Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

BM Genel Sekreteri Guterres, İsrail’in saldırılarını tekrar başlatmasının ardından örgütün Gazze’deki mevcudiyetini azaltma kararı aldığını duyurdu. Gerekçesi de doğrudan kendi personelinin can güvenliğiyle ilgili… Kurulduğu günden bu yana 200 civarında BM kararını ve 250’ye yakın BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararını takmayan İsrail artık BM’yi de doğrudan hasım gibi görmeye ve hedef almaya başladı zira. Şaşırtıcı mı? Normalde evet ama İsrail söz konusu olduğunda değil... İsrail özellikle 7 Ekim 2023’ten bu yana daha da azıtmış bir durumda ve BM’yle tam anlamıyla dalga geçiyor, pervasızca posta koyuyor... Bu anlamda da sayısız örnek var. Mesela birkaçını sıralayalım: 

Haberin Devamı

Netanyahu başta, İsrailli yetkililer, birçok kez “masum sivillere yönelik katliamı” kınayan BM Genel Sekreteri Guterres’in istifasını istedi. İşgal altındaki Filistin toprakları için BM İnsani Yardım Koordinatörü Lynn Hastings, vizesi iptal edildikten sonra İsrail’i terk etmek zorunda kaldı. İsrail 7 Ekim’den bu yana BM bayrağı dalgalanan tesisleri, okul, hastane, kampları defalarca bombaladı, 200’den fazla BM görevlisini öldürdü. Mayıs 2024’te İsrail’in BM Büyükelçisi Gilad Erdan, Birleşmiş Milletler Tüzüğü’nün bir kopyasını parçaladı ve BM’yi “terör örgütü” olarak adlandırdı... Haziran 2024’te Birleşmiş Milletler, İsrail’i çocuklara karşı ihlallerde bulunan devletler listesine ekledi. Buna karşılık, İsrail hükümeti Filistin topraklarında faaliyet gösteren BM kuruluşlarına karşı cezalandırıcı önlemler uygulanmasını görüştü. İsrail kamu radyosuna konuşan Erdan, “İsrail’in Birleşmiş Milletler’den çekilmenin artılarını ve eksilerini ciddi şekilde düşünmesinin zamanı geldi” dedi. Temmuz 2024’te İsrail hava saldırısıyla Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere gıda, sağlık, barınma gibi insani yardımları sağlayan kuruluş UNRWA Genel Merkezi’ni yok etti. UNRWA Başkanı Philippe Lazzarini bunu “açık bir savaş suçu” diye nitelendirdi... 

***

Ama bunlara rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde savaş suçlarından, soykırımdan yargılanan katil Netanyahu BM çatısı altında konuşturuldu ve kafasına göre atıp, tuttu. Hiç utanmadan bir de “biz dünyada sivil hassasiyeti en yüksek devletiz” palavrasını salladı. Buna kim inanacaksa? Netanyahu ardından da BM’nin karargahında, merkezinde hem tüzel kişiliğine hem de dünya ülkelerine tehdit savurdu, BM’yi “Yahudi karşıtı bataklık! olmakla suçladı. Kimsenin da gıkı çıkmadı... 

Haberin Devamı

Dolayısıyla şaşırtıcı olan sözde dünya barışı ve huzuru için var olan, ancak İsrail’e karşı daha kendisini bile koruyamayan, BM’nin görüntüsü, çaresizliği... Yaptığı tek şey “Gazze’de yaşananlar kesinlikle kabul edilemez. Uluslararası insani hukukun bu dramatik ihlallerine artık bir son verilmelidir” gibisinden hafiften kınama ama daha çok da durum tespiti içeren açıklamalar. Sadece o kadar... İsrail’i hepten cesaretlendiren ya da onun bu alçaklıkları sürdürmesine yol açan da bu zaten... Nitekim ateşkesi bozarak katliama devam eden, ama bahane olarak da Hamas’ı anlaşmaya uymamakla suçlayan İsrail’in savunma bakanı hiç utanmadan bir de ne diyor? “Hamas rehineleri bırakmamayı sürdürdükçe İsrail, Gazze’de daha fazla Filistin toprağını ilhak edecek.” Aynı tehdidi pervasızca Netanyahu’da yineledi. Bu durumda da İsrail’in rehinelerin hayatlarını umursamadığı, hatta Hamas’ı tahrik edip, öldürtmeye zorladığı gibi aşağılık, pis bir plan söz konusu sanki… Daha çok kadın çocuk, katletmek, daha fazla toprak işgal etmek adına.. 

Haberin Devamı

***

Pervasızca tehdit savuran gözü dönmüş, katil İsrail’e karşı dünya barışını, güvenliğini korumak için kurulan Birleşmiş Milletler Örgütü Genel Sekreteri’nin bulduğu, bulabildiği tek çözüm de ne? Sadece kendi personelinin can güvenliği adına Gazze deki mevcudiyetini azaltmak. Ya da şimdilik tam değil de kısmi çekilmek… Peki ya kana doymayan İsrail’in eline terkedilen masum siviller, kadınlar, çocuklar? Onlar ne yapacaklar? Gazze ne olacak?... BM olarak o “canlar” için ne yapacaksınız? O beni aşar ya da benim sorunum değil deyip katliamı, İsrail’in hukuk tanımazlığını seyretmeye devam mı?...