Avrupa Birliği, içten yanmalı motora sahip araçların emisyonlarına çok katı sınırlamalar getirecek Euro 7 için bastırırken, bazı AB ülkeleri kendi teklifini hazırladı. Üreticiler, bunun araç fiyatlarını çok artıracağını savunuyor.
Avrupa Birliği, 2025 yılından itibaren yürürlüğe gireceğini söylediği, özellikle içten yanmalı motorlara ilişkin çok katı kısıtlamalar getirecek “Euro 7” normuyla ilgili hazırlıklarını sürdürürken, AB üyesi ülkeler, kendi Euro 7 teklifini hazırlayarak görüş birliğine vardı.
İspanya tarafından gündeme getirilen ve AB üyelerinin büyük bölümü tarafından da üzerinde uzlaşılan öneri, Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı, karbon monoksitin yanı sıra frenler ve lastiklerden kaynaklanan nitrojen oksitin emisyonlarını bile düzenleyen teklifin bir miktar “sulandırılmış” hali gibi duruyor. Aralarında Fransa ve İtalya’nın da bulunduğu bazı AB ülkeleri, çok sıkı kurallar getirilmesine karşı çıkarken, üreticilerin, zaten 2035 yılında
Almanya’da düzenlenen Münih Otomobil Fuarı, farklı yapısıyla dikkat çekerken, Çinli markaların Avrupalılar için neden “korkulu rüya” olduğunu da gözler önüne serdi.
Almanya’da iki yılda bir düzenlenen Frankfurt Otomobil Fuarı, Münih’e taşındıktan sonra ikinci kez kapılarını açarken, farklı yapısıyla hayli ilgi çekmeyi başardı. Nitekim biri, daha çok yöneticiler ve otomotiv profesyonelleri için oluşturulan iki ayrı sergi alanına sahip fuar, özellikle halkın ziyaretine açılan şehir merkezindeki bölümüyle takdir topladı.
Bu yıl sektördeki genel eğilim nedeniyle adı da “IAA Uluslararası Mobilite Fuarı 2023” olan etkinliğin büyük fuar merkezinde kurulu bölümünde, sıkışık alanlar dikkat çekerken, tedarik ve teknoloji üreticilerinin yoğunlukta olduğu gözlendi. Burada klasik bir fuar konsepti uygulanırken, sıkışık alanlar, basın toplantıları sırasında ciddi zorluk yaratıyordu.
Ancak şehir içinde oluşturulan fuar alanı, bunun tam tersiydi. Nitekim markalar neredeyse şehrin
Dün kapılarını basın günüyle birlikte açan Almanya’nın Münih kentindeki “IAA Mobility 2023” fuarında, Çinlilerin Avrupa hamlesi resmiyet kazandı.
İki yılda bir yapılan Frankfurt Fuarı’nın yerine geçen Münih Otomobil Fuarı ya da diğer adıyla Münih Mobilite Fuarı, Almanlar ile Çinlilerin kapışmasına sahne oldu. Bir dönem kendilerine modern otomobil üretimi konusunda ders veren Almanlardan rövanş alan Çinli markalar, yüksek miktarda katılımla dikkat çekti.
Aralarında Türkiye pazarında satılacakların da bulunduğu Çinli markalar, fuarda yeniliklerini tanıtırken, sadece otomobil değil aynı zamanda batarya ve diğer elektrikli araç teknolojilerinde ne kadar ilerleme kaydettiklerini gösterme fırsatı buldular. Üç farklı alanda gerçekleşen IAA Mobility Fuarı’nda, Çinli markaların sayıları katlanırken, Avrupalı markaların Münih’e bir hayli uzak kaldığı görüldü. Nitekim 14 markalı Stellantis Grubu sadece Opel ile katılırken, Hyundai ile Kia, Hyundai Mobis ve başka yan şirketleri aracılığıyla
Frankfurt Otomobil Fuarı’nın yerine açılan Münih Otomobil Fuarı, bu yıl ikinci kez kapılarını açıyor. Fuarda Alman ve Çin markalarının elektriklideki rekabeti gözler önüne serilecek.
Pandemi döneminde Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlenen fuar, Münih’e alınmıştı. İlki iki yıl önce düzenlenen Münih Otomobil Fuarı, yarın ikinci kez kapılarını basın günleriyle açıyor. Önemli tanıtımların gerçekleşeceği fuar, özellikle ev sahibi Almanlar ile Avrupa’da hızla sayıları artan Çinli markalar arasındaki rekabete sahne olacak.
5-10 Eylül arasında açık olacak fuarda, Asyalı markaların yoğunluğu dikkat çekiyor. Bunda, Çinli markalardaki artışın yanı sıra Stellantis gibi Avrupalı önemli markaları bünyesinde barındıran grubun sadece Opel ile katılıyor olması, buna karşılık diğer markalarını getirmemesi de önemli rol oynuyor. Hyundai ile Kia da, bu fuarda yer almayacağını açıklayanlardan.
Bu yılki fuarda elbette ki elektrikli modeller büyük yer kaplayacak. Zira elektrikli otomobiller artık bir üst
Türkiye’de tam hibrit liderliğini pekiştiren Toyota, araç bulunurluğu sorununun azalmasıyla yılın son çeyreğinde atak yapmaya hazırlanıyor.
Türkiye’de hibrit otomobil satışına öncülük eden Toyota, bu yıl tam hibrit araçlardaki liderliğini artırarak pekiştirdi. Toyota, yılın ilk 7 ayında Türkiye’de tam hibrit satışlarının yaklaşık yüzde 80’ini gerçekleştirirken, sattığı 10 araçtan 4’ü hibrit oldu.
Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt, hibrit teknolojisinin gerek perakende gerekse de filo müşterilerince fazla talep gördüğünü belirterek, “2023 yılının ilk 7 ayında tam hibrit pazarını, yaklaşık yüzde 80 payla domine etmeyi sürdürdük. Bununla birlikte hibrit araçlarda yaşadığımız bulunurluk sorunlarına karşın, ilk 7 ayda toplam satışlarımızın yüzde 40’ını hibrit modellerimiz oluşturdu. Müşterilerimiz tam hibrit ve hafif hibrit arasındaki farkı çok iyi biliyor” dedi. 2023’ün son bölümünde daha fazla araç gelmesiyle satış
Filo kiralama sektörü, yılın ilk yarısında 31 bin 800 yeni araç satın alırken, istediği büyümeyi henüz yakalayamadı. TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekici “Sektör hala 2019 yılı araç parkı büyüklüğüne erişmek için çaba gösteriyor” dedi.
Otomotiv pazarında özellikle araç arzında yaşanan problemler ve finansmana erişimde ortaya çıkan aksamalar, filo kiralama firmalarının araç parkını yenilemesinin yanı sıra büyütmesine imkan tanımadı. Bu da sektörün araç parkının ve büyüklüğünün sınırlı kalmasına neden oldu.
Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği’nin (TOKKDER), bağımsız araştırma şirketi “NielsenIQ” iş birliğiyle hazırladığı, 2023’ün ilk yarı sonuçlarını içeren “TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu”na göre filo kiralama sektörü yılın ilk yarısında 27.2 milyar TL’lik yatırımla 31 bin 800 adet yeni aracı filosuna kattı. Yılın ilk yarısı itibarıyla sektörün aktif büyüklüğü 110 milyar 500
Otomobil üretimi, geçen yıla oranla ilk 7 ayda yüzde 27 artarken, toplam otomotiv üretiminde artış yüzde 18 oldu.
Otomotivin satış tarafı gibi üretim bölümü de yükselişini sürdürüyor. Nitekim Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre, bu yılın Ocak-Temmuz dönemine ait üretim ve ihracat adetlerinde geçen yıla göre artış yaşanırken, ihracat 20 milyar doları aştı.
OSD verilerine göre, yılın ilk 7 aylık döneminde toplam otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18 artışla 870 bin 600 adede ulaştı. Otomobil üretimi yüzde 27 artarak 550 bin 615 adet, traktörle birlikte toplam üretim de 905 bin 666 adede ulaştı. Yılın ilk 7 ayında ticari araç üretiminde geçen yıla oranla yüzde 4 artış gözlenirken, bu dönemde, ağır ticari araç grubunda üretim yüzde 28, hafif ticari araç grubunda üretim yüzde 2 arttı. Bu dönemde, otomotiv endüstrisinin kapasite kullanımı yüzde 75 olarak gerçekleşirken, bu oran hafif araçlarda (otomobil + hafif
Otomotiv sanayi, Temmuz’da yüzde 33 artışla 2.7 milyar dolarlık ihracata imza atarken, Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği hedefin “tüm zamanların rekoruna imza atmak” olduğunu ifade etti.
Otomotiv sanayi, üretim artışının yanı sıra ihracatta da başarılı bir tablo sergiliyor. Nitekim Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB) açıkladığı verilere göre, Türkiye otomotiv sanayi, Temmuz’da yüzde 33 artışla 2.7 milyar dolar ihracata imza attı. Sektörün Ocak-Temmuz dönemi ihracatı da yüzde 16 artışla 20.1 milyar dolar oldu.
Temmuzda tedarik endüstrisi ihracatı 1 milyar 71 milyon doları bulurken, endüstri otomotiv ihracatında en büyük ürün grubu olmaya devam etti ve Ocak-Temmuz döneminde 8 milyar 242 milyon dolarlık ihracatı ulaştı.
Geçtiğimiz ay binek otomobil ihracatı yüzde 59 artışla 851 milyon dolar, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatı 394 milyon dolar, çekici ihracatı yüzde 153 artarak 207 milyon dolar, otobüs-minibüs-midibüs ihracatı yüzde 68 artarak 170