18 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası finalinde İspanya ile karşılaşan Türkiye, grup maçlarında yenildiği rakibine karşı bu kez 68-61 ile kaybetti, gümüş madalya ile yetindi. Üçüncülük maçında ise Slovenya’yı 70-67 yenen Sırbistan kürsüyü tamamladı.
İspanya gibi bir rakibi yenmek için her şeyi iyi yapmak gerektiği ortadaydı, yetenek, mücadele, kenar hamleleri... Her şey vardı da rakip savunmayı aşacak dış şut katkısı istikrarlı şekilde gelmeyince, kupa İspanyollar’da kaldı.
Maçın başında Samet ile boyalı alanı kullanan, ancak top kayıplarını bir türlü makul seviyede tutamayınca rakibine kolay sayı şansları tanıyan ekibimiz, ribauntlarda da sıkıntı yaşayınca geriye düştü. Ribaunt sıkıntısı ve boyalı alan sayılarına engel olarak uzun beşe döndü ekibimiz, Kerem ve Eray’dan önemli katkı aldı, çift hanelere çıkan farkı devre sonunda 5 sayıya indirdi.
3. çeyrekleri hep iyi oynadık bu turnuvada, yine benzer bir başlangıç gelir diye bekledik ama bu kez de hakemlerin engeliyle karşılaştık. Zaten FIBA organizasyonunda bunları
U18 Milli Takımımız, yarı finalde Slovenya’yı 79-64 yenmeyi başardı, Avrupa Şampiyonası’nda adını finale yazdırdı. Mustafa Kemal Atatürk Karşıyaka Spor Salonu’nda müthiş bir taraftar desteğinin önünde oynanan maçın ilk çeyreğinde Slovenler üç sayı çizgisinin gerisinden çılgın bir yüzdeyle oynadı, 8’de 6 isabet ile 6. dakikada 23 sayı üretip, 17 farkla öne geçti.
Bunun böyle gitmeyeceği belliydi ama onların 3 sayı şovu, 2. çeyreğin ortasında skoru 36-16’ya getirmişti. Geri dönüş için savunmada vites yükseltmek gerekliydi ve Fikret Doğan oyuncularına, baskı emrini verdi. Öyle bir mücadele vardı ki sahada, üçlükleri leblebi gibi atan Slovenler, artık potayı bulmakta zorlanmaya başladı.
Ribaunt aldığında iyi üç guarda sahip millilerimiz için iş kolaylaşmaya başladı, uzunları da koşan bir takım ribauntları toplayınca, hücumda yıldızlar sahne aldı. 2. yarının başındaki alan savunmasına da cezalar kesilince, artık takım tamamen inanmıştı. Son çeyrekte Slovenya krizi boyalı alana atak
U 18 Avrupa Şampiyonası’na görkemli bir galibiyetle başlayan Milli Takımımız, 2. maçında, şampiyonanın favorilerinden olan İspanya’ya 64-56 yenildi. Kabus gibi geçen bir ilk çeyreğe rağmen 15 sayıdan geri gelip öne geçmek, takımın önemli isimleri Tan Yıldızoğlu’nun 8’de 0, Özgür Cengiz’in 5’te 0 saha içi ile oynadığı, ilk maçın en skorer ismi Eray Büyükcangaz’ın çok erken faul problemine girip sadece 7 dakika sahada kalıp sayı atamadığı maçta son ana kadar direnç göstermek güzel görüntülerdi. Hep bu yaşlarda maç kazanmaktan çok oyuncu kazanmaya odaklanmalı deriz ya, İspanya potasına 20 sayı gönderen, bunun 10’unu da geri dönüşün başladığı 2. çeyrekte üreten Berke Büyüktuncel’in, boyalı alanda belki skor olarak şanssız bir gün geçirse de 13 ribaunt alarak kalitesini gösteren Samet Yiğitoğlu’nu, fiziksel eksilerine rağmen basketbolu aklıyla oynayan ve savaşçılığıyla da ün yapan Emir Arda Sivas’ın gümbür
İzmir’in ev sahipliği yaptığı U18 Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda Milli Takımımız ilk maçında şov yaptı, Polonya’yı 94-43 yenmeyi başardı.
Bu jenerasyonumuzun da umut verdiğini ve gerçekten çok yetenekli isimleri bir araya getirebildiğimizi bir kez daha gösterdi Polonya mücadelesi. Belki rakibin seviyesi bizim asıl rakiplerimizin düzeyinde değildi ama kısalarıyla, forvetleriyle, uzunlarıyla ne kadar önemli bir potansiyele sahip olduğumuz kriz anlarında farklı isimlerden bulunan çözümlerle gösterildi.
Maça iyi başlayan ancak 2. çeyreğin başında kısa süreli kriz yaşayan Millilerimiz, rakip alan savunmasına karşı yaşadığı kısa süreli duraksamayı da art arda gelen üçlüklerle aştı, sonra arkasına bile bakmadı. İkinci yarıda fark giderek açıldı, aradaki güç farkı daha çok ortaya çıktı ve Karşıyaka Mustafa Kemal Atatürk Spor Salonu’na gelen basketbolseverler geceyi mutlu kapadı.
Oyun kurucu pozisyonunda Gençler Ligi’ne ve hatta finaline de damga vuran Emir Sivas ile Tan Yıldızoğlu, umut saçmaya devam etti.
A Milli Basketbol Takımımız, 2023 Dünya Kupası Elemeleri B Grubu’ndaki 4. ve son maçında Büyük Britanya’yı deplasmanda 85-71 yenmeyi başardı, 2. galibiyetine ulaştı.
Bu sonucun ardından grubunu 2. sırada tamamlayan ay-yıldızlı ekibimiz, ağustos ayında başlayacak, 2. tur eleme gruplarına 2 galibiyet taşımayı başardı. Millilerimiz, ilk turda mücadele ettiği rakiplerinin dışında, A Grubu’ndan gelen Sırbistan, Letonya ve Belçika’nın katılımıyla oluşacak I Grubu’nda ilk 3 sırada yer alması durumunda Dünya Kupası biletini alacak.
Üst tura galibiyet taşımanın önemi nedeniyle kazanması gereken Büyük Britanya maçına NBA’de forma giyen Cedi, Furkan ve Alperen’den yoksun çıkan milliler, mücadeleye hızlı girdi, Buğrahan ve Larkin ile 13-3 öne geçti. Ancak ev sahibinin 15-2’lik serisiyle geriye düşen milliler, ilk çeyreği 20-18 üstün bitirmeyi başardı. Hücumda doğru seçimler yapamasa da 17 sayı üreten Larkin’in performansıyla soyunma odasına 42-31 galip giren milliler, kenardan gelen Yiğitcan ve Şehmus’un da
Fenerbahçe Beko’nun finali kazanması için mutlaka rakibine karşı en büyük artısı olan enerjiyi ve savunmayı sahaya yansıtması gerekiyordu. İlk iki maçı bu şekilde kazanmış, bir önceki maçta ise bunu unutup, atarak kazanmaya çalışmış Fenerbahçe Beko’nun kaybettiği maçta top çalma hanesinde sadece 1 vardı. En büyük kozu savunma kaynaklı sayılar olan bir takım için bu bir sıkıntıydı, bu maçta Fenerbahçe Beko bunu tersine çevirmeyi başardı.
Enerjisi çok yüksekti Fenerbahçe’nin, ilk dakikadan itibaren rakibine saldıran, artık yorgunlukları yüzlerinden bile okunan Efes kısalarını top kayıplarına zorlayan, Larkin üzerindeki baskıyı artıran sarı-lacivertli ekip zaman zaman ritmini kaybetse de ya Henry’nin kritik bir hamlesi, ya Vesely’nin hücum ribauntu sonu bitirdikleri ya da kaptanı Melih’in, Guduric’in, De Colo’nun sıcak elleriyle krizi aştı, maçı ne kadar çok istediğini gösterdi. Metecan ve Ahmet’in de kenardan gelip özellikle savunma kısmındaki katkıları
ING Basketbol Süper Ligi play-off final serisinin 3. maçında Anadolu Efes, Fenerbahçe Beko’yu 103-92 yenmeyi başardı, durumu 2-1 yaptı.
İlk iki maçta saha avantajını enerjisiyle birleştirerek rakibine büyük üstünlük kurmuştu Fenerbahçe Beko, bu kez süpürülme tehlikesiyle karşı karşıya kalan Anadolu Efes, çok daha agresif ve heyecanlıydı. Coach Ergin Ataman da bir önceki maçın aksine bu kez boyalı alanı daha geniş tutarak, sadece dış atışlara mahkum olmamanın önlemini almıştı. Ancak Larkin ile Micic öyle bir performans sergiledi ki, sonuçta Efes’in galibiyetinin altında Larkin’in 9, Micic’in 5 üçlüğünün imzası vardı. Dunston ile Pleiss’in boyalı alandaki skor katkısı, Singleton’ın da Booker’ın hızını yavaşlatması da Efes adına maçın kritik noktalarındandı. Fenerbahçe Beko da aslında hücumda çok iyi iş çıkardı, başta Henry olmak üzere Guduric ve De Colo’dan da önemli katkı aldı. Ancak özellikle Larkin savunmasındaki aksama, rakibin dış şutlarına
Fenerbahçe Beko, final serisinin 2. maçında Anadolu Efes’i 93-78 ile yıktı, durumu 2-0 yaptı.
İlk maçta rakibin yorgunluğunu, müthiş enerjisiyle avantaja çevirmiş, savunmasıyla kazanmayı bilmişti Fenerbahçe Beko... Anadolu Efes’te coach Ergin Ataman, yabancı tercihlerini kısalardan yana kullanıp, Moerman ve Pleiss dışındaki uzunları dışarıda bırakınca, ilk maçtaki boyalı alan üstünlüğü de enerji farkı da daha net hissedildi. Moerman da Pleiss da beklentilerin uzağında kalıp, boyalı alanı rakibe kaptırınca, ilk çeyrek sonunda bulduğu üçlüklerle 10 dakikalık bölümü önde bitiren Efes, devamını getiremedi.
2. çeyrek başındaki olağanüstü Fenerbahçe baskısı, Guduric’in de tek başına attığı 11 sayıyla daha da anlam kazandı, rakibine 6 dakika sayı attırmayarak 18-0 seri bulan Fenerbahçe, bir çeyrekte 36 sayı atıp, devre sonunda 54 sayıya ulaşarak, soyunma odasına 22 farklı önde girdi. Baskıya ve hızlı hücum sayılarına o kadar konsantreydi ki sarı-lacivertli ekip, yediği üçlükten sonra bile