Bir zamanlar terörle anılan yerlerin, değişen Güneydoğu’nun hikâyesi ardından döndük siyaset gündemine... Orada özellikle de muhalefet cephesinde değişen pek bir şey yok. Aynı kısır döngü, sığ çekişme devam ediyor. Ana muhalefet CHP kurultay ve değişim, dönüşüm muhabbetinde, İYİ Parti’de ittifak sorgulaması ama daha çok da CHP’ye alternatif bir pozisyon arayışı içinde. Önümüzdeki yerel seçime dönük söylemler de birleşerek değil ayrışarak kazanma hesapları üzerine... Tek başımıza girerek mevcuttan daha fazla belediye başkanlığı kazanabiliriz diyor, İYİ Parti. Malum kendisinden çok daha düşük oy oranı olan bazı partilerin bile İYİ Parti’den daha fazla belediye başkanlığı var şu anda... Dolayısıyla bu yolda da CHP’nin İstanbul ve Ankara’yı kaybetmesini de göze alırız havasında İYİ Parti lideri Akşener. CHP ise şimdilik ittifak görüşmemiz yok ama eğer kapımızı çalan olursa açık noktasında... Ama diğer yanda da CHP sözcüsünün “Gitmek isteyene kal demeyiz yolları açık olsun. Kendileri bilir” çıkışı var... Dünün vefalı(!) ortakları arasında tam anlamıyla kılıçlar çekilmiş görüntüsü var açıkçası...
***
Bu görüntüyü önümüzdeki yerel seçime dönük pazarlıklarda el yükseltme taktiği olarak görenler de yok değil elbette. Bunun örneklerini de geçen seçimlerde yaşadık, tek başına gireceğiz diye yüksek perdeden atıp tutanlar iş son kerteye geldiğinde tornistan yapıp 39 milletvekilliği kaptılar. İYİ Parti’de daha kurulduktan sonra ittifakın içerisinde yer aldı ve o ittifak sayesinde aslında seçimlere girip barajı aştı. Dolayısıyla partileşme, siyasette etkin bir aktöre dönüşme sürecinde bu ittifakın şimdi ne derlerse desinler, CHP’nin İYİ Parti’ye ciddi bir desteğinin olduğunu söylemek lazım. Bu desteğin de esasında bu iki partinin her konuda ortak olmalarından ziyade Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığından kaynaklandığı herkesçe biliniyor zaten. Tabii bir de Cumhurbaşkanlığı sisteminin getirdiği 50 artı 1’i yakalama mecburiyeti bu ittifakı zorladı bir yandan da... 2019 yerel seçimleri öncesinde ise İYİ Parti’nin önerisi ve dinamo rolünde olduğu bir dönemi yaşadık, başarılı oldu da. Ama CHP’nin bu başarısında HDP’nin etkisi olduğu konuşuldu daha çok. İYİ Parti de bundan duyduğu rahatsızlığı her platformda dile getirdi hep... Belediye sayısı olarak İYİ Parti açısından ortada olan olumsuz tablo da bunu tetikledi. Onun içinde şimdilerde İYİ Parti müstakil, tek başına siyaseten rüştünü ispatlamak, ortaya koymak düşüncesinde... Bu konuda da siyaset bilimcilerin kesiştiği noktalar şunlar:
Akşener, siyasi bir strateji olarak bu ittifak modelinin mevcut haliyle kendilerini zora soktuğunu düşünüyor ve 2028 seçimlerinden önce de baraj problemi olmayan bir durumda İYİ Parti’nin gücünü ve vatandaştaki karşılığını deneme imkânı var. Yerel seçimler, 2028’den önce İYİ Parti’nin kendini ispat edeceği hem kurumsal kapasite bakımından hem kadrolarını teşvik etmek bakımından hem de CHP’den fazla oy alabilecek ya da CHP’yi sınayabilecek ve daha önce ittifak içerisinde kazandırarak kazanmak formülünün yerine bu sefer CHP’ye kaybettirerek kazanma ihtimalini deneyebilecekleri son çıkış. Yani CHP’ye kaybettirerek İYİ Parti’nin kazanma, seçimde ondan daha başarılı olduğunu kanıtlama formülü ya da fırsatı...
***
Kısacası dememiz o ki; an itibarıyla İYİ Parti’nin CHP’ye kaybettirerek kazanmak istediği açık. Zaten İYİ Parti’nin kafasındaki plan, siyasette açmaya çalıştığı alan da en başından beri AKP’nin karşısında CHP olduğu sürece iktidar değişmez, AKP’ye alternatif bir merkez sağ partinin olması gerekir hesabı aslında. Dolayısıyla bugün Akşener ve kurmaylarının kafalarındaki bu planı hayata geçirmeye dönük CHP’yi aradan çıkartarak, ekarte ederek AKP’nin karşısında güçlü bir merkez sağ inşa etmek hamlesi içinde olma olasılığı yüksek... Ama Akşener’in bugüne kadarki performansına bakıldığında değişken bir siyasetçi görüntüsü, algısı da ortada. Evet tek başımıza seçime giriyoruz, dönüş yok gibi bir kararlılık ortaya koydu, koyabilir fakat bu aynı zamanda şartları, karşı taraftaki tutumu değiştirmeye yönelik bir kararlılık da olabilir. Şunu anımsayalım Cumhurbaşkanlığı seçimine ramak kala masayı devirdi ve geri döndü...
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024