Milliyet, ABD seçim sonuçlarını Gölge Başkan Elon Musk diye duyurmuştu, Time’ın Musk’ı Oval Ofis’te Başkan koltuğunda otururken gösterdiği çalışma cuma günü yayımlandı.
O manşeti atarken hislerden değil bilgilerden yola çıkmıştık.
O manşeti attığımız dönemde, Elon Musk’ın, Starlink uydu internet sistemi olmasa ABD Ordusu’nun dünyanın birçok yerinde İHA-SİHA uçuramayacağını biliyorduk.
Alçak yörüngede Musk’ın sahip olduğu uydu sayısı Nisan 2024’te tam 5 bin 700’e ulaşmıştı.
Hatırlayın, Musk izin vermediği için Ukrayna Ordusu, Rus filosuna saldırı düzenleyememiş ve bu iş ABD’de çok tartışılmıştı.
Sadece bu değil. CIA’nin casus uydu ağını kuran şirket, Elon Musk’ın şirketi SpaceX’in Starshield birimi.
ABD’nin aya tekrar gitme ve ay ötesi insanlı uçuş projelerinde belirleyici olan kurum NASA değil yine Musk’ın sahibi olduğu SpaceX.
Sahip olduklarının Musk’a kazandırdığı gücü şöyle özetleyeyim: Musk, Rusya-Ukrayna savaşı devam ederken Putin ile görüşebildi.
2023’de Fransa, İtalya, Hindistan, Güney Kore liderleriyle buluştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek için Türkevi’ne geldi ama İsrail Başbakanı Netanyahu ile New York’ta değil binlerce kilometre ötedeki Silikon Vadisi’nde buluştu.
Elon Musk gücünün farkında olan bir adam zaten, 2023’te attığı bir mesaj yeterince açıktı: “Tesla, Starlink ve Twitter sayesinde başka hiç kimsenin elde edemeyeceği kadar gerçek zamanlı küresel ekonomik veriye sahip olabilirim.”
Bugün ABD’nin en gizli ekonomik verilerine ulaşma hakkı elde etmesi Elon Musk’ı daha güçlü bir adam yapmıyor zaten çok güçlü olduğu için bu hakkı elde etti.
X’in seçim döneminde Trump’a sunduğu büyük hizmet ve yüz milyonlarca dolarlık bağışın gücü, Musk’ı sıfırdan zirveye değil sadece bir basamak yukarıya taşıdı.
Bizim 7 Kasım’da attığımız manşetin hikâyesi müneccimliğe değil bu bilgilere dayanıyordu, üstelik film daha yeni başladı…
Kanmayın Sayın Başbakan…
Sıkılı yumrukla el sıkışılmaz.
Türkçedeki bu anlamlı cümleyi biri Yunancaya çevirip, mutlaka Başbakan Miçotakis’e iletmeli.
Türkiye-Yunanistan barışı için son dönem en büyük çabayı gösteren gazetecilerden birisi olarak bu uyarıyı durduk yere yapmıyorum.
Başbakan Miçotakis’ten son 10 günde iki olumsuz adım geldi. Başbakan önce Financial Times’da kaleme aldığı yazıda “Doğu Akdeniz’deki yakın tehditten” söz etti, ardından Türkiye’nin Meteor füzesi almasını engellemek için Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile bir görüşme yaptı.
Bu iki aksiyon kamuoyu desteği yüzde 67 olan Türkiye-Yunanistan yakınlaşmasına karşı çıkan mercimek milliyetçilerini sevindirdi ama bu kadarının onlara asla yetmeyeceğini Miçotakis’in mutlaka görmesi gerekiyor.
Geçen sene Washington’daki NATO Zirvesi’nde üye ülkelerin birbirlerinin güçlenmesi konusunda engel çıkarmayacakları kararı alındı.
Atina, Türkiye’nin Meteor füzesi almasına karşı çıkarak altında imzası olan kararı bozmaya çalışıyor.
Danışmanları Sayın Başbakan’a Türkiye’nin savunma ihtiyaçlarının sadece Yunanistan ile alakalı olmadığını anlatmalı, Türkiye, Yunanistan’ı tehdit olarak görmüyor ama tehdit algılamasındaki bölgeler ve ülkelerin silah envanterleri Meteor füzesine sahip olması gerektiğini gösteriyor.
Türkiye’nin aldığı her silahı Yunanistan’a doğrultacağını düşünmek büyük bir değerlendirme hatası.
Bunun sebebi Yunanistan Savunma Bakanı’nın ABD medyasına falan dağıttığı geçersiz Mavi Vatan haritaları olabilir. Dendias’ın dağıttığı o haritalar ve Türkiye’nin Girit dahil 11 adayı almak istediği koca bir yalan, Ankara’nın kesinlikle böyle bir niyeti yok.
Ankara’nın değil eski kamu görevlilerinin söylediklerini baz alarak hareket edeceksek olursak emekli Koramiral Yanis Egolfopulos’un İstanbul’daki köprüleri vuracakları sözünü de tehdit kabul edip, NATO’ya, ABD’ye koşmamız gerekir.
Haksızlık etmeyeyim, Başbakan Miçotakis, Meteor işini kamuoyu önünde tartıştırmak istemedi ama Savunma Bakanı Dendias buna izin vermedi, Dendias bu hafta Kıbrıs’a gitti, orada da Girit açıklarını kaşıdı. Olmayan haritalarla, Türkiye’nin imparatorluk hayaliyle yaşadığını söyleyen Dendias’a, Kathimerini’den uyan bir yazar da çıktı. Popülizm her zaman sığ sularda dolaşır, şaşırmadım hatta üzülmedim de...
Dendias, Türkiye’nin muhatap almadığı, siyasi hırsları için iki ülkeyi savaştırmaya kalkacak kadar tehlikeli birisi. Muhatabımız değil, Yunanistan’ın iç sorunu olarak görüyoruz onu.
Türkiye bu kadar soğukkanlı dururken Dendias’ın dümen suyuna girmemek, ülkelerimizi hırs değil akılla sevmemiz gerekiyor.
Ankara, Nisan’da el sıkışmaya bir adım daha yaklaşmak için sizi bekliyor Sayın Başbakan ama yumrukla el sıkışılamayacağını da gayet iyi biliyor.
Karanlık gölgelere taviz ve zemin vermeyin Sayın Başbakan…