Yapay zekâ yaygınlaştıkça etkilediği alanların tamamında süreçler ve insan kaynağının beceri setlerinde köklü dönüşümler yaşanmaktadır. Özellikle, bu teknolojinin yaygınlaşması ile istihdamda daralmaların yaşanabileceği öngörüsüyle işgücü piyasalarında tedirginlik giderek artmaktadır. Yapay zekânın sadece otomasyona maruz iş rollerini devralmadığı, ayrıca soyut akıl yürütme, tahmin ve muhakeme gibi rutin olmayan bilişsel görevlere de talip olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, yaşanan tedirginlik mevcut çalışanların iş pozisyonlarını koruyup koruyamayacağından yeni mezunların istihdam arayışlarında beklenen becerileri karşılayıp karşılayamayacağına kadar geniş bir alanda hissedilmektedir. Elbette, bu eğilimler ülkelerin ekonomi ve işgücü piyasaları dinamiklerine göre değişmektedir. Ancak, bu belirsizlik ve tedirginlik doğrudan yapay zekâ ile ilişkili olmayan çoğu işletmenin iş alımlarında yapay zekâ becerilerine sahip bireyleri istihdamda tercih etmeye zorlamaktadır.
Bu teknolojiler mevcut akışkanlığında ilerlediğinde hissedilen kaygılar son derece gerçekçidir. Çünkü bu teknoloji, tüm meslek ve iş pozisyonlarında otomasyona maruz rolleri hızla kendi üzerine almaktadır. Bu durumda iş süreçleri ve pozisyonları yeniden tanımlanmakta, işletmelerde yer değiştirmeler artmakta ve nihayetinde iş pozisyonunu kaybeden çalışan sayısı artmaktadır. Klasik iş pozisyonları azalırken yeni iş pozisyonlarındaki beceri beklentisi de sürekli yükselmektedir. Örneğin, bu alanda en önde olmak için önemli yatırımlar yapan Çin’deki işletmelerin çoğu artık işe alımlarda deneyimin ötesinde doktora derecesi aramaktadır. Bu akış güçlendikçe özellikle düşük ve orta becerilere sahip çalışanlar güçlenen otomasyonla yerlerinden edilmekte, yeni iş pozisyonları ile eşleşecek yüksek becerilere sahip olmadıklarından işgücü piyasası dışına çıkmaktadır. Yeni iş süreçlerinde yüksek becerili daha az çalışan yeterli olduğunda işgücü piyasalarında insan-makine dengesi insan aleyhine değişecektir.
Diğer taraftan son zamanlarda yapılan araştırmalar bu teknolojilerin insanı tamamlayacak şekilde kullanılma potansiyelinin de son derece umut verici alternatif bir yol olduğunu göstermektedir (Özer ve Perc, Human complementation must aid automation to mitigate unemployment effects due to AI technologies in the labor market. Reflektif Journal of Social Sciences, 5(2), 503-514, 2024). Bu kapsamda üretken yapay zekâ teknolojilerinin, çalışan performansında önemli iyileşmelere yol açtığı ve özellikle düşük performans gösteren çalışanların verimliliğini artırarak genel üretkenlikte kayda değer artışlar sağladığı görülmektedir. Örneğin, GitHub Copilot adlı üretken yapay zeka tabanlı bir programlama asistanı kullanılarak yapılan bir araştırmada, Copilot'a erişimi olan deney grubunun, erişimi olmayan kontrol grubuna kıyasla programlama görevlerini yaklaşık %56 daha hızlı tamamladığı gösterilmiştir (Peng vd., The impact of AI on developer productivity: Evidence from GitHub Copilot. arXiv Working Paper no. 2302.06590, 2023). Yapay zekânın bu olumlu etkisinin homojen dağılmadığı sonraki çalışmalarda çok daha açık bir şekilde görülmektedir.
Bu bağlamda üretken yapay zeka aracının etkilerine dair ilk çalışmalardan bir tanesinde 5 bin 179 müşteri destek temsilcisinin verileri kullanılarak üretken yapay zeka tabanlı bir sohbet asistanının çalışan performansı üzerindeki etkisi incelenmiştir (Brynjolfsson vd., Generative AI at work. NBER Working Paper 31161, 2023). Çalışmada, yapay zekâ tabanlı sohbet asistanının üretkenliği ortalama %14 artırdığı gösterilmiştir. Bu artışın çalışanların beceri seviyeleri ile nasıl değiştiği çok daha ilginç bulgular sunmaktadır. Bu etki beceri seviyelerine göre değişmekte, yeni başlamış ve düşük beceriye sahip çalışanlar için ortalamanın üzerinde %34’lük bir iyileşme sağlanırken, deneyimli ve yüksek becerili çalışanlar üzerindeki etki son derece düşük kalmıştır. Bir başka deyişle üretken yapay zekânın çalışanların üretkenliklerine olumlu etkisi deneyim ve beceri seviyesi arttıkça azalmaktadır.
ChatGPT’nin üniversite mezunu çalışanların basın bültenleri, kısa raporlar ve analiz planları gibi yazma görevleri üzerindeki etkisini inceleyen bir diğer çalışmada, ChatGPT’nin yazım hızını (%40) ve çıktının kalitesini (%18) önemli ölçüde artırdığı, ancak bu iyileştirmeden en çok düşük becerili yazarların faydalandığı gösterilmiştir (Noy ve Zhang, Experimental evidence on the productivity effects of generative artificial intelligence. Science, 381(6654), 187–192, 2023). Yönetim danışmanları üzerine yapılan benzer bir çalışma da bu teknolojiyi kullanan çalışanların hem daha fazla (%12 daha fazla) görev tamamladıkları hem de görev tamamlama sürelerinin (%25) kısaldığını, ayrıca çıktı kalitesinin de iyileştiğini (%40’dan fazla) gösterirken bu iyileşmeden en çok düşük becerili çalışanların yararlandıklarını ve böylece verimlilik dağılımının daraldığını ortaya koymuştur (Dell’Acqua vd., Navigating the jagged technological frontier: Field experimental evidence of the effects of AI on knowledge worker productivity and quality. Harvard Business School Technology & Operations, 2023).
Özetle, yapay zekâ teknolojileri insanları tamamlayıcı bir destek mekanizması olarak işlev görerek çalışanların daha verimli olmasını sağlamakta, verimlilik dağılımını daraltarak görevlerini daha etkili şekilde yerine getirmelerine yardımcı olmaktadır. Bir başka deyişle, düşük performanslı çalışanların performansında hem çıktı kalitesi hem de üretim süresi açısından önemli iyileştirmelere yol açarak toplam üretkenliği ve verimliliği artırmaktadır. Bu bulgu, yeni teknolojilerin genel olarak yüksek becerilere sahip çalışanları tamamlayıcı nitelikte olduğu şeklindeki genel kabulü (Goldin ve Katz, The race between education and technology. Cambridge, MA: Harvard University Press., 2008) de yıkmaktadır. Çünkü yapay zekâ teknolojileri şu ana kadar yapılan çalışmalarda ortaya konduğu gibi daha çok düşük becerilere sahip çalışanları tamamlamaktadır. Bu çalışmaların ortaya koyduğu bir diğer önemli bulgu, üretken yapay zeka araçlarını kullanan yeni çalışanların, daha önce uzun süre gerektiren bir yetkinlik seviyesine çok daha kısa sürede ulaşabildiğidir (Brynjolfsson vd., 2023). Bir başka deyişle, ChatGPT gibi üretken yapay zekâ araçları, yeni başlayanlar ve çırakların becerilerini tamamlamaları için gereken süreyi önemli ölçüde azaltabilmektedir.