Mümtaz Hoca’mız...

12 Kasım 2019

Demokrat, aydın, ilkeli, tutarlı bir cumhuriyet aydını... Bir büyük yurtsever olan Mümtaz Soysal Hoca’mız, sakin bir günde sessizce ayrıldı aramızdan...

1964 yılında Mülkiye’de birinci sınıfa başladığımızda, o da yeni doçent olarak ilk kez derslere girmeye başlamıştı. En heyecanlı dersimiz onun verdiği Anayasa Hukuku idi. Bize solu, sosyal demokrasiyi, sosyalizmi Mümtaz Hoca öğretti. Hem de son derece basit bir dil ve kolay örneklerle.

Önce Batı demokrasisini anlatır, peşinden sosyal demokrasi ya da sosyalizmin eleştirisini koyardı ortaya.

Örneğin, siyasi demokraside özgürlükler teorik olarak vardır. Ancak seyahat özgürlüğünü sadece parası olan kullanabilir. Eşitlik yoktur. Sosyal demokrasi ise herkesi eşit maddi imkâna kavuşturmayı öngörür, insanlar seyahat özgürlüğünü eşit olarak ancak ondan sonra kullanabilir. Hoca, bu gibi basit örneklerle Batı demokrasisinin kofluğunu, sosyalizmin farkını çok açık ortaya koyuyordu. 1971 yılı 12 Mart darbesinde Mümtaz Hoca, Anayasa Dersleri kitabında komünizm

Yazının Devamı

Medeni Bilgiler...

9 Kasım 2019

Atatürk’ün görüşlerini anlamak açısından Nutuk kadar önemli bir kitap da “Medeni Bilgiler”dir. Bu kitap ilk kez Prof. Afet İnan tarafından “Vatandaş İçin Medeni Bilgiler” adıyla 1930 yılında yayımlandı, ortaokul ve liselerde ders kitabı olarak okutuldu. Kitabın büyük bölümü bizzat Atatürk tarafından, bir bölümü de O’nun fikir ve telkinlerinden esinlenerek Afet İnan tarafından yazılmıştı. Bilgiler, Atatürk’ün dünya görüşünü ve Türkiye tasavvurunu anlamak açısından Nutuk’tan da önemli bir eserdir. Ne yazık ki yeni nesillere yeterince tanıtılmamıştır. Aşağıda o kitaptan kimi alıntılar yapıyoruz. Bakın özgürlüklerin kamuoyu tarafından kullanılması konusunda aynen ne diyor:

- Milli egemenlik temeline dayalı temsili bir hükümette kamuoyu büyük bir rol oynar.

- Basın ve toplantı hürriyeti olmadan ve halkın tamamına ait işler hakkında geniş bir eleştiri alanı bırakılmadan kamuoyu görevini yerine getiremez.

- Eleştiri ve tartışma tamamen hürdür. Bu

Yazının Devamı

Soykırım ticareti!

7 Kasım 2019

Amerikan Kongresi Türkiye’yi soykırımcı ilan etti ya... Bizim enteller yine başladı:

- Geçmişle yüzleşelim... Özür dileyelim... Gerekirse tazminat ödeyelim...

Siz tepki gösterince de ekliyorlar:

“Ne var bunda... Niye bu kadar büyütülüyor... Özür dilemek gayet insani bir davranış, hem de uygar olmanın gereği...”

Yazının Devamı

İlahiyat ve hukuk

5 Kasım 2019

Hukuk fakülteleri üzerinde araştırmalar yapan Prof. Kemal Gözler, bu defa hukuk ve ilahiyat fakültelerini kantara koymuş. Çok ilginç sonuçlara varmış.

Ülkemizde halen 82 hukuk fakültesi vardır. Buna karşılık İslami ilimler ve ilahiyat fakültelerinin toplamı 98’dir.

İlahiyat fakültesi sayısının hukuk fakültesi sayısını geçtiği bir başka ülke bilinmemektedir.

İlahiyat fakültelerindeki bu yükseliş 2010 yılından sonra izlenen eğitim politikasıyla ortaya çıkmıştır.

Türkiye’de 2009 yılı itibarıyla  22 devlet hukuk fakültesi, 24 devlet ilahiyat fakültesi varken...

Son 9 yılda devlet 24 yeni hukuk fakültesi, buna karşılık 68 yeni ilahiyat fakültesi açmıştır.

Geçen yıl hukuk fakültelerine 17180 öğrenci, ilahiyat fakültelerine ise 33202 öğrenci kayıt yaptırmıştır.

2007 yılında hukuk fakültesine giren öğrenci sayısı ilahiyat fakültelerine giren öğrenci sayısından 4 kat fazla iken...  2018 yılında ilahiyat öğrencisi hukuktan   2 kat fazladır.

Yazının Devamı

Galatasaray...

2 Kasım 2019

Galatasaray futbolda sıkıntılı günler geçiriyor.

Ortada bu sıkıntıyı paylaşan milyonlarca taraftar ve dağıtılan milyonlarca lira olunca konu önem kazanıyor.

Fatih Terim takımda operasyon yapacakmış. “Takım” denince zihinlerde bir soru işareti doğuyor.

Örneğin Beşiktaş maçı kadrosuna bakalım: Muslera, Mariano, Luindama, Marcao, Nagatomo, Nzonzi, Feghouli, Belhanda, Lemina, Babel, Andone...

Yazının Devamı

Göndermek de zor!

31 Ekim 2019

Arada bir kapıları açıp mültecileri Avrupa’ya göndermek gündeme geliyor. Acaba bu ne kadar mümkün?

Biz sınır kapılarımızı açarak isteyen çıksın diyelim. Komşu ülke (ya da ülkeler) sınır kapılarını kapatırsa sığınmacılar o ülkeye nasıl girecek? Sınırlarda kontrolleri kaldırdık diyelim. Acaba mültecilerin ne kadarı Türkiye’den ayrılıp Avrupa’da macera aramak ister?

Türkiye’de iyi kötü bir düzen kurmuş insanları istenmedikleri ülkeye zorla gönderebilir misiniz? Uluslararası hukuka göre ülkenize sığınmış insanları, bırakın üçüncü ülkeleri, zorla kendi ülkelerine bile gönderemezsiniz. Bu gerçeği biz de biliyoruz ve daha geçenlerde altına imza attık. Soçi’de Rusya ile imzaladığımız mutabakatın 8 maddesi bakın aynen ne diyor:

“Mültecilerin güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşlerini kolaylaştırmak maksadıyla ortak çalışma yapılacaktır.”

Yazının Devamı

Gizli defter...

29 Ekim 2019

Atatürk’ün Büyük Taarruz sırasında aldığı notları kapsayan 8 no.lu not defteri, İlker Başbuğ’un Genelkurmay Başkanlığı dönemindeki araştırmalarda bulunmuştu. İlker Başbuğ bu not defterinde dikkat çeken satırları bir konferansta açıkladı...

Atatürk henüz 1922 yılında diyor ki:

- Türkiye devletinin temelleri bugün kurulacak değildir. O sarsılmaz temeller binlerce sene evvel kurulmuştur. (Osmanlı’nın yerine Türkiye devletinin kurulacağı o zamandan aklındadır.)

Atatürk devam ediyor:

‘Temeller çok sağlam, o temellerin üstüne yeni bir bina kuracağız.’

“Bu binanın dört tane ana sütunu, taşıyıcı sütunu olacak...

Ana sütunlardan birincisi ‘eğitim’... İkinci sütun ‘iktisat’. Üçüncü sütun ‘sanat’. Dördüncüsü ‘imar’, şehirleşme...”

Atatürk not defterinde bir mektep ne öğretir diye sormuş... 4 konu yazmış:

Yazının Devamı

Kâr-zarar hesabı!

26 Ekim 2019

ABD ve Rusya ile Ankara ve Soçi mutabakatlarından kimler kârlı, kimler zararlı çıktı? Televizyonların malum konukları geceleri uzun uzun bu soruyu tartışıyor. ABD ve YPG’nin geri çekilmesine bakarak, “Türkiye kârlı çıktı” diyen var, YPG’nin ABD ve Rusya tarafından silahlarıyla korumaya alınmasına bakarak başarısız olduk diyen var. Sorunun cevabı nereden baktığınıza bağlı. Neticeye bakarsanız... Bugün hâlâ 4 milyona yakın mülteci bizim ülkemizde yaşıyor. Bunların bir iki milyonunu eritsek de en az yarısı yarınlarda bu ülkede kalacak. Kaldı ki o iki milyonu da nasıl eriteceğiz? Resulayn’da güvenli bölgede sığınmacılar için şehir kurmak kolay mı? IŞİD kamplarının sorumluluğu ne kadar mali yük getirecek? Bunun da hesaplanması gerekir... Resulayn - Telabyad bölgesine öncelikle ÖSO militanları ve ailelerinin yerleştirileceği söyleniyor. Peki, kuşatılan teröristler ne olacak? Soçi görüşmeleri sırasında İdlib’e giden ve Şam birliklerini ziyaret eden Esad Kuzeye doğru bir harekât başlatacağı sinyalini

Yazının Devamı