Güneş tutulması!

17 Haziran 2021

Maçın öyküsüne nereden başlamalı diyorum, aklım Milli Takım’ın oyunu gibi oluyor! Acaba “beklentilerimiz çok mu fazlaydı” diyorum, o zaman Dünya Kupası grup maçlarında o oyun nasıl oynandı diyerek işin içerisinden çıkamıyorum. Var bu işte bir iş... Kötü oynayıp gruptan çıkmaya dünden razıyım da fakat yarınlar için hiç umut yok sanki.
42. dakikada Ramsey’in attığı gol maçın özetiydi zaten. Bale, o topu o mesafeden o kadar adamın arasından Ramsey ile buluşturdu ya, geriye söyleyecek hiç bir şey kalmıyordu. Ramsey 24. dakikada da topla böyle buluşmuştu. Uğurcan sağlam durmasa belki skor daha farklı olacaktı. Yine Ramsey’in 6. dakikadaki gol arayışında Uğurcan çok başarılıydı. Ramsey, nasıl olur da sahada bu kadar rahat dolaştı, anlaşılacak gibi değil.
Şenol Güneş, ikinci yarının başında sahaya Yusuf ve Merih’i sürdü Ozan ile Okay’ı kenara aldı. Bu hamle Kaan Ayhan’ın daha öne çıkmasını sağladı. Etkili oldu mu? Biraz... Lakin Bale’nin 61. dakikadaki kötü penaltı vuruşu,

Yazının Devamı

Moral gecesi

4 Haziran 2021

Test sürüşü

2020 Avrupa Şampiyonası öncesindeki son hazırlık maçımızı Moldova’ya karşı oynadık. Hazır mıyız? Fizik olarak evet ama teknik taktik olarak evet diyeceğimiz bir veri bu hazırlık maçlarında yoktu. Lakin Hollanda ve Norveç maçlarında bu veriler elimizde vardı. O milli takım bu turnuvaya hazır. Dünkü milli takım ise sadece kendini test etti. Gruptaki ilk maçımız olan İtalya karşısında, Hollanda ve Norveç maçlarındaki milli takımı görme umudum çok daha fazla.

Uğurcan’a tam puan
Dün geceki maça gelecek olursak, ilk yarıda Damaşçan’ın 30’daki kafa vuruşu ile 36’daki Platica’nın şutunda Uğurcan’ın turnuvaya hazır olduğunu gördük. İkinci yarıda ise, kendi yarı sahasında zerre boşluk bırakmayan Moldova’yı, ayağa isabetli hazırlık paslarıyla aşabildik. Zaten başka da seçenek yok gibiydi. Burak Yılmaz’ın 58. dakikadaki golü böyle bir anlayışın meyvasıydı. 77’de Cengiz Ünder’in attığı golde asist kaleci Uğurcan’dan geldi. Zaten kendisi de dünkü maçın

Yazının Devamı

Isınma turu

1 Haziran 2021

Ay-yıldızlı ekibimiz, Gine mücadelesinin ilk yarısında neredeyse pozisyona giremedi. İkinci yarıda yapılan değişiklikler takımımıza hareket getirdi. Millilerimiz, özellikle son 15 dakikada rakip kaleye yüklendi, Mert Müldür’ün kafası direğe takılırken galibiyet golü gelmedi.

2020 Avrupa Şampiyonası öncesinde oynanacak olan hazırlık maçlarından ikincisini Gine karşısında oynayan A Milli Takımda, Teknik Direktör Şenol Güneş, dünkü maçta da bazı taktiksel varyasyonları denedi ayrıca kadroya son şeklini verme konusundaki bazı soru işaretlerini gidermeye çalıştı.
Almanya kampı öncesinde, takımı Antalya’da bir aile ortamı içerisinde, EURO 2020’e motive etmeye çalışan Şenol Güneş, dün geceki maçtan sonra, cebinde sadece eksiler değil artılarla da Avrupa Şampiyonası’na gidecektir.
Son iki hazırlık maçı elbette kriter değil. 10. dakikada Kante o golü çevirmiş olsa da kriter değildi. Antalya kampı ve oynanan hazırlık maçları, tüm futbolcuların kendi liglerinden kaynaklanan mental yorgunluğu atma üzerine planlanmıştı.

Yazının Devamı

Yok böyle bir sezon!

16 Mayıs 2021

Gerçekten yok böyle bir sezon. ..Türk futbol tarihinin en unutulmaz gecesine şahit olduk. Matematiğin izin verdiği çerçevede Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe son düdüğü kadar şanslarını zorlamak istiyordu. Beşiktaş, Karagümrük maçına göre daha sakin daha stressiz bir görüntü ortaya koydu. Ama ilk yarı hiç açıcı değildi. Ortada oyun yok ama ilk golü yine de Beşiktaş buldu.
Kullanılan köşe vuruşunda Vida’nın 10. dakikada attığı gol umutlandırmaya yetti mi, hayır lakin yine gecenin ilk golünü Beşiktaş atınca işin psikolojik üstünlüğü ele geçirildi. Alpaslan beraberliği 24’te sağladı ama Beşiktaş zerre panik olmadı.
Biliyordu... Panik olsa ikinci bir Karagümrük hadisesi yaşanabilirdi. Devreye eşitlikle girildi fakat kim bilir o soyunma odasında Sergen Yalçın futbolcularına ne dedi?
Belki “İnanın Çocuklar” dedi, belki “vazgeçmeyin” dedi. Ghezzal’in 69. dakikada attığı penaltı golünden sonra, hiç riske girilmedi. Takım halinde savunmaya geçildi.

Yazının Devamı

Vuruldu ama yıkılmadı

12 Mayıs 2021

Ligin ikinci yarısında zaten kıldan ince bir köprü üzerinde ilerliyor gibiydi. Beşiktaş’ın oynadığı futbol, Sergen Yalçın’ın kısıtlı imkanlar çerveçesinde başardıkları takdir ediliyordu.
Oğuzhan, Cenk, Aboubakar ve Hasic’in sakatlıklarına rağmen bu dakikaya kadar yarışta liderliği sürdürebilmek elbette kolay değildi.
Mensah ve Ljajic’ten yeteri kadar verim alamadığı için ofansif orta sahada başrolünü hep Atiba’ya veren ve son olarak Gökhan Töre’den santrafor verimi alan Sergen Yalçın şimdiden yılın teknik adamı olmuştur. İşin matematik tarafında çok zorlanmasının nedeni ise kadrodaki genişliğin yeteri kadar olmamasıdır.
Karagümrük ilk yarıda Beşiktaş’ın ayağa oynamasını engellemek için olağanüstü bir baskı yaptı. Özellikle top Ghezzal’e gelir gelmez başında üç dört oyuncu birden oluyordu. Bertolacci’nin 39’da attığı gol Beşiktaş’ı paniğe soktu mu? Evet! Fakat Welinton’un 41. dakikadaki top kaleye giderken o müthiş hamlesi, belki de şampiyonluğu getirecek.
Karşılaşmanın

Yazının Devamı

Keşke taraftar da olsaydı

2 Mayıs 2021

Çok zor maçlardır bunlar. Yanlış anlaşılmasın, oynanması değil yazması zordur. Golün dakikasını not alırsın daha noktayı koymadan ikincisi gelir! Bir kurgu yaparsın daha noktalı virgüle gelmeden, parmakların ünleme gider! Zordur böyle maçları yazmak. Akintola 2. dakikada kendi kalesine attığı için, yazıyı buna göre kurgularsın fakat Larin, 11, 14, 55 ve 65. dakikalarda attığı gollerle ‘başlığa beni al’ der.
Sergen Yalçın sanki bugünü biliyordu. Çaykur Rize maçından sonra “Cumartesi göreceğiz” demişti. Demişti ama ben böyle bir şey hiç görmedim. Bu kadar aç bir Beşiktaş’ı yıllardır izlememiştim. Lig tarihinde ilk yarıda ilk kez beş gol atan bir Beşiktaş seyretmeyi kimse beklemiyordu.
38’de gol atan N’Koudou’nun yerine giren Rıdvan, daha duasını bitirmeden 44’te golünü attı. Belki Beşiktaş için en anlamlı goldü. Vida sanki takım arkadaşını değil oğlunu öpüyordu! Rıdvan’a sarılan Atiba, Beşiktaş’a geldiğinde Rıdvan daha 12 yaşındaydı.
Hep söylendi; Beşiktaş’ın oyunu

Yazının Devamı

Sergen Yalçın’ın eseri

29 Nisan 2021

Önce evinde Kayserispor’u iyi oyunla geçti, ardından Çaykur Rizespor deplasmanından eli boş dönmedi. Üstelik yine ortada iyi oyun vardı. Elbette bu haftalarda kazanılan puanlar önemli lakin Beşiktaş taraftarı gelecek adına umutlanmak istiyordu. İşte son iki maçta oynanan oyun, şampiyonluk adına umut veriyordu. Sadece kazanılan puanlar değil...

Golcüsü olmadan oynanan bu oyun sanki rakip savunmaların kafasını karıştırıyordu. Beşiktaş’ın ileri beşlisi maça öyle hızlı başladı ki, pozisyonlar peş peşe geliyordu. N’Koudou’nun 16. dakikada attığı gol değil de Ghezzal’in asisti daha çok konuşuluyordu. 76. dakikadaki golü ise tam duvara asılacak cinstendi.

Maçın ilk yarısında çok önemli fırsatlar bulmasına rağmen, maçın fişini çekemeyen Beşiktaş, Gökhan Töre’nin 57. dakikada attığı golden sonra rahat nefes alabilmişti. Hiç şüphesiz maça bu kadar iyi başladığınızda, rakip iyi oyun karşısında psikolojik olarak etkileniyor. Ama bulduğunuz fırsatları değerlendirmezseniz, Ankaragücü beraberliği gibi hüsran

Yazının Devamı

Kartal'ın uçuş yasağı kalktı

25 Nisan 2021

Bu kadar eksiğe rağmen, maça çok iyi değil iyi ötesi başlayan bir Beşiktaş gördük. Aboubakar, Cenk Tosun ve Larin gibi üç forvetinden eksik olarak maça çıkmak, Beşiktaş için sanki bir dezavantaj yaratmamıştı. Belki de Larin’i olan bir Beşiktaş, Kayserispor için daha kolay bir rakip olabilirdi. Üçüncü bölgede yer alan N’Koudou, Gökhan, Ljajic, Necip ve Ghezzal beşlisi Kayseri için alışılmış bir durum değildi. Sanki Hamza Hamzaoğlu, bunların hangisi forvet der gibiydi.
Bu beşlinin sürekli paslaşması, sürekli yer değiştirmesi ve sürekli içeriye kat etmesi, Kayseri savunmasını şüphesiz çok yoruyordu.
Maçın daha dördüncü dakikasında Ghezzal’in attığı penaltı golüyle geriye düşen Kayserispor buna rağmen, 6. dakikada Henrique ile skoru eşitleyebildi.
Yerinde duramayan Beşiktaş’ın üçüncü bölgesi bu kez N’Koudou ile 13. dakikada yine öne geçme fırsatı buldu. Hatta 19’da Josef’in kafa vuruşuyla farkı daha da açabilirdi.
Yedek

Yazının Devamı