Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

CHP cumhurbaşkanı adaylığı için ön seçim tarihini netleştirdi. Verilen üçlü fotoğraflar ve Genel Başkan Özel’in söylemlerine bakıldığında partide asayiş berkemal, birlik-beraberlik havası hâkim, herkes mutlu- mesut. Ama hâlâ bitmeyen tartışmalar kafa karıştıran noktaların giderilmediğini de ortaya koyuyor. Hatta daha da artan anlaşılmazlıklarla… Mesela Özel, iki adayın İmamoğlu ve Yavaş’ın birbirlerini yıpratmama konusunda fikir birliğine vardıklarını söyledi... İki adaydan biri bu yöntemde ben yokum diyorsa o zaman tek bir aday için seçime ne gerek var? Tek bir adaylı seçim partinin tüm iradesinin yansıtıldığı anlamına gelir mi? Elbette sandık yarışını kitabına uydurmak için bazı x isimlerin tavşan aday adaylıkları söz konusu olabilir ama inandırıcılığının tartışmayı daha da alevlendireceği açık. Şudur adayımız dersin olur biter...Günlerce, haftalarca devam edecek ülke gündeminden uzak, parti içi koltuk hesaplarına odaklanarak yürütülecek, hararetli kampanya sürecinin, çekişmelerin CHP’ye ne yararı olabilir? Hele de ismi öne çıkan her iki adayın trol orduları arasında sosyal medya platformlarında kıyasıya bir çekişme sürerken...

Haberin Devamı

★★★

Yani bizzat kendi taraftarlarıyla birbirlerini fazlasıyla yıprattılar, yıpratıyorlar zaten. Kaldı ki Özel’in sözlerine göre; “Ben zaten adayım” diyen Yavaş’ın pozisyonu, davranış şekli, zamanı da flu... En başta da hafiften dışlanmış gibi ve kırgın-kızgın değil mi o bile net değil... Tek bilinen yarıştan vazgeçmediği, vazgeçmeyeceği. Dolayısıyla gerilimin çok daha farklı boyutlara evrilme olasılığı da hep geçerli. Evet Yavaş, “biriz, beraberiz” mesajları verdi, veriyor ama bunlar siyasette bildik, olağan söylemler... Bunun seçmen nezdinde yaratacağı algının CHP’ye olumsuz yansıma durumu da olasılık dahilinde. Nitekim dün konuştuğum CHP’deki deneyimli isimlerde aynı endişeyi taşıyorlardı:

“Bu sadece CHP’lilerin belirleyeceği adayla olmaz 50 artı bir gerekiyor. Bu ne demektir? Ben adam belirledim gelin takılın bize. Bunu kim kabul eder. CHP’ye yarar, değil zarar getirecek bir durum bu. Günün sonunda Kürt seçmenlerin de milliyetçi muhafazakar seçmenlerinde oylarını almak zorundasın. Ancak, Yavaş’ın sanki yalnız kalmış algısı milliyetçi-muhafazakâr seçmeni kızdırıyor. Teröristbaşı Öcalan’ın yapması beklenen silah bırakma çağrısının olup olmayacağına, göre siyasette yeni gelişmeler durumu da olası. Bu durumda da geçen seçimde olduğu gibi erken havaya girmenin de anlamı yok.”

Haberin Devamı

★★★

Hal böyle olunca da Özel-İmamoğlu-Yavaş üçlüsü görüntülerinin bu hassas süreçte sıkça yineleneceği açık... Özellikle de 23 marttaki sandık sonuçlarının açıklanması ya da zaten bilinen adayın adının konulmasından sonra ve daha başka sancılarla... Zira CHP’de var olan “lider kim” tartışmaları ya da “çift başlılık” algısının hepten ete kemiğe bürünme durumu söz konusu. Beden dili ve konuşmalarıyla CHP’de aslında kimin liderlik yaptığını sıklıkla hissettiren İmamoğlu’nun pozisyonunu daha da pekiştirme durumu yani. Bununda da milletvekilliği ya da belediye başkanlığı aday tespitleri veya daha başka konularda etki-yetki açısından genel merkezle sandıktan çıkmış cumhurbaşkanı adayı arasında ciddi gerilim, tartışma yaratacağını kestirmek de hiç zor değil... Onun içinde cumhurbaşkanı adaylık tespitini Yavaş gibi henüz erken olarak değerlendiren CHP içinden gelen bazı sesler de şöyle:

Haberin Devamı

“Şimdi zamanı değil milletin gerçek gündemi başka… Evet şunu diyebilirsiniz; bizim genel başkanımız, genel merkezimiz yeterince muhalefet yapamıyor. Biz kongre yapıp aday olmak istiyoruz. Ol kardeşim ona kimse bir şey diyemez...”