Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ülkede gündem sürekli değişiyor. Sıra dışı gelişmeler yaşanıyor... Türbülansa giren siyaset dünyasında kullanılan kaba dil ve üslubun dozajı giderek artıyor. Siyasilerin karşılıklı yaptığı açıklamalar, suçlamalar daha da ayrıştırıcı olmaya başladı. Algı olgunun önüne geçti, duygular ve ön yargılar daha hâkim siyasette... Oysa daha geçen yıl 31 Mart 2024 yerel seçimleri sonrası başlayan normalleşme ya da yumuşama adına ne derseniz deyin siyasetteki bahar havasıyla sadece karşılıklı ziyaretler ve liderlerin birlikte verdikleri fotoğraf karelerinin bile topluma olumlu yansımaları oldu. Siyaset dünyasında esen sıcak mesaj ve diyalog rüzgârı ülkede toplumsal fay hatlarındaki stresi azaltma anlamında herkesi umutlandırdı. CHP Genel Başkanı Özel’in “içerde ana muhalefet, dışarıda Türkiye partisi olacağız” sözleri İktidarla ana muhalefetin ortak hareket etmesi gereken konularda sanki biraz mesafe katediliyor ya da edilecekmiş izlenimi verdi. Bu yaklaşımı nedeniyle kamuoyundan olumlu tepkiler alan Özel’e daha baştan önceki Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun “Sarayla müzakere edilmez, mücadele edilir” şeklinde ortaya koyduğu tavır, keskin dil de malum. Yine CHP içinden bazı aykırı sesler olduğu da biliniyor. Hatta Özel’in liderliği bile tartışıldı. Onun içinde Özel, yumuşamadan ziyade normalleşme tanımını kullandı daha çok. Görüşme, konuşma siyasetin gereği yoksa biz CHP olarak tavrımızdan, duruşumuzdan ödün vermiyoruz anlamında... Dolayısıyla her şeye rağmen siyasette geçen yılki her iki bayramda da karşılıklı ziyaretler ve olumlu mesajlar ön plandaydı. Yani partisinden gelen aykırı seslere rağmen Özel, iktidar ile ana muhalefet arasında açılan iletişim kanallarına, müzakere sürecine zarar verecek polemikler anlamsız, sertleşmelerden kaçındı. Bu tavrıyla da belki CHP içinden bazı eleştiriler aldı ama ülke genelinde kendi lehine epey bir puan ve sempati topladı… Hatta bu partisindeki bazı isimleri rahatsız etti...

Haberin Devamı

★ ★ ★

Şimdilerde ise tam tersi bir görüntü söz konusu siyasette, Özel’de cok gergin, eski “Soğuk savaş” havası hakim… İktidar ve ana muhalefet partileri arasında bayramlaşma falan da rafa kalkmış durumda... Geçen yıl bu zamanlarda siyasetteki normalleşme hamleleri nedeniyle partisince tarzı yumuşak bulunan, liderliği tartışılan, eleştirilen Özel, İBB Başkanı İmamoğlu’nun tutuklanmasından sonraki sert, ayrıştırıcı, hatta dışa dönük söylemleri ve sokak çağrısıyla son derece gerilimli bambaşka bir strateji, politika izliyor... Bu bağlamda da partisindeki kendisine dönük liderlik eleştirilerinde de hafiften değişim söz konusu. Etrafında kenetlenme durumu var. Kitleleri peşinden sürükledi, CHP’lileri, muhalefeti konsolide etti diye... Ama bu süreçteki Özel’in tavrını, sert söylemini, sokağa taşınan protestoları doğru ve yerinde hamleler olarak görenlerin yanı sıra bunu, İmamoğlu’nun desteğiyle seçilmişlik gölgesinden kurtularak güçlü liderliğini inşa etmek amacıyla, kurultaya dönük stratejik bir atak diye nitelendiren de var. Bu anlamda çekinceler içeren öngörüleri de şöyle:

Haberin Devamı

Sokağa ne kadar çok kitle sürükleyebildiğinizi gösterirseniz güçlü bir lider imajı oluşturabilirsiniz. Ama kitleyi yönetemezseniz, provokasyon olasılığında sıkıntı yaratır. Kaldı ki böyle bir hamleyle kendi taraftarlarınızı konsolide edebilirsiniz, ancak bunun bir de karşı tarafı da kenetleme, saflarını sıklaştırmasına neden olma olasılığı da söz konusu. Yine doğurabileceği olumsuz sonuçlardan kaynaklı genel kamuoyunda daha farklı olumsuz bir algı yaratabileceğini de kestirmek lazım. Son derece hassas bir konu yani… Nitekim epey de bir endişe, tartışma yaşandı, yaşanıyor.

Haberin Devamı

Böyle bakıldığında da Özel’in müzakere ağırlıklı söylemden sert mücadele pozisyonuna geçişiyle öncekinden farklı olarak parti içerisinden kendisine olan destek arttı ama bu seferde kamuoyu nezdinde bazı soru işaretleri gelişti denilebilir...

★ ★ ★

Yani bir yıl arayla siyasette iki farklı bayram esintisi ve ana muhalefet partisi Genel Başkanı Özel’in hamleleri ve bunlara bağlı sonuçları anlamında bir paradoks söz konusu... Sağlık, barış, kavgasız günler temennisiyle herkese iyi bayramlar...