Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun siyasi yasaklı olması durumunda kimin cumhurbaşkanı adayı olacağı ya da nasıl bir yol izleneceği konusunda açıkladığı planla partili, partisiz herkesin kafasını hepten karıştırdı... Planla ilgili anlaşılır en somut nokta tüm detayların İmamoğlu’nun üzerine kurgulu olması… Serbest-cezaevinde olma ya da siyasi yasaklı veya yasaksız anlamında hem olası bir seçim kampanya süreci hem de sandık sonuçlarına dönük izlenecek, yol, yöntemi de kapsayacak şekilde. Dolayısıyla her seçenekte özne İmamoğlu, doğrudan ya da dolaylı olarak... Dolaylı olma olasılığında da kâğıt üstünde bir aday formülüyle seçimi kazanma varsayımı sonrasında da koltuğu, makamı yine İmamoğlu’na devretme durumu söz konusu... Nasıl olacaksa? Evet Özel’in planında buna dair ipuçları da var ama onlara dönük hem sistemsel hem de anayasal değişiklikler içeren o kadar çok soru işareti var ki; “Ben aldım, sana verdim” demekle olacak bir durum değil...

Haberin Devamı

★ ★ ★

Mesela İmamoğlu’nun dışarıda ama siyasi yasaklı olması varsayımına dönük Özel diyor ki:

“Dışarda, otobüsün üstünde, ama birlikte ama ayrı şehirde, kampanyayı bir şehirde o yapar, bir şehirde ben yaparım, bir şehirde Mansur Yavaş yapar, bir şehirde milletvekillerimiz yapar.”

Bu CHP’liler, seçmen açısından kulağa hoş gelebilir ama siyasi yasaklı bir kişinin nasıl kampanya yapacağı anlatılırsa belki... Yavaş’ın pozisyonu da tabii...

İmamoğlu’nun hem yasaklı hem de cezaevinde olma varsayımında Özel’in formülü ise şu:

“Ekrem Bey, televizyondan izler. Notlarını alır, istişare içinde oluruz, 81 ilde dünyanın en büyük kampanyasını yaparız. Adayın isminin, kim olduğunun önemi yok. En yüksek oyu kim alacaksa, o aday olur ama o adaylık, milletin adayı Ekrem İmamoğlu’nun yerine, bu süreçte ona siyasi yasağını kaldırmak, hapisten çıkarmak, onun yeniden seçilebilir hale gelmesini sağlamak üzere yapılmış bir adaylık. O aday olan arkadaşımız kimse Ekrem Bey geldikten sonra o da başka bir göreve gelir. Ekrem Bey de yürütme görevi, başbakanlıksa başbakanlığa gelir. Cumhurbaşkanı ise cumhurbaşkanlığına gelir.”

Haberin Devamı

Burada da en başta isminin önemi yok dediği en yüksek oy alacak aday belirlemesi hangi kritere göre nasıl olacak? İmamoğlu’na hakkını verme koltuğu devretme konusu da öyle. Zira en başta mevcut sistem buna cevaz vermiyor. Yok “Değiştireceğiz, parlamenter sisteme dönülecek” deniliyorsa da onun olabilme şartları belli. Meclis’te 400 milletvekili anayasal değişikliği onaylayacak... Bunun referandum süreci de var. Olduğunu kabul edelim, bu sefer başbakanlık içinde milletvekilliği şartı gerekiyor. Bunlar da ancak tarihi henüz tartışılan önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde ortaya çıkacak Meclis aritmetiğine göre şekillenebilecek bir durum ve zaman meselesi… Dahası hepsi de İmamoğlu hakkındaki adli sürecin nasıl sonlanacağıyla bağlantılı...

Çünkü evet masumiyet karinesi esas ama yargılama sonucunda ya çok farklı bir görünü ortaya çıkarsa?

Kaldı ki bir de İmamoğlu’nun tutuklanması sonrasındaki performansı ve kurultaydaki mutlak hakimiyetiyle şu sıralar CHP’nin en çok konuşulan ismi haline gelen Özel’in bizzat kendisinin cumhurbaşkanı adaylık meselesi var malum... Her ne kadar kendisi istemiyor görünse de olma olasılığı epey yüksek. Bu durumda da Özel meydanlarda “Ben de İmamoğlu’nun emanetçisiyim” der mi, diyecek mi acaba?..

Haberin Devamı

★ ★ ★

Kısacası; Özel’in açıkladığı plan, yol CHP’nin yol haritası tam anlamıyla çapraz bulmaca gibi... Hem de oldukça zor ve çözümü için epey bir kafa yormayı gerektiren, hatta hafiften sinir uçlarına dokunan cinsten… Ama bu çok profesyonel bir elden çıkma anlamında değil, daha çok acemilik ürünü olmasından kaynaklı bir durum sanki. Malum çapraz bulmacada oyunun özü dikey ve yatay kelimelerin kesişmesine kurgulu. Oysa Özel’in çapraz bulmacasında söylemler ile ne mevcut sistem, ne kampanya, ne de anayasal durumla ilgili tanımlar pek birbiriyle kesişmiyor, örtüşmüyor.. Aksine kareleri tamamlamaya çalıştıkça anlamsız kelimeler de ortaya çıkıyor... Anlayana, çözebilene aşk olsun...