Kötü hava koşullarına rağmen pozisyonu bol olan bir maçtı. Her iki takım da çok net pozisyonları değerlendiremedi. Siyah-beyazlı takım öne geçtikten sonra belirli bir süre baskılı oynamasına rağmen, oyunun son bölümlerinde bunu devam ettiremedi. Sivasspor, kurmuş olduğu baskıyla Erman'ın şık golüyle beraberliği yakaladı. Kaleci Cenk, kötü bir performans ortaya koydu. Rakibine en az iki tane gol asisti yaptı. Ancak Sivassporlular bunları değerlendiremedi.
Maçın hakemi Cüneyt Çakır, disiplin uygulamalarında hata yapmadı. Ancak serbest vuruş kararları için aynı şeyi söylemek zor. Örneğin oyunun son bölümlerinde Mehmet Nas'ın topa yapmış olduğu müdahaleleri faul olarak değerlendiren Çakır, bu hatasıyla belki de Sivasspor'un ikinci golü de bulmasını engelledi.
Tabii ki saha koşulları futbolcuların oyun kontrollerini ne kadar zorlaştırıyorsa bu durum hakemler için de geçerli.
Maçın yardımcı hakemi Alparslan Dedeş, Sivassporlu Grosicki'nin iki metre geriden geldiği bir pozisyonda ofsayt bayrağı kaldırarak hata yaptı.
Federasyon başkanlığı hakemlik gibidir. Bu işe başladığında formanı üzerinden çıkaracaksın...
Büyük takım, küçük takım ayrımı yapmadan, futbolun etik değerlerini ön planda tutacaksın. Her şeyden önemlisi kararlı, otoriter olup, oyunun kurallarını iyi bileceksin. Herkese eşit mesafede duran ve standart kararlar veren olacaksın.
En önemlisi de gelişen dünya futbolunu yakından takip ederek yeniliklere açık duracaksın. Futbolu, Türkiye’de ayrı yurt dışında ayrı yönetmeyeceksin...
Hiç kimseden etkilenmeden doğru bildiğini yapacaksın. Eğer bir sonraki maçı düşünürsen o maçını asla bitiremezsin, yarıda kalır. Herkese şirin görüneyim, hele bir de büyük takımlara yakın olayım dersen işte orada eyyam başlar ve kısa zamanda ipin ucu elinden kaçar. Maçı sağlıklı tamamlamak ise mümkün olmaz.
Eyyam başlar
Ev sahibi takım, deplasman takımı demeden maçını idare edeceksin... Hele bir de yönettiğin maçın saha dışı dengelerini düşünmeye başlarsan o zaman halin haraptır. İşte orada eyyam başlar.
İşin en önemli tarafı ise kondisyondur. Eğer o yoksa bu işlere hiç ama hiç bulaşmayacaksın.
Beşiktaş'ta Fernandes ve Quaresma'nın eksikliği çok açık hissedildi. Sezon başından bu yana bütün oyun sistemini bu oyuncular üstüne kuran siyah-beyazlılar, final paslarında yetersiz kaldı. Fenerbahçe, maçın ilk yarısında baskılıydı, ancak ikinci yarıda topu rakip alana taşımakta zorlandı.
Özgür Yankaya, ilk derbisini yönetti. Maçta hatalar da yaptı. Bazı sarı kartları ve serbest vuruşları atladı. Örneğin Cristian'ın, Holosko'ya yapmış olduğu müdahale hem serbest vuruşu hem de sarı kartı gerektiriyordu. Ancak Yankaya 'Devam' dedi. Holosko'nun yardımcı hakeminin yanında ayakkabısını çıkarıp yere atması da kararını protestoydu. Bunun da karşılığı sarı karttı.
Avantaj uygulamalarını başarı ile yapan Özgür Yankaya, bazı pozisyonlarda düdüğünü geç çalarak oyunun tansiyonunun gereksiz yere yükselmesine neden oldu. Ancak tüm bunların dışında maçın sonucuna etki eden bir hata yapmayan Yankaya, ilk derbisi olmasına rağmen başarılıydı diyebiliriz.
Maçtaki en önemli artısı soğukkanlı oluşu ve her iki takıma eşit düdükler çalmış olmasıydı.
Yardımcı hakem Erdinç Sezertam, Yankaya'nın kaçırmış olduğu çok önemli faul pozisyonunu tespit ederek hakemini önemli bir hatadan kurtardı.
Maçın hakemi Bülent Yıldırım kötü bir maç yönetti. Karşılaşmanın kırılma noktası bana göre Hakan Balta’nın atılmadığı dakikaydı. Gaziantepsporlu oyuncu boş kaleye doğru kafasıyla topa vurup göndermek üzereyken, Balta ayağını nizami olmayan bir şekilde bu oyuncunun kafasına doğru uzatarak topa vurmuş ve tehlikeli bir hareket yapmıştır. Pozisyonda rakibinin bariz gol şansını engellediğinden dolayı hakemin Hakan Balta’yı oyundan ihraç etmesi gerekirdi. Balta’nın bu müdahalesinde rakibine herhangi bir teması olmadığı için burada penaltı olmazdı. Hakem kırmızı kartın yanında Hakan’ın aleyhine bir çift vuruş vermeliydi.
Galatasaray’ın ceza alanı içerisinde Melo ile Sosa’nın mücadelesinde Sosa bir penaltı bekledi. Ancak bu pozisyonda Melo’nun Sosa’ya herhangi bir müdahalesi yoktu. Dolayısıyla hakemin devam kararı doğruydu. Yıldırım’ın, maçta yapmış olduğu önemli hatalardan bir tanesi de Gaziantepspor kalecisinin Necati’ye yapmış olduğu harekete penaltı vermemesiydi. Karcemarskas, rakibine kontrolsüz bir müdahalede bulunarak onu yere düşürmüştü. Oyunun son bölümlerinde yaptığı hatalarla maçtan iyice kopan Yıldırım, Dany’nin Necati’ye yapmış olduğu harekette ikinci sarı kartını
Hakem Hüseyin Göçek, tartışmalı pozisyonların bol olduğu maçta vasat bir yönetim ortaya koydu. Disiplin uygulamalarındaki kararları büyük oranda doğruydu. Ancak teknik anlamda vermiş olduğu kararlarda bazı yanlışlar yaptı.
Marec Cech - Emre mücadelesinde bariz gol şansı kararı vermeyen Göçek’in kararı yerindeydi. Çünkü burada top hem Emre’nin kontrolünde değildi, hem de her iki oyuncu aynı hizada ve çok yakınlardı. Dolayısıyla sarı kart kararında haklıydı. Antalyasporlu Emrah, Mustafa Yumlu ile girmiş olduğu mücadelede penaltı bekledi. Ancak burada hakem devam diyerek doğru yaptı. Yumlu’nun rakibini düşürmek için herhangi müdahalesi yoktu.
Antalyaspor’un kazanmış olduğu penaltıda Emrah-Colman mücadelesine hakemin düdüğü bana göre ağır oldu. Göçek’in burada ‘devam’ demesi en doğru karardı. Çünkü Colman’ın Emrah’a müdahalesi varmış gibi görünse de Emrah’ın bu temasla düşmesi pek inandırıcı değildi. İstese oyuncu mücadeleye devam edebilirdi. Hakemin penaltıyı tekrar kararı ise yüzde yüz doğruydu. Çünkü atış kullanılmadan önce hem kaleci Tolga hem de Trabzonsporlu diğer futbolcular top oyuna girmeden önce ceza alanındaydı.
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun Fernandes’in cezasını iki maç olarak açıklaması kamuoyunda kafaları karıştırmıştı. Belki de sezon başından bu yana yaşanmış olan cezalardaki adaletsizlikler bunu tetiklemişti.
Fernandes olayında yapılan ceza açıklaması kamuoyunun algılamasını farklı noktalara yönlendirdi. Çünkü kamuoyu farklı biliyordu bu olayı.
Ne yapmıştı Fernandes? Rakip oyuncunun ayağına ciddi faullü bir hareket yaparak basmıştı. Bu müdahalenin karşılığı bana göre direkt kırmızı kart olması gerekirken hakem onu ikinci sarı karttan ihraç etti. Buraya kadar hakemin yaptığı uygulama aslında “eğri gemi doğru sefer” misali yerini buldu. Ancak asıl tartışma Fernandes’in bu kartı gördükten sonraki yaptıklarıyla başladı.
Fernandes kırmızıyı gördükten sonra hakeme agresif tavırlarda bulundu ve hakemin üzerine yürüyerek sportmenlik dışı eylemine devam etti. Kimileri “Fernandes hakeme küfür etti”, kimileri ise “tükürdü” dedi. Ancak hakemin raporunda bunların hiçbirisi yoktu. Oysa ki dün Milliyet gazetesinde çıkan habere göre Fernandes soyunma odalarının kapısını tekmelediği için temsilci tarafından rapora yazıldı ki o zaman verilen ceza doğrudur.
Spor ahlakına uymadı!
Pe
Kamil Abitoğlu çok başarılı bir karşılaşma yönetti. Abitoğlu, geçen hafta oynanan Kayseri-Beşiktaş maçında çok kötüydü. Dünkü iyi yönetimi nedeniyle bu çelişkinin sebebini kendinde aramalı.
Verdiği ve vermediği kararlarında hatasızdı. Faul ve disiplin uygulamalarındaki yorumları çok yerindeydi. Maçın hemen başında Gekas'ın, Serdar'a yaptığı faulü çok iyi yakaladı. Yobo-Murat Yıldırım'ın ceza sahası içindeki mücadelesinde penaltı vermeyip, devam demesi doğruydu. Çünkü her iki oyuncu da gelip birbirine çarptı, dolayısıyla penaltı verilmemesi en doğrusuydu.
Abitoğlu'nun, Serdar ile Gekas arasındaki pozisyona verdiği penaltı kararı doğruydu. Serdar, Gekas'ı tutarak topa yükselmesini engelledi. Yardımcı hakemler hata yapmadan hakemin başarısına katkı sağladılar.
Kuddusi Müftüoğlu, geçen hafta G.Antep-Sivas maçını yönetmiş ve her iki takımın da birer penaltısını vermemişti. Böylesine kötü bir maç yöneten Müftüoğlu'nun bu kadar önemli bir maça verilmesi 'Merkez Hakem Kurulu ne yapmak istiyor?' sorusunu akla getiriyor. Çünkü Kuddusi dün öylesine kötü bir karşılaşma yönetti ki, son yıllarda bu kadar kötü bir hakem performansı görmemiştim.
Müftüoğlu maçın başlarında Boum'un, Simao'ya yapmış olduğu harekette hem penaltı hem kırmızı kart vermesi gerekiyordu. Ancak o ‘devam’ diyerek aslında maçın gidişat ve sonucuna çok önemli bir etki yaptı. Maçın içinde çok önemli kart hataları ve serbest vuruş yorumları yaptı. Quaresma'nın kırmızı kart gördüğü pozisyonda rakibinin Portekizli futbolcuya bir müdahalesi vardı, ama Quaresma'nın bu hareketi yapması gerekmezdi. Çünkü Quaresma'nın hareketi ciddi bir faullü harekettir ve kuraldaki karşılığı da kırmızı karttır.