Doğa felaketleri hızını artırdı.
Hem dünyada hem de ülkemizde orman yangınları, seller ve aşırı sıcaklıklar başını aldı gidiyor.
Üstelik, hava olaylarıyla ilgili her gün yeni rekorlar kırılıyor.
Gelişmeleri anlayabilmek için bilim insanlarının ve bilim kuruluşlarının yayınladıkları raporlara ve görüşlere sık sık bakıyorum.
Buralardan çıkardığım sonuçları şöyle özetleyebilirim:
***
* Sıra dışı hava olayları önümüzdeki 15 yıl boyunca giderek kötüleşecek.
* Hava olaylarının ani artışları, bilim insanlarının öngörüsünü de azaltacak, önceden tahminler daha da zorlaşacak.
* Bu felaketlerin nedenleri arasında, insan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonları önemli rol oynuyor.
* Bu emisyonlar küresel ısınmaya yol açıyor.
* Olağanüstü hava olaylarının doğal sebepleri olabileceği konusunda bilim dünyasında bir fikir birliği var olsa da, insan faaliyetlerinden kaynaklı iklim değişikliğinin bu tarz sıra dışı olayları daha olası ve daha yoğun hale getirebileceğine dair çok sayıda bulgu da bulunuyor.
* Şimdiye kadar 26 ülkede 260’tan fazla sıcaklık rekoru kaydedildi.
Bu ciddi bir alarmdır.
* Önceki 20 yıl içerisinde dünya çapında görülen 405 olağanüstü hava olayı ve eğilimi incelendi, buna göre olayların yaklaşık yüzde 70’inin insan faaliyetlerinden kaynaklanan iklim değişikliği nedeniyle daha olası veya daha şiddetli olduğu tespit edildi. Bu tablo da, felaketlerde gerçek suçlunun kim olduğunu açıkça gösteriyor.
***
Peki, bundan sonra ne olacak?
***
Aslında elimizdeki istatistikler; yaşadığımız sel, orman yangınları, kuraklık, kasırga ve diğer ölümcül olaylar hakkında bize gereken her şeyi söylüyor.
Rakamlarla, rekorlarla, gidişatla ilgili her türlü mesajı veriyor.
Ve diyor ki, “Ey dünya aklını başına topla, doğayı rahat bırak ve acilen iklim eylemi başlat.”
***
Bu mesajı kim, ne kadar anlayacak, nasıl önlem alacak, onu göreceğiz.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansları düzenliyor.
Bu zirvelerde karbon emisyonlarını azaltma planları ele alınıyor.
Söz konusu planlar yıllardır konuşuluyor, ama istenen adımlar bir türlü atılamıyor.
***
Fakat, bilim insanlarının bir görüşü var ki, işte o insanı epey tedirgin ediyor.
Onların tahminine göre, ne yaparsak yapalım, ısınma en geç 2030’a kadar 1.5 C’ye ulaşacak.
Bu durum, yaklaşık 2040’a kadar devam edecek ve ardından küresel ölçekte iklimle ilgili atılan adımların etkisinin görülmesiyle bu eğri de aşağı doğru bükülmeye başlayacak.
***
Yani anlayacağınız…
Dünya şimdi harekete geçerse ancak 2040 sonrası soğuma başlayabilir.
2040’a kadar ise durum epey kritik…
Kurak ve susuz ülke Türkiye için ise, daha da kritik…
Özay Şendir
Futbolcu transferi değil terörsüz Türkiye
6 Temmuz 2025
Abbas Güçlü
Üniversite tercihi ve mezuna kalmak?
6 Temmuz 2025
Zeynep Aktaş
Bankalar atağa geçti endeks pozitife döndü
6 Temmuz 2025
Ali Eyüboğlu
Şehirde festival ve cezaevinde konser
6 Temmuz 2025
Güldener Sonumut
Almanya’nın sıra dışı nükleer hevesi
6 Temmuz 2025