Hem aday hem başkan olunur mu?
CHP’nin, Cumhurbaşkanı adayını erken belirleme sürecinde hiç konuşmadığımız bir nokta var.
Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyükşehir’in, Mansur Yavaş da Ankara Büyükşehir’in başında.
Hangisi olursa olsun, aday şimdi belirlenirse seçime kadar geçecek sürede aday olan isim büyükşehir belediye başkanlığını sürdürecek mi?
CHP Genel Merkezi’nin belirlenecek adayın kadro ve programını oluşturup, seçime kadar halkı ikna etmesi planını dün Aytunç Erkin’in köşesinde yazdı.
Kadro kurup, program hazırlayıp, yurt genelinde gezilere çıkmak belediye başkanlığıyla birlikte yürütmesi çok zor bir takvim.
Geçmişte belediye başkanları herkese hizmet eder, parti rozeti olmaz gibi cümleler de kurulabilirdi, gerçekçi olmak lazım Türkiye’de o eşik aşıldı.
Gerçekçi olmaya devam edersek, İstanbul ya da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı karpuzları aynı koltuğa sığmaz.
Peki İmamoğlu ya da Yavaş aday oldukları takdirde, belediye meclislerindeki çoğunlukta oldukları için koltuğu bir başka CHP’li isme bırakırlar mı?
Sonuçta oturdukları koltuklar onlara devasa bir bütçe yürütme, halka hizmet ediyorum deme, medyada fazlasıyla gözükme gücü veriyor.
Hangisi olursa olsun, aday olacak kişi bu güçten vazgeçer mi ya da seçime kadar sürecek büyük bir kampanyanın bütçesini CHP üstlenir mi?
Aday belirleme yöntemi kadar aday belirlendikten sonraki süreci de konuşmak lazım ama nedense kimse bunu yapmak istemiyor...
Trumpistan’da bir başka gün...
ABD Senatosu İstihbarat Komitesi’nin Demokrat üyeleri Başkan Trump’ın özel kalemine hitaben bir mektup yazdılar.
Mektubun özeti şu: “Elon Musk ve ekibi ABD’nin ulusal güvenliğini tehlikeye atan, halkın mahremiyetini ortadan kaldıran tüm bilgilere erişebiliyor. Kime ne yetki verildiği, personelin hani kriterlere göre işe alındığı, işe alınan personele erişim kısıtlaması getirilip getirilmediği belli değil. “Ulusal ve ekonomik güvenliğimize yönelik bu tür benzeri görülmemiş riskler ışığında, acil ilginizi ve hızlı yanıtınızı bekliyoruz.”
Garabeti şöyle açıklayayım: ABD’de kurulu işleri ve halka açık şirketleri olan Musk ve adamları, rakip şirketler, rakip şirketlerin yöneticilerinin bilgilerini de görüyor, Musk’ın ticari rekabet içerisinde olduğu ülkelerde yapılan örtülü veya açık işleri de...
Elon Musk yapmasa ekibindeki isimlerden birinin gelecekte büyük sızıntılar yapması kaçınılmaz bir son gibi duruyor.
Gazze’yi TOKİ ortaklığıyla inşaat sahası gören bir Başkan’ın en yakın adamlarının böyle olması şaşırtıcı değil aslında, hep bahsettiğimiz ABD çöküşünün işaretleri bunlar.
Bir anda değil ama çok yavaş da değil bir çöküşe gidiyor ABD ve Trump, bu çöküşün sebebi değil onu hızlandıran katalizör sadece.
Almanya’dan alınacak örnek...
Almanya, sahip olduğu mühendislik becerisini, yurt dışından ucuz hammadde ve iş gücü ithalatıyla birleştirir ve dünya ekonomisine yön verirdi.
Ukrayna-Rusya savaşı ucuz enerjiyi bitirdi, Çin’in ucuz işgücü ve teknolojik gelişimi, çelik ve otomotiv sektörüne darbe vurdu.
AB düzenlemeleri başta kimya olmak üzere önemli sektörlerin başka ülkelere taşınmasına neden oldu.
Berlin’in bu krizden çıkması için sunulan formüllerinden birisi de kırsalda yaşamı ve üretimi arttırmak.
Alman İşverenler Birliği ve dört büyük örgüt başkanı siyasetçilerden, kırsal bölgelerdeki işletmelere daha fazla destek sağlanması talep eden bir mektup yazdılar. Mektupta kırsal kesim için dijital, ulaşım ve enerji altyapısının iyileştirilmesi, sağlık, eğitim, meslek eğitimi kurumlarının sayısının arttırılması ve kültürel merkezlerin çoğaltılması istendi. Köyleri boşalmış, tarım nüfusu yaşlanmış Türkiye’nin de benzer bir plana ihtiyacı var.
Şehirlerin sağladığı kolaylıkları sağlamadan tarım ve hayvancılık konusunda büyük sıçramalar yapamayız.
Çaresizliği öğrenmek...
6 Şubat’a dair çok şey söylendi dün.
Kendi adıma çaresizlik nedir öğrendiğim gün 6 Şubat.
Tarihte en fazla can kaybı yaşanmış 2 depremin yaşandığı Hatay’da on yılların görmezden gelinmesi, kentsel dönüşüme savaş açarak siyaset yapmak demek.
Malatya’da mühendislik hatası sonucu çöken bina, Japonya’da her üniversite bitirene bina yaptırmıyorlar demek.
Antep’te depremin vurduğu Nurdağı’nda moringa üreten kadın kooperatifini depremden önce neden fark edemedik demek.
Adıyaman, Maraş, Osmaniye, Diyarbakır ve diğer illerimiz, dünya tarihinde aynı yerde 9 saat arayla 7’den büyük 2 deprem olmaz istatistiğinin çöpe gitmesi demek.
6 Şubat çaresizlik ne demek öğrendiğimiz gün demek...
