Dünyanın gözü önünde soykırım yapan, hala da devam eden Netanyahu durmuyor. Hatta dur dedikçe daha da canileşiyor... Tam bir akıl tutulması, gözü dönmüşlük hali söz konusu. Rasyonel devlet aklıyla, mantığıyla hareket etmiyor. ABD’ye gitti, döndü bir anda Hamas’ın siyasi ve askeri liderlerine bölge ülkelerinde peşpeşe düzenlenen suikast haberleri geldi..Hizbullah liderleri de hedefte... Oysa Netanyahu ABD’ye gitmeden önce tam da şu oluyordu: Hamas, Katar, Mısır, CIA ve MOSSAD yeni bir ateşkes görüşmesi için masadaydı ve son dönemde gerçekten bir ateşkesin olmasına yönelik umut veren bir yaklaşım vardı. Çok olumlu ilerlediğine yönelik haberler geliyordu. Tabii bir anda Netanyahu bazı şartlar koyarak takoz olana dek... Bunun üzerine de Mısır ve Katar’dan “Bakın bu ateşkes görüşmelerini olumsuz etkiler, yapmayın, etmeyin “ diye İsrail’e uyarı da geldi nitekim...Ama ateşkes gibi bir niyeti asla olmadığı için Netanyahu bunları dinlemedi, umursamadı bile... Niyesi malum: Ateşkes olsaydı barış yolu açılacak kendisinden hesap sorulacaktı. Dolayısıyla sıkışan Netanyahu iktidarda kalmak, soruşturmalardan sıyırmak için kanı bölgeye yayma çılgınlığına devam etti, her yere saldırdı. ABD’ye gittiğinde de kongrede “sizin adınıza mücadele ediyoruz “ diye atıp, tutarak, yaptığı rezil atraksiyonun ardından aşağılık alkışlama görüntüleri ortaya çıkınca da Netanyahu hepten şımardı, sapıttı, şuursuzlaştı... ABD’den döndüğü anda da bu alçak suikastler peşpeşe geldi...
***
Yani ateşkese, barışa hiç bu kadar yaklaşılmadı denilirken Gazze’de taş üstünde taş bırakmamak üzerine katliam soykırım yapan katil Netanyahu bir anda nokta operasyonlara da yöneldi... Yıllardır suikatlerden kurtulan insanlar öldürüldü. Hepsi de MOSSAD faaliyeti olarak gösteriliyor daha çok. İsrailli bakanlardan suikastler zincirinin devam edeceğine yönelik imalar, savaş yeni bir aşamaya geçti şeklinde algı operasyonları da var... Dolayısıyla yanıtı anlamlı kritik soru da şu:
Bu istihbaratlar MOSSAD’ın elinde vardı da yeni mi düğmeye bastı? Öyleyse de MOSSAD bu kadar ay hiçbirinin izine rastlamamışken ne oldu da böyle gelişmeler yaşanıyor? Hep olduğu gibi CIA ile al gülüm ver gülüm durumu mu söz konusu?. Kankalarından icazet, tüyo alma ve ortak hareket etme pervasızlığı yani... Çünkü istihbaratçılara göre; bunlar bir anda elde edilecek istihbarat bilgileri değil, CIA’nın desteği olmadan da bu kadar büyük çaplı olay gerçekleştirilemez. Kaldıki bir de 7 ekimdeki saldırıyı duymayan, okuyamayan bir İsrail istihbaratı beceriksizliği var realitede. Bu anlamda Netanyahu’nun da bizzat MOSSAD ve Şin-Bet’e yönelik eleştirileri tepkileri de oldu malum... Böyle bir olayı, atladılar, İsrail vatandaşlarının ölümüne neden oldular diye..Gerçi sonrasında gelen yoğun tepkiler ve baskılar nedeniyle Netanyahu “hata ettim“ diyerek sarfettiği sözlerini yalayıp,yuttu özür diledi ama bunların hepsi de kayıtlara geçmiş durumda... Böyle bakıldığında da MOSSAD’ın duymayan kulaklarının ABD’de açıldığı ortada...
***
Hal böyle olunca da İsrail tek fail değil elbette.... Yapana değil yaptırana, azmettirene, hatta bizzat planlayıcısına da bakmak lazım..O da ta başından beri belli zaten.. Hadi yürü diyerek katliama yeşil ışık yakan ama arada bir de hiç utanmadan sanki Netanyahu’nun yaptıklarını onaylamıyormuş gibi hava takınan ABD... Dolayısıyla her ikisinin de elleri kanlı...Netanyahu’yu asıl teşvik eden İsrail’i bu kadar kadar cesaretlendiren de bu zaten...Kanlı sabıka sicilleri hayli kabarık olan iki katilin kafa kafaya vermesi, dayanışması yani...
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024