5 yılda yeni halka arz hisselerine olan talep her geçen gün artarak devam etti. Halka Arz Endeksi’nin geçmiş performansı da bu yükselişi teyit eder nitelikte.
Ağustos 2018’de BIST Halka Arz Endeksi en düşük 1.088’e kadar inerken şimdilerde 45.620 seviyesinde bulunuyor. Geçen 4,5 yılda endeks yaklaşık 42 kat artış kaydetti. Bu da neredeyse her yıl 10 kat büyümeye denk geliyor.
Eşitsizliği önleyecek
Borsaya yeni gelen hisselerin güçlü çıkışlar yaşaması yatırımcı nezdinde halka arzları canlı tutarken her geçen gün ilginin daha da
Altın pandemiden bu yana ilk defa 17 Mart haftasında yüzde 6 yükseldi. Son 10 günde Avrupa ve ABD’de batan 4 banka ve beşincisinin yolda olması sarı metale duyulan ilgiyi zirvede tutuyor. Darphanede altın üretimi iki ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 953 arttı. Altın kaotik ortamda güvenli liman larak yine öne çıkıyor.
Küresel bankacılık krizinin zincirleme etkisi, alınan önlemlere rağmen yatırımcıları tedirgin ediyor. Belirsizlik ortamında tansiyonun yükselmesi keskin ve net adımlar atılmasına neden oluyor. Kaygı, korku, panik, paranın erime endişesi beraberinde güvenli limana sığınmak ihtiyacını getiriyor. Tasarruf sahipleri bildikleri güvenli liman altına yöneliyor.
Pandemiden bu yana haftalık bazda en yüksek değer artışları mart ayında meydana geldi. Birikim sahipleri bulundukları enstrümanlarda zarar keserek güvenli alanlarda olmayı tercih etti.
17 Mart haftasında yüzde 6 yükselen altının onsu 2.006 doları test ederek salgının başından bu yana en büyük yükselişini gerçekleştirdi. 23 Mart haftasında alınan önlemlerin
Borsada işlem gören şirketlerin kârları netleşti. Sekiz sektörde dolar bazında yüzde 100’lük kâr artışı gerçekleşti. Beş sektör ekonomik durgunluğun gölgesinde kaldı
Borsada işlem gören şirketlerin kâr tablosu ortaya çıktı. Gözlenen kârlılık tablosu aynı zamanda ekonominin genel performansı hakkında bilgi de veriyor. Geçtiğimiz yıl turizm ve ulaştırma sektörlerinde yüksek kâr artışlar gözlendi. Turizm sektöründeki kâr artışı dolar bazında yüzde 709 olurken ulaştırma sektöründeki artış yüzde 325 oldu. Gerek seyahat edenlerin gerekse ülkeye gelen turist sayısının artması beraberinde her iki sektörün kâr artışında önemli bir faktör oldu. Enerji sektöründeki yükselişlerse, enerji tedariği güvenliği endişeleri ve dünya genelinde artan enerji talebiyle bağlantılı. Kârı artan sektörler kadar düşenler de oldu. Bazı sektörlerdeki düşüşler ekonomik durgunluğun emarelerini taşıyor. Örneğin, inşaat ve madencilik, metal ana sektörüne ait
Borsa 30’da 4 firmanın dışında tüm şirketlerin finansal sonuçları belli oldu. Buna göre 26 şirketin kârı dolar bazında 2022’de ikiye katlandı. 2021 yılında 17,6 milyar dolar olan net kârlar 2022’de 34,5 milyar dolara yükseldi. Kârın yüzde 63’ü banka ve holdinglere ait
Borsa şirketlerinden dolar bazında güçlü kârlılıklar geldi. Şirketler küresel bazda yaşanan ekonomik durgunluğa rağmen kârlarını dolar bazında ikiye katladı. Açıklanan bilançolarda holding ve bankalarda kârlar 3 ile 4 milyar dolara kadar yükseldi.
Listenin başında 4,2 milyar dolar net kârla Koç Holding yer alırken, İş Bankası 3,7 milyar dolar net kâr açıkladı. Akbank, Garanti Bankası ve Yapı ve Kredi Bankası ise sırasıyla 3,6 milyar dolar, 3,5 milyar dolar ve 3,2 milyar dolar net kâr elde etti.
Türk Hava Yolları, Sabancı Holding ve Tüpraş da sırasıyla 2,9 milyar dolar, 2,6 milyar dolar ve 2,5 milyar dolar net kâr açıkladı. BIST 30 Endeksinin diğer güçlü firmalarından Şişe Cam, Ford Otosan ve Ereğli Demir Çelik
Deprem sonrası yaralar sarılıyor. Yatırımcılar ise alternatif getiri arayışı içerisinde. Seçim dönemlerinde sık işlem yapanlar nakde geçmeyi tercih ediyor. Temettü yatırımcıları temettü şirketlerini takip ediyor
Ülkemizde 11 ili etkileyen depremlerden bu yana yaklaşık bir ay geçti. Bölgede enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken bir yandan da bölge ekonomisinin yeniden canlanması için çalışmalar sürüyor. Afetin etkilediği 11 ilin toplam ticaret hacmi 22 milyar dolar. Depremin öngörülen maksimum toplam maliyetinin 50 milyar dolar olması bekleniyor. Marmara’da yaşanan 1999 depreminin ekonomiye maliyeti ise 41 milyar dolar olmuştu.
Yatırımcılarsa belirsizliğin arttığı bir dönemde alternatif getiri arayışında. Dolar ve euro ülke merkez bankalarının sıkılaştırma adımları ile güçlü seyrini koruyor. Yıllık TÜFE yüzde 55,18 seviyesinde. Dolar kuru 19,13 TL, euro 20,25 TL, Brent petrol 85,82 dolar ve altının onsu 1.854 dolar seviyesinde bulunuyor. Mevduat faizleri yüzde 30’lara kadar çıkıyor. Yatırımcıların bir kısmı bu
Depremin üzerinden üç hafta geçti ve büyüklüğü 5’i bulan artçı depremler hala devam ediyor. Kurtarma çalışmaları yerini enkaz kaldırma ve barınma ihtiyacının giderilmesine bıraktı. Bir yandan da zararın büyüklüğü tespit ediliyor. Depremin vurduğu 11 şehirde yaralar sarılmaya çalışılırken olası Marmara depreminin endişesi de daha fazla tartışılmaya başlandı.
Depremin vurduğu 11 ilin toplam nüfusu 14 milyonun üzerinde. Bu sayı, Türkiye’nin toplam nüfusunun yüzde 16,4’üne denk geliyor.
İhracatın %8.6’sı
Depremden etkilenen şehirlerden Adana, Şanlıurfa, Gaziantep, Diyarbakır ve Hatay en kalabalık nüfusa sahip şehirler. Bu beş il, Türkiye nüfusunun yüzde 11,8’ini oluştururken, depremden zarar gören 11 ilin nüfusu içinde de yüzde 72 orana sahip bulunuyor.
Depremin yıkıcı etkisi bölgedeki ekonomiyi de olumsuz etkiledi. Depremden zarar gören 11 ilden gerçekleşen toplam ihracat 21,9 milyar dolar. Bu rakam, Türkiye genelinin yüzde 8,6’sına denk geliyor.
Bölgede ihracatı en
Deprem sonrası çok sert dalgalanmaların yaşandığı Borsa İstanbul’da alınan tedbirler ilk etkiyi gösterdi ancak asıl etkisi zamanla görülecek.
Kahramanmaraş merkezli depremin ikinci haftasındayız. 11 il gibi oldukça geniş bir coğrafyayı vuran deprem ciddi bir can kaybına yol açtı. Yaralar sarılmaya çalışılırken diğer taraftan enkaz kaldırma çalışmalarına geçiliyor. Yaşanan sarsıntı atlatılmaya çalışılıyor. Depremden sağ kurtulanların öncelikli sorunu tedavi, gıda ve barınma ihtiyaçlarının giderilmesi. Yıkımın büyüklüğü karşısında etkisini yüksek ölçüde sürdürmesine yol açıyor.
Finansal piyasalarda da depremin etkisini hissediyoruz. Borsa İstanbul 6 ve 7 Şubat’ta değer kaybederken 8 Şubat’ta işlemlerin durdurulması ve iptaliyle biraz nefes alabildi. Ardından işlemler birçok tedbir kararıyla birlikte 15 Şubat sabahı tekrar başladı. Alınan tedbirlerin etkisiyle endeks yüzde 9’luk yükseliş gerçekleştirdi. Sonrasında 16 ve 17 Şubat’ta daha sakin bir seyir görüldü.
Yardımları deprem
Deprem nedeniyle durdurulan işlemlerin ardından borsa tekrar açıldı. Kurumların aldığı tedbirlerin etkisiyle endeks açılışını olumlu bir hava ile yaptı. BIST 100 Endeksi, açılışını 7 Şubat kapanışına göre yüzde 5.86 yukarıdan yaparken gelen alımların etkisi ile hızla çıkışını sürdürdü ve öğleden sonra endeks 4.948 seviyesini görürken artışı yüzde 9.83 seviyesini buldu.
Bireysel emeklilik sisteminde devlet katkısı portföyünde fonların borsa payının yüzde 10’dan yüzde 30’a çıkarılması, Türkiye Varlık Fonu’nun borsayı fon mekanizmasıyla desteklemesi, hisse geri alımlarında yüzde 0 stopaj uygulanması ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) şirketlerin hisse geri alımını kolaylaştırması piyasayı destekleyen önemli adımlardı.
Para girişi sürecek
Önümüzdeki 10 gün içerisinde yeni düzenleme etkisi ile borsaya para girişi devam edecek. Bireysel emeklilik sisteminde devlet katkısı portföyünde fonların borsa payının artırılması, hisse senedi piyasasına olumlu yansıyor. Önümüzdeki 10