Sınır rahatladı

24 Ekim 2019

Zaman bu defa lehimize işledi... İzlenen politika olumlu sonuç verdi. ABD/PYD/YPG sınırımızdan uzaklaştırıldı. Sınır güvenliği Türkiye, Rusya ve Suriye’nin gözetimine terk edildi. Rusya bölge liderliğindeki gücünü yükseltti. Putin, Şam ile Ankara’yı ileriye dönük iş birliği açısından yakınlaştırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi koyduğu hedeflere ulaşmakta başarılı sayılıyor.

Ancak bazı hedefler gerçekleşmedi; PYD / YPG yok edilemedi. Esad da yerinde duruyor.

Gelinen noktada yine geleceğe dönük birçok soru işareti mevcut. Mesela...

Sınırdan çekildikten sonra YPG’liler ve silahları ne olacak? YPG ayrı bir güç olarak varlığını sürdürecek mi?

Yazının Devamı

Müzmin hastalık!

22 Ekim 2019

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün Soçi’de Rusya Devlet Başkanı Putin ile yapacağı kritik görüşmenin sonuçları beklenirken... Geçen hafta sonu Ankara’da Amerikan heyetiyle yapılan görüşmelerin tartışmaları da sürüyor.
En yoğun tartışma “güvenli bölge”nin sınırlarına ilişkin olandır. Bizim taraf Fırat’ın doğusunda 444 kilometre uzunluğunda, 30 kilometre eninde bir alanı güvenli bölge talebimiz olarak tanımlarken... Çeşitli kaynaklar ABD/PYD’nin bize sadece Tel Abyad ile Resulayn arasındaki 120 kilometreyi bıraktığı görüşünde. E. Gen. Nejat Eslen esas noktaya işaret ediyor:
- Nasıl olur da ABD ile Ankara’da yapılan ve saatlerce süren görüşmelerde bir harita üzerinde anlaşmaya varılmaz. Nasıl olur da en önemli konu orada karara bağlanmaz. Ben anlamadım...
İkinci merak konusu... ABD’nin PYD/YPG’ye binlerce ton silah verdiği aylarca yazıldı. Bu silahların akıbeti ne olacak?
Bir kritik noktaya da Onur Öymen değiniyor. Diyor ki:
- PYD/YPG’nin sınırın 30 kilometre güneyinden daha aşağıda terör

Yazının Devamı

Top Rusya’da!

19 Ekim 2019

ABD ile Türkiye anlaştı. Türkiye’nin istediği güvenli bölgeyi kabul etmiş görünen ABD, bir yandan da müttefiki YPG’yi ateş altında kalmaktan kurtararak güvenceye aldı.

Varılan anlaşmaya göre... YPG 120 saat içinde güvenli bölgeden çekilecek. Ellerindeki silahların alınması yanında mevzileri kullanılamaz hale getirilecek, tahkimatı yıkılacak.

Pekii... Daha önce verdiği sözleri pek tutmayan ABD bu defa tutacak mı? YPG silahları kime teslim edecek? Daha önce Şam ile anlaşan PYD/YPG şimdi nasıl bir yol izleyecek? Bunlar bilinmiyor...

Bilinen bir şey varsa o da şu: Şam ve Moskova, Suriye toprağında Türkiye’nin varlığını istemiyor.

Güvenli bölgede sığınmacılar için şehirler kurulması ne Rusya, ne Şam’ın gündeminde var. Bundan sonra artık Türkiye’nin Suriye topraklarından çekilmesi konuşulacak. Ortadoğu’da oyun kurucu artık Rusya olacak...

Bu bağlamda baş ağrıtıcı bir soru: Türkiye’nin bugüne dek ön saflara sürdüğü (Şam’ın terörist kabul ettiği) ÖSO ile bağları nasıl şekillenecek?

Yazının Devamı

YPG teslim oldu mu?

17 Ekim 2019

Emekli diplomat Onur Öymen Ortadoğu sohbetimize kimi meslek anılarıyla başlıyor:

- Biz deneyimli diplomatlar olarak Ortadoğu ülkelerinde görev alacak genç diplomatlara öncelikle şu tavsiyede bulunurduk:

“Bize her gün orada ne olup bittiğini yazın ancak geleceğe ilişkin yorum yapmayın. Çünkü o dünyada yarın ne olacağını kimse bilemez, tahminde bulunanlar da mahcup olur.”

Nitekim Suriye cephesinde rüzgârın yönü her gün değişiyor. Son durum...

Yazının Devamı

Sırttan bıçaklanmak!

15 Ekim 2019

Amerika ile Rusya... Kürtler ile Esad... Filistin ile İsrail... AB ile Avrasya ülkeleri... Birbiriyle ilgisiz ya da itişen unsurlar Barış Pınarı operasyonuyla birlikte karşımızda birleşiyor. KKTC bile karşı tarafa geçerek, “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” özdeyişini sarsaladı. Ama biz en çok Arap Birliği’ne kızıyoruz. Arap ülkelerinin kınayıcı tavrına sinirleniyoruz. Sebebi? Çünkü son dönemde Müslümanların birbirini kollayacağı yönünde bir algı yaratıldı. Galiba o algının yerle bir olmasını hazmedemiyoruz. Oysa hatırlayınız... İki yıl önce Afrin Harekâtı sırasında da Arap Birliği olumsuz tavır almış, Genel Sekreter:

“Türk ordusunun operasyon gerçekleştirdiği Afrin’deki durumu endişeyle takip ediyoruz” diye açıklama yapmıştı.

Arap Birliği o çizgisini sürdürüyor.

Ne olursa olsun, biz üslubumuza dikkat edelim.

“Arap ihaneti”, “Araplar sırtımızdan bıçakladı” gibi ırkçı sloganlarla tüm Arap halklarını karşımıza almayalım. ABD

Yazının Devamı

IŞİD tehlikesi...

12 Ekim 2019

Başkan Trump, çok tehlikeli 2 IŞİD militanının Suriye’de emniyetli bir bölgeye götürüldüğünü bizzat açıkladı. Washington Post gazetesi 40 üst düzey IŞİD militanının harekât öncesi bölgeden çıkarıldığını yazdı.

Kim bu korunup kollanan IŞİD militanları?

ABD ajanları olmasın? Bölgeyi yakından izleyen emekli Pilot Kurmay Albay Osman Başıbüyük, bu konuda çok değerli bilgiler veriyor.
IŞİD’i Obama ile birlikte Hillary Clinton’ın kurduğunu Trump geçen yıl anlatmıştı. Wikileaks kurucusu Jullian Assange, Hillary’nin IŞİD’e silah gönderdiğini belgelere dayanarak açıklamıştı. Birçok kaynağa göre, IŞİD İsrail çıkarlarına hizmet eden, Müslümanları birbirine kırdırmayı amaçlayan, savaşların yönünü ABD ve İsrail lehine değiştiren bir kanlı örgüttür.

Yazının Devamı

Hedefimiz IŞİD...

10 Ekim 2019

Suriye operasyonu başladı. Dünyayı en çok ilgilendiren konu Türk ordusunun PYD/YPG ile mücadelesinden çok IŞİD ile mücadelesinin varacağı noktadır. Halen Suriye’deki kamplarda 2 bini yabancı ülkelerden, gerisi Suriye ve Irak’tan gelme 12 bin dolayında IŞİD militanının bulunduğu, bunların aileleriyle birlikte 80 bin kişilik topluluk oluşturduğu söyleniyor.

Trump ile varılan sözlü anlaşma sonucu bölgede tutuklu IŞİD militanları ve ailelerinin sorumluluğunu Türkiye üstlenmiş durumda.

IŞİD konusunu ABD’nin Türkiye’ye şart koştuğu sanılıyordu.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Washington Post gazetesine yazdığı makalede farklı bir bilgi verdi.

Yazının Devamı

Deprem deperse

8 Ekim 2019

Fener maçındaki o pozisyon penaltı mıydı, değil miydi? G. Saray maçındaki hareket kırmızı kartlık mı sarı kartlık mıydı?

Hiç değilse bunlarla ilgilendiğimiz kadar kendimizin ve çocuklarımızın hayatıyla da ilgilensek...

Kapıyı çalan deprem bir anda vurunca ne yapacağız? Bunu konuşsak...

Prof. Celal Şengör’ün şu sorularını ısrarla bizi yönetenlere sorsak mesela...

“... Verilen toplanma alanı sayıları gerçekçi değil. Gerçekçi olsa bile, insanlar oralara nasıl varacaklar?

Depremden sonra en büyük tehlike yangındır. İstanbul’un yıkılmış daracık sokaklarına itfaiye nasıl girecek? İtfaiyenin kendisi yıkılırsa ne olacak?

Acaba havadan yangın söndürme imkânları düşünülüp planlandı mı? Şehirde havadan söndürme ile ormanda havadan söndürme çok farklıdır. Gerekli uçan vasıtalar temin edilmiş, uçucu personele gerekli eğitim verilmiş midir?

Bu 16 milyonluk şehrin yiyeceği, içeceği nasıl temin edilecek? Sahra fırınları veya yüzen fırınlar düşünülmüş müdür? İstanbul’a depremden

Yazının Devamı