Rusya’nın Ukrayna topraklarını işgale başladığı ilk günlerde masada çözüm, kalıcı ateşkes olasılığı denildiğinde “Putin’i kim, nasıl ikna edecek, durduracak? ve “Putin ne yapmak istiyor, gerçek hedefi ne?” tartışmaları vardı. Kalıcı ateşkes, akan kanın durmasında Putin’in kararı, tavrı neredeyse tek belirleyici unsur olarak görülüyordu. Daha fazla müzakere çağrısı yapan da Zelenskiy’di. Sıkça “Putin ile görüşmeye hazırım. Bence müzakereler olmadan bu savaşı bitiremeyiz” mesajları veriyordu. Buna Kremlin’in tavrı da “Putin ve Zelenskiy görüşmesi şu anda mümkün değil” şeklindeydi. Bugüne baktığımızda ise tam tersi bir görüntü söz konusu. Savaşma azim ve kararlılığıyla psikolojik üstünlüğü ele geçiren Ukrayna ordusu ilerliyor. Putin ile görüşmeyeceğini söyleyen Zelenskiy de “Görüşme ancak başka bir Rus liderle olur” diyor. Hesap hatasıyla Ukrayna’da umduğunu bulamayan ya da ABD’nin tuzağına düşen ve askeri açıdan karizması çizilen Putin ise artık savaşın bitmesini daha çok isteyen taraf pozisyonunda. Hem de hâlâ süren tehditkâr tavrına ve su, elektrik, enerji gibi sivil altyapıyı da hedef alan saldırılarına rağmen. Niyesi malum: Rusya’nın karşısında 2014’ün Ukrayna’sı yok. Ukrayna ordusu 2014 sonrasında Batı’nın da desteğiyle ciddi anlamda güçlendi. Hem insan kaynağı hem silah, teçhizat, mühimmat anlamında. Dolayısıyla, Putin’in “Kırım’ı ilhak ettiğimiz gibi 2-3 günde buraları hallederiz, Rus toprağı ilan ederiz, Ukrayna ordusu direnmez, çekilir” düşüncesi tutmadı. Başta ABD olmak üzere Batı ülkelerinden gelen silah ve mühimmat yardımıyla topraklarını savunan Ukrayna’nın direnişi karşısında Rusya ağır kayıplar verdi ve varabileceği bir yer olmadığını görünce de çıkış arıyor. Mesela Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı yaptığı açıklamada Rusya’nın 70 binden fazla asker, yüzlerce uçak, helikopter, İHA, tank, zırhlı araç kaybı olduğunu duyurdu. Batı medyasında da buna dönük çok sayıda analiz yayımlandı. Evet, hem açıklama kaynağının hem yayınların tek taraflı olması nedeniyle abartılı rakamlar, yorumlar olasılığından hareketle duruma ihtiyatlı yaklaşmak gerekiyor ama öyle olsa dahi Rusya’nın kaybının yüksek oranda olduğu açık ve net. Rusya’nın kısmi seferberlik ilanı ile İran’ın kamikaze SİHA’ları ve seyir füzelerine muhtaç kalmasının nedeni de bu zaten. Yani bir silah devi olarak gösterilen Rusya sıkıntıda. Hem nitelik hem de nicelik açısından. Bunu da askeri uzmanlar şöyle özetliyorlar:
Rusya’nın Silahlı Kuvvetler bazında uyguladığı teknoloji geri kalmış, demode. Mesela ordusunun yüzde 75’e yakınının envanter yaşı 25 üstü; Moskova gemisi batırıldı, 40 yaşında. Vurulan araçlar hep 30-40 senelik. Dolayısıyla, Rusya’da teknoloji çok geri. CIA da ABD de bu konuda çok ileri, aradaki o farkı sahada kullandılar ve iyi kamufle ettiler Ukrayna’nın pozisyonunu artı ağı da iyi kurmuşlar. Rusya uyudu, ikmal kanalları, kimin nerede eğitim aldığı, hangi silahın, hangi teçhizatın, kime, nerede teslim edileceği, nereden gönderileceği... Bunlarla ilgili hiçbir istihbarat alamadı. Alamayınca da Rusya böyle duvara tosladı.
Putin’in sıkıntıları bununla da bitmiyor. Gelinen nokta itibarıyla ciddi anlamda bir ikilem içerisinde aynı zamanda. Şöyle ki Rusya’yı iyi tanıyan, hamlelerini okuyan diplomatlara göre, ülke içinde Putin’in Ukrayna’ya müdahale konusunda yeterince sert davranmadığı yönünde başta Kadirov olmak üzere ciddi bir muhalefet var. Bir yandan da Savunma Bakanlığı ile İstihbarat ve Dışişleri ile Savunma bakanlıkları arasında ihtilaf söz konusu. Çünkü Dışişleri Bakanlığı doğal olarak formasyonu gereği “Biz bu savaşı daha fazla uzatmayalım ve bu şekilde onurlu bir çıkışı nasıl sağlarız ona bakalım. Ateşkesle başlayalım, bu barış yönünde evrilir” havasında. Savunma Bakanlığı ve İstihbarat da diyor ki “Hayır, geri adım atamayız. Attığımız takdirde sahadaki mevcut durum itibarıyla zaten zedelenmiş olan itibarımız daha da kötü olacak. Rusya’nın bundan sonra eski Sovyet coğrafyasında istediği şekilde at oynatması zorlaşacak” diyor. Dolayısıyla, Putin bir tehdit öne sürüyor, sertleşiyor, bir acaba barış olur mu diye hafiften yumuşuyor. Yani Putin çok ciddi bir çıkmaz içerisinde. Tabii özellikle de bu durumun doğrudan kendi koltuğunu da tehlikeye sokan bir risk yaratması nedeniyle. Zira geri adım atacak olursa, bu sefer kendisi ve kendi kurduğu sistem ile yönetimi tehlikeye düşmüş olacak. Kısacası, başlarda daha çok Zelenskiy’in siyasi geleceğine dönük öngörülerin yapıldığı bu savaş uzadıkça görüntü daha da karmaşıklaşıyor. An itibarıyla da hava tam anlamıyla Putin’in beka sorununa evrilmiş durumda.