Sandıktan izlenimler

2 Mayıs 2023

Londra’da “Bank holiday” demek, uzun hafta sonu demek... İnsanlar cuma ya da pazartesi günü resmi tatil olduğunda hafta sonunu da birleştirip, bir yerlere kaçar, adettir. Kaçmayan; parklara, bahçelere hücum eder, Thames nehri kıyısındaki yürüyüş yolları panayır yerine döner. Bu sene “Bank holiday” hafta sonunda, yaz geldi ve uzun kışın ardından Londra halkı güneşi görünce, soyunarak parklara koştu. Ve tabii ki pazartesi itibarıyla hava gene bulutlu ve soğuk. Londra asla şaşırtmaz.

“Bank holiday” güzel bir oy kullanma günü de olabiliyormuş değerli okurlar. Deneyimle sabit. Türkler bir yere gitmedi, sandığa gitti bu hafta sonu. Yurt dışındakiler için 28 Nisan’da başlayan oy verme işlemi hafta sonu devam etti.

Thames kıyısındaki Old Billingsgate, Victoria döneminde balık hali olarak inşa edilmiş, kocaman hacimli bir bina.

Denizden nehre giren tekneler şehrin tam kalbi olan City of London’da bu limana yanaşıp, mallarını boşaltırmış. Şimdi Londra’daki Türkler, oylarımızı boşaltıyoruz.

Hukuk hizmeti...

1982’de balık hali

Yazının Devamı

Yapay zekânın yeni marifetleri

30 Nisan 2023

Yapay zekâ sevdiğiniz sanatçının sesini taklit edebilir. Ben anlarım demeyin. Gelecekte sistem oturduğunda artık bunun sıradan kulaklar tarafından anlaşılamayacağı bir zaman da gelecek. O zaman sırf sesi değil sözleri de beğenecek, zaten şarkıyı insan mı, yapay zekâ mı yapmış anlayamayacaksınız. Çünkü yapay zekâ sevdiğiniz bir sanatçı gibi söz de yazabilir. Hatta daha yapay zekâ bir noktada sevdiğiniz sanatçı olabilir. Daha o noktada değil diye bunlar olmayacak sanmayın.

O an geldiğinde muhtemelen 19. YY’da ressamın, fotoğraf makinesinin yaygınlaşmasıyla yediği tokadı ve yaşadığı dramı müzisyenler yaşayacak. Müzikte muhtemel bir yeni dalga başlayacak. (Fotoğraf da 150 yıl önce resme attığı tokadı yapay zekâdan yemek üzere o da ayrı konu.)

Yakın bir gelecekte gerçek olduğunuzu kanıtlamanız için mavi tik gibi sözde resmî işaretler de yetmeyecek. Sanatçıların gerçek olup olmadıklarını kendilerini sahnede kanlı canlı görmeden anlayamayacağız.

Yapay zekâ gündemi muhtelif boyutlarıyla işgal ederken müziğe ne gibi

Yazının Devamı

Taşınma yazısı

29 Nisan 2023

Gene bize yollar göründü. Taşınma geldi çattı. Her taşınma bir zihinsel ve içsel yolculuk, üç taşınma da bir yangın. Biliyorum. Üçüncüden sonra saymayı bıraktım ben zaten. İnsanın içi dışına çıkıyor. Ne varsa, neyi varsa ortaya dökülüyor. Önce dolapların karanlık köşelerinden çıkıp, kolilere doluyor. Kolilerden çıkıp kendilerine yeni yerler arıyor, bir sürü ama bir sürü nesne.

İnsan kendi hayatı hakkında önemli bulgulara da ulaşabiliyor. Kıyıda köşede kalmış bir tişört, kenarı yırtık bir fotoğraf, eski bir bilet, bir paso, muhtelif kimlik kartları, artık var olmayan gazetelerin bir zamanlar kapılarını açmış manyetik kartlar, defterler, sayfalarca not, karalama. Kâğıtlar dolusu kafa, beyin, zihin fırtınası.

Plaklar. Özellikle arkalarda kalanlar. Ne çok plak var ve ben sadece öndeki sırayı dinliyorum ne zamandır. Ve bu herkeste olmaz ama CD’ler. Tonlarca CD. Taşınmacılar şoktan şoka giriyor. En son taşınmada yarısını attım, hâlâ o kadar çoklar ki. Neden bu kadar şeyi saklıyorum?

Yazının Devamı

Fran Lebowitz ile bir akşamüstü

25 Nisan 2023

Aksi ihtiyarları seviyorum. Aksi insanlara zaafım var. Bir de ihtiyar ve aksi ikisi bir arada olunca sütlü çikolata gibi bir şey benim açımdan, tadından yenmez.

Delirdin mi dediğinizi duyuyorum. Ama dinleyin.

Aksi ihtiyarlar bence ikiye ayrılıyor. Zaten gençliğinde de aksi olup ihtiyarlayınca daha da aksileşenler (mükemmel fırtına) ve yaşlanınca yavaş yavaş aksileşenler. Benim ilgimi ikinci kategori çekiyor. Çünkü aslında bu insanlar aksi değiller, toplum tarafından aksi olarak nitelendiriliyorlar.

Kendilerinden genç insanlar tarafından, akrabaları, bakkal çakkal, şoför, kapıcı ya da hayatlarında kim varsa onlar tarafından “patronize” edilmekten aksileştiğini düşünüyorum bazı ihtiyarların. İhtiyarlara sırf yaşlandılar diye hiçbir şey anlamıyorlarmış, görmüyorlarmış gibi davranmak, onları çocuk yerine koymak bizde sık rastlanan

bir durum. Adeta bir norm. “Dede he he...” tarzı komik olduğu düşünülen genel tavırdan söz ediyorum. Çocuğa “Sen sus, anlamazsın”, yaşlıya da “He he…” demek şu

Yazının Devamı

Yeni albüm, eski Metallica

23 Nisan 2023

“72 Seasons” ile Metallica köklerine dönmüş. Eski toprak metalciler için iyi haber. Ama ‘80’lerin eyvallahsız metal sound’unun bugünün metalhead’lerinde aynı heyecanı uyandırmamasını da anlıyorum.

"Metallica plak fabrikası satın almış” haberinin gelmesi itibarıyla albümün büyük beklenti yarattığı belliydi. Metallica, dünya çapında en fazla plak satan gruplardan biri. Son dönem albümleriyle değil, kataloğuyla da hâlâ sattığından tek başına bir fenomen. Bacasız ekonomi. “72 Seasons” bu ekonomiyi destekleyecek bir içeriğe sahip olmalıydı. Genç hayranlara belki alışık olmadıkları, üzerinde tartışacakları, günümüzün metal trendlerinden farklı bir şeyi sunmak, eski hayranlara da en son ‘80’lerden ‘90’lardan hatırladıkları, bildikleri Metallica’yı vermek. Albüm her ikisini de başarıyor.

Yeni nesil metal dinleyicisi bu albüme nasıl tepki verecekti? Bunu merak ediyordum. ‘80’lerin riff’leri, davulları, basları ve o yılların kaba, dizginlenmemiş, rafine

Yazının Devamı

Kasetin geri dönüşü

22 Nisan 2023

Geçenlerde Metallica’nın neden ‘72 Seasons’ albümü çıkmadan plak fabrikası satın aldığını anlatırken, plağın geri dönüşünü rakamlarla anlatmıştım. ABD’de ilk kez plak satışları CD satışlarını solladı. Fiziksel satış alanında önemli bir dönüşümdü bu. Geçenlerde Londra kaynaklı başka bir bilgi edindim. Kaset satışlarında da büyük bir artış var. BPI (British Phonograhpic Industry) tarafından açıklanan rakamlara göre mesela 2003’ten sonra ölen kaset 2022’de geri gelmiş gibi duruyor. Birleşik Krallık’ta 2012’de 3 bin 823 adet kaset satılmış. 2022’de bu rakam 195 bin. Bu artış neden yaşandı? Pek çok açıklaması var.

2022’de kaset formatında da yayınlanan üç önemli albüm var. Arctic Monkeys’in ‘The Car’ albümü, Harry Styles’ın ‘Harry’s House’ albümü ve Florence and the Machine’in ‘Dance Fever’ albümü. 195 bin adetlik kaset satışında bu çok satan üç albümün payı var. Ayrıca 20

Yazının Devamı

Kitabın ayak sesleri!

11 Nisan 2023

Türkiye her zaman şaşırtıyor, şaşırtmaya da devam edecek galiba çünkü sanırım dünyanın en dinamik ülkelerinden biri burası. Londra-İstanbul hattında bir aşağı bir yukarı dolaşan biri olarak her geldiğimde farklı şeyler dikkatimi çekiyor.

Gözümüzün önünde olup bitenlerin farkındayız ama ne kadar idrak edebiliyoruz emin değilim. Benim gibi ara ara gelip gördüğünüzde değişim belki de kendini daha çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyor. Bağdat Caddesi, önceki gelişlerimde hareketsiz, cansız, keyifsiz gelmişti. Muhtemelen pandemide aldığı darbeyi henüz savuşturamamıştı. Pek çok mağaza boştu ve ülkenin geneline hâkim olan pandemi sonrası belirsizlik havası burada da çok canlı biçimde yaşanmaktaydı. Konuştuğum insanların yüzlerinden sıkıntıyı okuyabiliyordum.

Bu hafta İstanbul’da, devamlı boşanan ve sanırım Londra’dan alıp getirdiğim yağmura rağmen her yer günlük güneşlik. İnsanların yüzüne kan gelmiş. Bir neşe, tarifi zor bir iyimserlik. Bir tost ve bir kahveye 100 lira vermenin şokunu ben hâlâ

Yazının Devamı

Paris de ‘Hayır’ dedi

4 Nisan 2023

Hayatı kolaylaştıracağı hesaplanan e-scooter’lar startup’lar, teknoloji şirketleri ve belediyeler tarafından şehirlere büyük umutlarla salınmıştı. Geleceğin taşıtları, çevreci çözüm, ulaşımda devrim! Başlarda inandık da buna. Hepimiz destekledik. “Ne kadar güzel, hem elektrikle çalışıyor, havamızı kirletmiyor, hem de sessiz” dedik. “Bununla her yere çok kolay ve hızlı gidilir. Trafikte delirmek artık yok” dedik. Bir de ne dedik? “Arabayı almaya gerek yok, parkla mı uğraşacağız” dedik. İşte bunu dediğimizde, ne dediğimizin farkında değildik aslında. Bütün konu buydu: Park. Bunu beceremedik. Ne teknoloji becerebildi, ne startup’ların zekâ küpü sahipleri kurucuları çözebildi park sorununu.

Kadıköy Belediyesi kiralık elektrikli scooter’ları yasakladığında bir sürü tepki geldi ama halk ayağına dolanan e-scooter’lardan illallah demişti. Her yere atılmış, sokaklara, kaldırımlara, evlerin önüne, olabilecek her boş köşeye atılmış, yığılmış e-scooter’ların hayatı kolaylaştıracağına bu kadar

Yazının Devamı