Nereden biliyor?

17 Haziran 2016

“Güney Afrika ve İzlanda modellerinden ilham alınacak olan yeni anayasa Meclis’e aralık ayında gelecek... Atatürk yeni anayasada sadece ‘kurucu’ sıfatıyla yer alacak. Atatürk ideolojisine atıfta bulunan maddeler çıkarılacak.”
Yukarıdaki açıklamayı Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum birkaç gün önce bir televizyon kanalında yaptı. Ve tabii herkesin ilk sorusu, “Meclis’in yetkisinde olan bir konuda bir danışman nasıl oluyor da Meclis adına bu kadar kesin ifadeler kullanabiliyor?” oldu. Soruyu CHP Anayasa Komisyonu üyesi Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’ya yönelttik. Dediği;
- Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Anayasa’nın ve hukukun işlediği ülkelerde yetkisiz bir kişidir. Bizde böyle açıklamalar yapabiliyorsa bu... Ülkemizde yasama ve yürütmenin sembolik hale geldiğini... Yetkilerini gönüllü ya da gönülsüz Cumhurbaşkanı’na devrettiklerini... Tek işlevlerinin orası tarafından kendilerine tebliğ edilen kararları icraya koymaktan ibaret olduğunu... Bu çerçevede yeni anayasa çalışmalarının Saray’da oluşturulan ekipçe yürütüldüğünü gösteriyor.
- Başka ne gösteriyor?
- Konu Meclis’e geldiğinde AKP’li milletvekillerinin bu Başdanışman aracılığıyla tebliğ edilen talimata uygun

Yazının Devamı

Anayasa fırında...

16 Haziran 2016

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum yeni anayasanın aralıkta Meclis’e gelebileceğini söyledi.
Bloomberg TV’nin sorularını yanıtlayan Mehmet Uçum, hükümetin Anayasa’yı 110 - 120 madde arasında sadeleştirmek istediğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum, 50 ülkenin araştırıldığını ve Güney Afrika ila İzlanda modellerinden ilham alınacağını belirtirken, yeni anayasa taslağının ana hatlarının haziran sonu, temmuz başı itibariyle hazır olabileceğini ve ardından kamuoyunda yorumlanabileceğini söyledi.
Uçum, “Genel görüş yeni anayasada belli bir ideolojiye referans olmaması yönünde. Yeni anayasanın giriş kısmında Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri olduğunun belirtilmesinin daha uygun olacağı düşünüldü” diye konuştu. Yani Atatürk ilkeleri referans alınmayacak.
Uçum, yeni seçim sisteminin ülkeyi denk nüfusa sahip 550 seçim bölgesine ayırarak her bölgenin 1 milletvekili ile temsil edilebileceğini söyledi, “Dar bölge seçimi siyasi partileri, seçmenlere en uygun adayı seçmeye zorlayacaktır” dedi.
***
Başdanışman Uçum’un hükümetin hazırlayacağı anayasa taslağını ve Meclis sürecini adeta kâhin gibi ayrıntılarıyla bilmesi tabii okurda da bir kuşku

Yazının Devamı

Paralel MEB!

15 Haziran 2016

Topu topu 8 maddelik bir kanun tasarısı. Komisyondan geçti, bu hafta Genel Kurul’da görüşülecek. Adı; Maarif Vakfı Kanun Tasarısı.
Resmi gerekçesi son derece ulvi;
“Yurtdışında okul öncesi eğitimden üniversite eğitimine kadar tüm eğitim süreçlerinde burslar vermek, okullar, yurtlar açmak, eğitim program ve içeriklerini geliştirmek vb.”
CHP Bursa milletvekili Ceyhun İrgil’e göre ise asıl amaç çok farklı:
- Asıl amaç devletin maddi - manevi bütün gücünü kullanarak Cemaat’in yurtdışındaki okullarını kapatmak veya ele geçirmek. Bunun için vakıf adı altında ve tabii iktidarın güdümünde adeta paralel milli eğitim bakanlığı kuruyorlar. Tasarı Anayasa ve öğretim birliği yasasına da açıkça aykırı...
- Neresiyle aykırı?
- Vakıf kendi dünya görüşüne göre eğitim programları geliştirecek ve eğitmen yetiştirecek. Tasarıya göre vakfın eğitim kurumu açtığı ülkelerde Milli Eğitim Bakanlığı başta, hiçbir kamu kurumu aynı amaç güden birimler kuramaz. Daha önce açılmışlar varsa yetkileri bu Maarif Vakfı’na devredilecek. Bu da MEB’in görevini tamamen bu vakıfa devretmesi demek.

Yazının Devamı

Liseliler ayakta!

14 Haziran 2016

Liseler barut fıçısına dönmüş... İstanbul Erkek Lisesi kıvılcımı çakınca birbiri peşinden patladılar... Baskı ve kötü yönetimden yakınan liselere, yurdun dört bir yanından 360’ın üzerinde lise destek verdi.
Eğitimci Maksut Balmuk hatırlattı...
“Türkiye’ nin en ücra köşesindeki bir okula (ilkokul, ortaokul, lise fark etmez) müdür olmak için en az 3 yıl müdür yardımcısı olarak çalışmak gerekiyor. Ve atamayı valilikler yapıyor. Fakat bir lise ‘Proje okulu’ ilan edilmişse Milli Eğitim Bakanı birikimi ve deneyimi olmayan bir şahsı bu okullara müdür atayabiliyor. Örneğin:
İstanbul Erkek ve Kabataş Lisesi’nin müdürleri Rum azınlık okulunda 6 ay müdür yardımcılığı yaptıktan sonra bu okullara müdür oldular. Müdür olacak isimleri yandaş vakıf ve dernekler belirliyor...”
Bu iktidarın gençlik politikası belli:
Dindar ve kindar bir nesil yetiştirmek...
Sorgulamayan, araştırmayan, düşünmeyen, bilime sırtını dönmüş, kim güçlüyse ona biat eden, koyun gibi kullar imal etmek...

Yazının Devamı

Lidere iltifat...

12 Haziran 2016

Atatürk, 27 Ocak 1923 tarihinde İzmir Hükümet Konağı’nda halk temsilcilerine hitaben konuşuyor. Kendisinin ısrarla övülmesine ve yüceltilmesine karşı şunları söylüyor:
“... Bu başarılar yalnız benim eserim değildir ve olamaz. Bütün bu başarılar ulusun gücünün, inancının ve işbirliğinin sonucudur. Yiğit ulusumuzun ve seçkin ordumuzun kazandığı başarılar ve zaferlerdir...
...Baylar,
Bir ulus için, bir yurt için gerçek kurtuluş, esenli yaşayış ve tam başarı istiyorsak bunu hiçbir gün bir tek kişiden umup beklememeliyiz. Herhangi bir kişinin başarısı demek ulusun bir parçasının başarısı demektir. Bir ulusun başarısı ise o ulusun bütün güçlerinin bir arada birikip birleşmesiyle gerçekleşebilir. Eğer ileride böyle kazançlara ve başarılara ulaşmak istiyorsak hep öyle davranalım, hep öyle yürüyelim.”
***
Atatürk Ankara ileri gelenleriyle konuşuyor (28.12.1919)
Baylar,

Yazının Devamı

Hayat Tepebaşı’nda!

11 Haziran 2016

Arkadaşımız Fahrettin Fidan geçen hafta Eskişehir’in Tepebaşı Belediyesi’ni gezdi, Başkanı Dt. Ahmet Ataç’la konuştu. Sonuçta “Bence Tepebaşı Türkiye’de en başarılı belediyelerden biri” kanısına vardı. Neler mi görmüş orada:
- İçinde üç ayrı kapalı yüzme havuzu bulunan, üst katlarındaki salonlarında çeşitli spor etkinliklerinin yapıldığı, hemen yanı başında büyük çim sahanın yer aldığı Mustafa Kemal Atatürk Spor Tesisleri.
- 20 kadar villadan oluşan Deneyimliler (Yaşlılar) ve Alzheimer Konuk Evi.
- Zihinsel engellilerin Eskişehir’deki fabrikalardan gelen basit parçaları monte ederek beceri ve para kazandıkları Engelliler Montaj Atölyesi.
- Kadınların istek ve yeteneklerine göre üretim yapıp bunları belediyenin Hanımeli adlı standında satarak para kazandıkları... Bunu yaparken çocuklarını aynı binadaki kreşe teslim ettikleri toplam 29 “Belde Evi.”
- Binlerce çocuk ve gencin devam ettiği sanat, eğitim, spor ve kültür merkezleri.
- Yaşlılar ve hastalar için evde bakım merkezleri.

Yazının Devamı

Amerikan salatası!

10 Haziran 2016

İktidarın geçen yıl yapmak istediği anayasa değişikliği neden gerçekleşmemiş, yuvarlak masa neden dağılmıştı? CHP, “Masaya başkanlık sistemi getirilecekse ben yokum” dediği için değil mi?
Daha dün bunu diyen Kemal Kılıçdaroğlu bugün ne diyor? Önceki akşam katıldığı Tarafsız Bölge programında açıkça söyledi.
“ABD’deki gibi başkanlık sistemi getirecekseniz buyurun getirin, görüşelim.”
CHP’den uzaklaştırılan Prof. Birgül Ayman Güler, Aydınlık gazetesine verdiği demeçte ABD’deki başkanlık sisteminin esasının ne olduğunu anlatırken aynı zamanda eski genel başkanını da aydınlatmış oluyor. Şu önemli hatırlatmayı yaparak:
“ABD’deki başkanlık sistemi kuvvetler ayrımı örneği değildir. Asıl olarak memleket toprakları üzerinde federalizmin örneğidir. ABD tipi başkanlığı getirin görüşelim demek, federalizmi getir, başkanlığı görüşelim anlamına gelir.”
* * *
Ayrıca... Kemal Bey’in sözlerinden AKP’nin böyle bir sistemi getirebileceğini düşündüğü anlaşılıyor. Kuvvetler uyumu sloganıyla yola çıkan AKP kuvvetler ayrılığına dayanan, iki meclis, eyalet ve bağımsız yargı esasına dayalı Amerikan sistemini getirmeyi bir an olsun düşünür mü? Hadi zora düştü, Amerikan

Yazının Devamı

Ahlak tutulması!

9 Haziran 2016

Vatandaş bu kadar basit senaryoyu yutar mı? Herhalde yutacağını düşünüyorlar. Vezneciler’deki patlamada şehit olan polis memurları Gökhan Topçu ve Kadir Karagözlü için dün Fatih camisinde düzenlenen törende milletin aklıyla alay edercesine çakma protestolar tezgahlandı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun önce çelengi parçalandı, peşinden yuhalandı, derken önüne ölümle tehdit anlamında mermi atıldı...
Akşam yandaş televizyonlar olayı ... Sanki yuhalayanlar şehidin yakınıymış.. Sanki terörün bu düzeye gelmesinde baş sorumlu Kılıçdaroğlu imiş gibi yansıttılar. Böylece senaryo tamamlandı.

* * *

Siz ki... PKK militanlarının ülkeyi terk etmeleri koşuluyla çözüm süreci başlatacak... PKK’nın değil ülkeyi terk etmek, tam tersine şehirlere silah ve patlayıcı yığdığını görmezden gelecek... Askerin operasyon taleplerini geri çevirecek. Valileri hareketsiz bırakacaksınız... Hendeklerin kazılmasını, arkasında silahlı militanların mevzilenmesini sadece seyredeceksiniz. Seçime “Verin 400 vekil bu iş huzur içinde çözülsün, yoksa kaos olur” sloganıyla gireceksiniz... Ona rağmen terör azacak... Şehirlere taşınacak.. 2002 yılında 7 şehit verilmişken bu sayı yalnızca bu yılın ilk 5

Yazının Devamı