Tüm dünyaya bir soralım... “Acaba piyasaların en kurt iş adamı kimdir?” Akla gelen ilk isim kuşkusuz Warren Buffett olacaktır.
90 yaşına basan Buffett ile ilgili bugüne kadar yayımlanmış birçok kitap, kendisinin yatırımcılara mektupları ve makaleleri bulunuyor.
Uzun yıllardan bu yana Buffett’ı sıkı sıkıya takip eden bir numaralı isim olan Lawrence Cunningham’ın derlemesini yaptığı, ünlü yatırımcının “Hayat Denen Kartopu” isimli tek kitabının (Epsilon Yayınları) son edisyonu; şu anda iş aleminde olan, gelecekte olmayı planlayan ya da yatırıma hevesli olanlar için gerçek bir hazine niteliğinde.
Kitaptan aldığım kısa notlar, “olaylara ustalıkla farklı açıdan bakmanın” önemini bir kez daha açıkça ortaya koymakta.
Esas mesele; hikaye
İşte “Buffett”, işte “notlar”:
ROBERT Benchley’den alıntı yapacak olursam, “Bir köpeğe sahip olmak bir çocuğa sadakati, tahammülü ve yere yatmadan önce üç kez kendi etrafında dönmeyi öğretir.” Bunlar deneyimsizlikten kaynaklanan eksikliklerdir. Yine de, yeni bir taahhütün altına girmeden önce, geçmiş hataları incelemek iyi bir fikirdir.
EN şaşırtıcı keşfim, “kurumsal zorunluluk” oldu. Bu zorunluluk büyük önem arz eden, gözle görünmeyen bir güçtür. Üstelik işletme okulundayken, bana bu zorunluluklara dair hiçbir ipucu verilmedi ve iş dünyasına girdiğimde onları sezgisel olarak da algılayamadım. O zamanlar, ahlaklı, zeki, tecrübeli bir yöneticinin her zaman rasyonel ticari kararlar alabileceğini düşünürdüm. Ancak, zamanla öyle olmadığını öğrendim. Aslında olan şuydu; kurumsal zorunluluk işin içine girdiğinde, rasyonellik cesaretini yitiriyordu. Örneğin;
(1) Sanki Newton’un Birinci Devinim Kanunu tarafından yönetiliyormuş gibi, bir şirket mevcut gidişatındaki herhangi bir değişikliğe direnecektir.
(2) Boş zamanı doldurmak için (sırf iş olsun diye) sürekli kurumsal projeler ve satın alımlar yapılacaktır.
(3) Ne kadar aptalca olursa olsun, liderin herhangi bir iş isteği, askerleri tarafından hazırlanan stratejik raporlarla çabucak desteklenecektir.
(4) Rakip şirketlerin aksiyonları, satın alımları, projeleri ve üst düzey yönetici tazminatları ya da her neyse, akılsızca taklit edilecektir.
YAPTIĞIM hatalardan sonra, sadece sevdiğim, güvendiğim ve hayran olduğum insanlarla işe girmeyi öğrendim. Elbette bu prensip tek başına bir başarı garanti etmez. Kötü bir insanla, iyi bir anlaşma yapmayı ise asla başaramadım.
İTİBARİ miktarlar dışında kesinlikle borçtan kaçınınız.
UZUN zaman önce, kayınbiraderim Homer Rogers, Omaha canlı hayvan piyasasında çalışan bir komisyoncuydu. Ona, bir çiftçiyi ya da besiciyi, işi kendisine vermesi için nasıl ikna ettiğini sordum. Yaptığı iş, çiftçinin sığırlarını dört büyük taşeron gıda firmasından birine satma işini idare etmekti. Sonuçta, sığırlar sığırdı ve alıcılar herhangi bir hayvanın ne kadar değerli olduğunu kuruşuna kadar bilen uzmanlardı. O halde herhangi bir komisyoncu diğerlerinden nasıl daha iyi bir sonuç alabiliyordu? Kayınbiraderim Homer bana acınacak bir bakış attı ve şöyle dedi: “Warren, bunları nasıl sattığın mesele değil, esas mesele onlara nasıl anlattığındır.” Canlı hayvan piyasasında işe yarayan şey (yani hikaye), Wall Street’te de işe yaramaya devam ediyor.
Zengin olmanın yolu
ZENGİNLER bu hayatta yemeğin, eğitimin, eğlencenin, evin, plastik cerrahinin, spor biletlerinin ya da adını siz koyun, en iyisini kendilerinin almayı hakettiğini hissetmeye alışkındır. Paralarının, kitlelerin alabildiğinden çok daha üstün bir şey satın alması gerektiğini düşünürler. Gelecekte de insan davranışları değişmeyecek. Varlıklı bireyler hep “ekstra” bir şeyi hakettiklerini düşünmeye devam edecek. Bu beklenti üzerine akıllıca oynayanlar çok zengin olacak.
SAKIN aceleci olmayın. (Sabredin)
PARALI biri ile deneyimli biri karşılaşınca bu karşılaşmadan deneyimli kişi parayla, paralı kişi ise deneyimle ayrılır.
SIRF fiyatı ucuz görünüyor diye kesinlikle herhangi bir şeyi satın almayın.
BORSALARDA büyük düşüşler meydana geldiğinde, borç engeli olmayanlara, olağanüstü fırsatlar doğar. İşte böyle zamanlar, Kipling’in “Eğer” şiirinde yazdığı şu mısraları dikkate alma zamanıdır.
Eğer, bütün etrafındakiler panik içine düştüğü zaman,
Sen başını dik tutabilir ve sağduyunu kaybetmezsen
Eğer beklemesini bilir ve beklemekten de yorulmazsan
Eğer düşünebilip de düşüncelerini amaç edinmezsen,
Eğer sana kimse güvenmezken sen kendine güvenirsen
Yeryüzü ve üstündeki her şey senindir.
280 KARAKTER
Hepsiburada
e-kolay macerası son bulunca, “Hevesi bitti, şimdi yeni oyuncağı hepsiburada” denilmişti. Şirket şimdi 4 milyar dolar piyasa değeriyle Nasdaq’ta... İş hayatında “öncelikleri belirleme”, “geleceği okuma” ve “şirketine aşık olmama”nın somut bir örneği oldu ve ağızlara biber sürdü.
Trendyol
Çinli Alibaba’nın Türk e-ticaret pazarını istila operasyonu tüm hızıyla sürüyor. Paraysa para, hızsa hız, teknoloji ise teknoloji. Amerika piyasasında daha yeni halka açılan Hepsiburada 4 milyar dolar ediyor ise, pazar payında bu şirketi üçe katlayan Trendyol’u varın siz düşünün.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024