Hem dünyaya hem halkına bela

24 Ağustos 2024

Netanyahu’nun Gazze’de ateşkes düşünmediği açık, rehinelerin hayatları, kendi vatandaşları falan da hiç umurunda değil. Hem de ta en başından beri... Rehine yakınlarıyla 7 Ekim’den ancak 1,5 ay sonra görüştü, vakit ayırabildi! Onda da sadece “kalbimiz sizinle” diyerek sanki dalga geçermiş gibi bir hava takındı… İsrailli bakanlar arasında “Rehineleri öyle fazla düşünmemeli, olabildiğince acımasız davranmalıyız” diyenlerin varlığı da bu akıldışı, kan ve ölüm kokan havayı daha da tetikledi… Yoksa gerçekten rehineler düşünülseydi, öyle bir niyet olsaydı daha farklı bir siyaset uygulanırdı. Halen devam eden ise rehineleri önceleyen onları kurtarmaya yönelik bir operasyon asla değil. Netanyahu’nun derdi Gazze’yi Filistinsizleştirmek, insansızlaştırmak… Bilerek isteyerek çocukları kadınları hedef seçerek sivillere korku ve sistematik öldürme siyaseti uyguluyor...Vatanlarını, topraklarını terk etsinler diye... Hatta bu aşağılık taktikle Hamas’ı tahrik ederek elindeki rehineleri

Yazının Devamı

Teröristten ordu kursan ne yazar?

22 Ağustos 2024

Türkiye-ABD ilişkilerinde yaşanan sıkıntı doğrudan terör örgütleriyle bağlantılı. Daha doğrusu, sözde dost ve müttefik (!) ABD’nin teröristlerle olan anlaşılmaz ilişkilerine odaklı. Özellikle de terör örgütü PKK/YPG’ye olan sevdası ve bu bağlamdaki aleni faaliyetlerine... ABD’nin Ortadoğu politikasını şekillendiren isimlerden Mc. Gurk’un Suriye’de parçalanmış bir yönetim yapısı için çalıştığını herkes biliyor... Adamın teröristbaşlarından farkı yok… Oralarda hep onlarla iç içe, birlikte yatıp kalkıyorlar... Sık sık da PKK/YPG elebaşlarıyla poz verip terör örgütünü cesaretlendiriyor. PKK/YPG’ye Suriye Demokratik Güçleri adını verip aklınca terör örgütü kimliğini perdeleyebileceğini ve bunu yutturabileceğini sanan zeka küpü(!) de bizzat o zaten... Terör örgütünde ABD adına bir temsilcisi gibi hareket ediyor adam... ABD de devletten ziyade, PKK ile el ele vermiş, terör örgütünün paydaşı bir ülke

Yazının Devamı

Aday değilim ama çok istiyorum!

19 Ağustos 2024

CHP’nin olağanüstü tüzük kurultayı denilince neler değişeceği, partiye, teşkilatlara nasıl bir ivme kazandıracağından daha çok genel başkan seçimli yarışa dönüp dönüşmeyeceği tartışılıp, konuşuluyor. Nedeni de doğrudan önceki Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun tavrı ve söylemleriyle bağlantılı malum… Siyaseti bırakmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, yekten varım, adayım demese de söylemleri ve çıkışlarıyla bunu fazlasıyla hissettiriyor. Diğer eski genel başkanlar gibi benim için o defter kapandı havası falan ya da öyle net bir ifade hiç yok. Mesela bir TV kanalının yayınına konuk olan ve “Genel başkanlığa aday olacak mısınız?” sorusuna da yanıt veren Kılıçdaroğlu yine bildik şu lafları etti:

“Parlamentoya girdiğimde de hiçbir zaman ben genel başkan olacağım diye bir düşüncem olmadı. O dönemde de delegeler, parti istediği için ben genel başkan oldum. Daha sonraki süreçlerde de hiçbir zaman ben genel başkan olacağım ey delegeler gelin bana imza verin demedim. Bugün de aynı

Yazının Devamı

Gazi Meclis’e hiç yakışmadı!

17 Ağustos 2024

TBMM’de, milletvekilliği düşürülen Can Atalay için gerçekleştirilen özel oturumdaki yumruklar bizi 23 yıl öncesine, 30 Ocak 2001’e götürdü. O gün de Meclis’te kavga çıkmış, iktidar ve muhalefet milletvekilleri arasında yumruklar konuşmuştu. Aldığı darbelerle de kalp krizi geçiren DYP Şanlıurfa Milletvekili Fevzi Şıhanlıoğlu yaşamını yitirmişti. Neyse ki bu kez böyle çok acı bir son olmadı. Ama bu olmayacak anlamına gelmez, gelmemeli. Çünkü dünkü manzara hiç hoş değildi. Hatip kürsüsü önündeki merdivenlere kan aktı. Sözlerin dile getirileceği parlamento çatısı altında yumruklar havada uçuştu. Vekiller birbirine girdi, kadın vekiller arada kaldı, ağza alınmayacak sinkaflı sözler sarf edildi. Parlamento oturuma defalara ara vermek zorunda kaldı. Bu görüntülerde vatandaşın büyük beklentiler içinde olduğu Gazi Meclis’e hiç yakışmadı. O nedenle acilen Meclis’teki tansiyonu düşürmek, tekme ve yumrukların önüne geçmek şart. İyi

Yazının Devamı

ABD 40 yıldır hainlerle el ele...

15 Ağustos 2024

Türkiye tam 40 yıldır bölücü terör örgütü PKK’yla mücadele ediyor. Ülke sınırları içindeki terörist sayısı neredeyse sıfırlanan, sınır ötesinde Kuzey Irak’ta TSK’nın attığı pençelerle sızma yolları kilitlenen, inlerine girilip tepelenen PKK’lı teröristler ilk saldırısını tam 40 yıl önce bugün 15 Ağustos 1984’te Siirt’in Eruh ilçesindeki Jandarma Karakol binasına yapmış, iki askerimiz şehit olmuştu. PKK’nın yolda pusu kurarak gerçekleştirdiği ilk saldırılar ise 1984’ün ekim ayındaydı. 2 Ekim 1984’te Şemdinli’nin Yaylapınar köyü yakınlarında, 9 Ekim 1984’te de Hakkâri-Çukurca arasındaki Kızılkayalar mevkiinde yollarda kurulan tuzaklarda; çapraz ateş arasında kalan toplam 11 askerimiz şehit düşmüştü. O günlerden bu zamana devam eden süreçte de terör belası canımızı çok yaktı. Doğu ve Güneydoğu bölgemizde on binlerce insanımızın ölümüne, yaralanmasına, sakat kalmasına, binlerce ailenin yerinden, yurdundan,

Yazının Devamı

Düşman gibi müttefikler!..

12 Ağustos 2024

Türk savunma sanayiinin geldiği nokta nedeniyle dünyanın gözü, kulağı Türkiye’de...Dünya markasına dönüşen İHA ve SİHA’larla başlayan bu süreç artık KAAN’dan TCG Anadolu’ya ve uzun menzilli füzelere kadar uzandı ve bambaşka bir noktaya evrildi. Şimdi buna çok katmanlı entegre hava savunma sistemi Çelik Kubbe de eklendi. Havada, karada, denizde sürekli yenileri geliştirilen projeler silah sanayiinde dışa bağımlığımızı azaltırken, Türkiye’yi dünya piyasalarında söz sahibi de yaptı. Tabii bu aynı zamanda bazı ülkeler açısından ciddi anlamda rahatsızlık ya da tedirginlik demek...En başta da sözde müttefikimiz, NATO’daki ortağımız ABD için… Çünkü Türkiye savunma sanayiindeki atılımlarıyla çok daha güçleniyor, güçlenecek. Bölgede daha da güçlenen bir Türkiye de ABD’nin işine gelmez, gelmiyor. O, kendisine muhtaç, kendi sözünü dinleyen, verdiği silahlarla, malzemelerle yetinen bir Türkiye istiyor. Yani “benim her

Yazının Devamı

Terörün namlusu onlara döndü...

10 Ağustos 2024

Koşulsuz destek verdiği İsrail’i korumak adına bölgeye uçak filoları, savaş gemileri yığan ABD, terörist dostlarını, unsurlarını, PKK/YPG’yi de İran’a karşı kullanmak istiyor. Bu bağlamda da halihazırda Suriye’nin Haseke, Rakka ve Deyrizor illerinde örgüt işgalindeki bölgelerdeki Amerikan üslerinden çok sayıda PKK/YPG’li teröristin İran destekli grupların temas hattı olan Fırat Nehri yakınındaki üslere nakline dönük haberler var.. Hem de sevkiyatların ABD  helikopterleri ve zırhlı araçlarıyla gerçekleştiği şeklinde… Yani sanki savaşa karşıymış, Netanyahu’ya daha fazla çılgınlık yapıp ateşi bölgeye yayma diye uyarıyor havası veren ABD, savaşın yayılma olasılığına karşı Suriye topraklarında da Orta Doğu’daki kara gücüm dediği teröristlerle tahkimat yapıyor bir yandan da...Teröristlerle kafa kafaya verip İran’a, vekil güçlerine karşı İsrail’i korumak adına bir cephe hattı oluşturuyor hiç utanmadan. Bu aşağılık ve kirli planın bir başka yönü de buradaki olası bir çatışmayı

Yazının Devamı

CHP’de var mısın yok musun oyunu

8 Ağustos 2024

CHP’de görüntüde herkesin yeri konumu belli, birlik, beraberlik havası var ama dört bir yandan da güce odaklı farklı çekim gerçekliği de ortada. Mansur Yavaş cephesi ayrı, Ekrem İmamoğlu cephesi ayrı, Özgür Özel cephesi ayrı Kemal Kılıçdaroğlu cephesi ayrı olarak. Geçmişte hepsi, bir aradaydı, aynı yöndeydi. Şimdi parçalı, ortak değerler yıkıldı, incinmişlikler, ötekileştirmeler itilme, istenmeme olayları, hatta CHP’lilik tartışmaları arttı. Her ne kadar öyle değil diye arada bir birlik mesajları, görüntüleri verilse de. Mesela Özel, İmamoğlu, Yavaş’ın Paris’teki son üçlü fotoğraf karesi gibi.

CHP’liler bu gel-git’lere çok seslilik, normal diyorlar ama bazı sıra dışılıklar olduğu da açık. Özellikle de kurultayda kaybedip koltuğu bıraktıktan sonra diğer eski, önceki Genel Başkanlar gibi kenara, köşeye çekilip, CHP’nin mevcut yönetiminin tam arkasındayım demeyen ve o son fotoğraf karesinde yer almayan Kılıçdaroğlu açısından... O, değil destek aksine bir de sosyal

Yazının Devamı