Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Depremin büyüklüğü ile şiddeti aynı şey değildir.

Büyüklük açığa çıkan enerjiyi, şiddet depremin yol açtığı yıkımın derecesini gösterir.

Büyüklük skalası 10’a, şiddet skalası 12’ye kadar sıralanır.

Ekran, gazete, internette, büyüklük ile şiddet arasındaki farkı bilmeyen medya olarak kamu adına depreme hazırlığı nasıl kontrol edeceğiz?

Türkiye’de olan depremler sığ depremlerdir yani 0-60 km aralıktaki bir derinlikte olurlar.

Her depremden sonra derinlik rakamı verilir de bu rakamın depremin etkisi üzerine tek cümle kuramaz kimse, oysa sığ deprem daha yıkıcı olur.

Haberin Devamı

Deprem haberleri gösterdi ki kesinlikle uzmanlaşılması gereken bir habercilik alanı bu.

Bu deprem cehaletimizle...

★ ★ ★

Bilgi eksiğimiz sadece bu mu, mesela yanal atımlı fay, ters atımlı fay, verev atımlı faylar, aynı büyüklükte deprem ürettiklerinde bile farklı yıkımlara yol açarlar.

Bizim deprem beklediğimiz fay, sağa doğru yanal atımlı bir fay ve bu bizi bir nebze şanslı kılıyor.

Mesela İzmir’in içi ve çevresinden geçen fay hatları farklı özellikler gösteriyorlar.

Mesela Lice 1975 depremi ters atımlı bir fayda meydana gelmişti.

Fayların özellikleri farklı olsa bile bilmemiz gereken ortak noktalar var.

Deprem korkusundan bir sürü insan arabasında yattı çarşamba gecesi.

Oysa deprem anında arabada kalmak büyük hatadır, hayatta kalmayı zorlaştırır.

★ ★ ★

Medya olarak İstanbul’u sarsan her depremden sonra yayımladığımız bir liste var:

İstanbul’un zemini en sağlam ilçeleri hangileri?

Böyle bir liste yapmak doğru değil aslında, zemin bir ilçenin, farklı mahallerinde, farklı özellikler gösterebilir.

Zemini sağlam sandığınız bir ilçede oturduğunuz sokaktaki evler sıvılaşma yaşamış bir zeminde yapılmış olabilir.

İstanbul’da Gürpınar formasyonunu hiç duydunuz mu?

Heyelan potansiyeli yaratan bu formasyon deprem anında binaları nasıl etkileyecek tam olarak bilmiyoruz.

O formasyonun bulunduğu ilçede zemini kayalık olan yerler de olabilir.

Dedim ya zemini sağlam ilçeler listesi sadece bir genellemedir, depremde hayatta kalma garantisi değildir.

★ ★ ★

Bitti mi derseniz bitmedi elbette.

Haberin Devamı

Bir başka genelleme, çelik binalar, betonarme binalara göre daha sağlamdır.

Doğru ama eksik, eğer zemin sağlam değilse, büyük bir depremde çelik binalar devrilirler.

Biz depremi sadece yer bilimcilerle konuşuyoruz, oysa depremin şiddeti inşaat mühendislerinin yaptıkları ve yapmadıklarıyla belirleniyor.

Hepimizin ağzında bir soru, sizin bina kaç yaşında?

Binanın yaşı, yönetmelik ve denetim açısından elbette önemli ama ayakta kalma garantisi değil.

Sadece dükkanlar değil, iki dairenin birleştirildiği birçok yapıda evlerde de taşıyıcı duvarlar yıkılmış olabilir.

Siz ev alırken, binanın beton testi sonuçlarını hiç sordunuz ya da size sunan oldu mu?

Oysa temele atılan betondan örnekler alınır, belirli zaman aralıklarında da testler yapılır.

Belediyelere zemin etüdü çalışmaları sunulmak zorunda, ev alacağı zaman zemin etüdü raporu soranı hiç duymadım daha.

Tıpkı kot farkı olan binalarda deprem güvenliği açısından büyük fark yaratan istinat duvarı yapılıp yapılmadığı sorusunu duymadığım gibi.

Haberin Devamı

★ ★ ★

Depremi konuşacağımız bir başka uzmanlık alanı iş güvenlikçiler ve özellikle de uzmanlık alanı yangın olanlar.

İstanbul’da beklenen depremin ardından irili, ufaklı 2 bin civarında yangın bekleniyor.

Depremin ilk S dalgası ulaştığında şehirde gaz akışı kesilecek ama borularda olan doğalgaz yangınlar çıkaracak.

Bir soru, apartmanınızın girişine depremde doğalgazı kesen sistem takılıp takılmadığını bilen var mı?

Bir soru daha, apartman kapınız içeriye doğru mu açılıyor, dışarıya doğru mu?

Çok katlı bir apartmanda deprem anında kapıya yığılma olduğunda dışarıya açılan kapının yaşamsal öneme sahip olduğunu anlarız ama çok geç olabilir.

Bu arada asıl büyük yanlışı yazayım:

Deprem anında binadan dışarı kaçmaya çalışmak hele de merdivenlere koşmak büyük hata.

Yapılması gereken çöküp, kapanmak ve depremin bitmesini beklemek.

AFAD’ın internet sitesinde tüm bilgiler var da açık okuyan kaç kişi acaba?

Vatandaş okumuyor da medya olarak biz ne kadarını okuyor ve aktarıyoruz sizlere?

Milliyet olarak çarşamba günü 6.2’lik depremde şehre doğalgaz akışının kesilip kesilmediğini soran tek gazete olduk.

Kesilmemiş zira otomatik kesme işlemini başlatacak büyüklük rakamına ulaşılamamış.

İki bine yakın yangından söz ettim, bir soru sorayım, İstanbul’da kaç itfaiye istasyonu var biliyor musunuz?

Ben söyleyeyim 150’den fazla, 200’den az...

★ ★ ★

Depreme hazırlık diye yağmacılara karşı silah ruhsatı almaya çalışan hatta yardım isteyen çok insanla tanıştım.

Deprem oldu, hayatta kaldık, tek derdimiz yağmacılık yapacaklara karşı kendimizi korumak mı?

Kimse endişe etmesin, devletin planlarında en azından başka şehirlerden İstanbul’a gelişlere karşı ciddi önlemler alınmış durumda.

Tıpkı depremden sonra girilmesi zor olacak bölgeler, kullanımı sıkıntı yaratacak yolların belirlenmesi gibi bir durum bu da.

Eksikler yok mu, elbette var.

Mesela bazı camilerin bahçeleri toplanma alanı olarak belirlenmiş ama o camilerin minareleri güçlendirildi mi, onun cevabı pek yok.

Tıpkı beklenen deprem ve olası yıkımda ihtiyaç duyacağımız kurtarma ekibi sayısının tüm dünyadan gelinse bile karşılamanın çok zor olacağı gibi.

Bir ekip en az 6 kişiden oluşur, enkazlarda sıcak ve soğuk bölgede geçirmeleri gereken zamanlar vardır, 6 Şubat’ta insanüstü işler yapıldı ama İstanbul’u vuracak bir depremde, yakın iller de hasar alacak. Gerçekten altından kalkılması çok zor bir durum.

★ ★ ★

Yıllardır, insanların 28 günde asker olamayacağını ama 28 günde kurtarma ve ilk yardım eğitimi alabileceğini söyler dururum.

Halen aynı fikirdeyim.

Fakat bunu konuşmak için doğru zamanda değiliz.

Deprem sonrası afet yönetimini konuşmak yerini, depremin zararını minimuma indirecek işleri konuşma zamanındayız.

Devletin de bizim de yapmamız gerekenler var.

İlk başlamamız gereken nokta da deprem cehaletimizi yenmek en azından deprem anında riskli merdivenlere koşmamak...