Zafer Şahin

Zafer Şahin

zafer.sahin@kanald.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye’de son üç günde enerji sektörünü yakından ilgilendiren iki önemli gelişme yaşandı.

Biri hepimiz için umut verici.

Diğeri ise BBC’ye “ilham veren” DW’yi muhtemelen çok sevindiren ama bizim için iç karartan bir hadise…

Önce güzel olandan başlayalım…

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar açıkladı: Türkiye’yi enerjide sadece bölgesel değil küresel güç haline getirecek anlaşma tamam.

ABD’li Harold Hamm’ın şirketi Continental Resources, TPAO ve ABD merkezli TransAtlantic Petroleum ortaklığında Diyarbakır ve Trakya havzalarında petrol/doğal gaz arama ve üretim faaliyetleri başlıyor.

Haberin Devamı

TPAO’nun tahminlerine göre Diyarbakır Havzası’nda 6 milyar varil petrol ve 20 trilyon fit küp doğal gaz var. Trakya Havzası’nda ise 20 ila 45 milyar trilyon fit küp doğal gaz çıkarılabilir rezerv bulunuyor.

Bakan Bayraktar gelişmeyi “Gabar’ı birkaç Gabar yapacak keşifler yolda” diyerek duyurdu. Bu enerjide dışa bağımlı bir ülke olmaktan çıkacağımız anlamına geliyor.

Türkiye kısa bir süre içerisinde enerjisini sadece kendi topraklarından elde edecek. Her yıl petrol ve doğalgaz satın almak için ortalama 100 milyar dolar harcadığımızı düşünürsek ekonomik olarak nasıl bir seviye atlayacağımızı, refahın ve kalkınmanın ne derece artacağını daha iyi anlayabiliriz.

Gelelim BBC ve DW için iyi, bizim açımızdan kötü olan habere…

Türkiye’nin en önemli kömür üretim merkezlerinden Muğla’da üretim sözde çevreci hassasiyetlerle adeta durma noktasına getirildi. Yatağan Termik Santrali iki aydır çalışmıyor.

Türkiye’nin toplam elektriğinin yüzde 2,5’ini, Ege Bölgesi’nde kullanılan elektriğin yüzde 62’sini üreten Yeniköy-Kemerköy santrallerinde de aynı durum söz konusu. Binlerce maden ve enerji işçisi çaresizce yerel yönetimlerin kapısını aşındırıyor. Sözde çevrecilerin korkusundan kendilerini duymazdan gelen siyaset esnafını Atatürk’e bile şikayet ettiler. Ama sonuç alamadılar…

Konunun BBC ve DW ile ne alakası var diyorsunuz değil mi?

Onu da anlatalım… İngiliz yayın kuruluşu BBC’nin Muğla’da madenlerin çalışmasını engelleyen sözde çevrecilerden biri olan muhtar Necla Işık’ı “Dünyaya ilham veren 100 kadın” listesine aldığını biliyor musunuz?

Haberin Devamı

Peki Alman DW’nin “Muğla’daki kömür santralleri halk sağlığını tehdit ediyor. Santraller yüzünden 35 bin 195 erken ölüm yaşandı, 230 bin çocuk bronşit oldu” spotuyla tuhaf iddialarda bulunduğundan haberdar mısınız? Üstelik bunu Almanya’nın yüksek doğalgaz fiyatlarına önlem için daha önce kapattığı 16 termik santrali yeniden açtığı bir konjonktürde yapıyorlar!

Aslında moda tabirle “büyük resim” son derece net. Türkiye enerjide dışa bağımlılığını sona erdirecek, küresel ölçekte bir enerji oyun kurucusu olmak için hamle yaparken içeride operasyon medyası ve sözde çevreci STK’lar marifetiyle köşeye sıkıştırılmak isteniyor. Ne acıdır ki muhalefet de bunların peşinden gidiyor! Gariban işçilerin “Bu bölgede sadece çevreciler yok, bizi de görün, ekmeğimizle oynamayın” feryatlarını bile dinlemiyorlar. Elin İngiliz’i, Alman’ı benim madenlerimle neden bu kadar ilgili, ben neden bunlara ilham veriyorum diye sormuyorlar? Sormak istemiyorlar.

Haberin Devamı

Şundan hiç şüpheniz olmasın… Bize bugün “Muğla’nın kömürünü çıkarmayın” diye takoz koyanlarla yarın Trakya’da ve Diyarbakır’da da karşılaşacağız.

BBC ve DW’ye ilham verenlerle Türkiye’ye ilham verenlerin mücadelesi dün olduğu gibi bugün de hız kesmeden devam edecek.

Ama bu kez kazanan biz olacağız.