Nereye böyle?

30 Eylül 2016

Gent geçen sezon Lyon-Valencia-Zenit üçlüsüne karşı evinde 7 puan toplayarak, tarihinde ilk kez katıldığı Şampiyonlar Ligi’nde 10 puanla son 16’ya kalmayı başarmış bir takım. Wolfsburg’a iki maçta da yenilip çeyrek final rüyasından uyanmışlardı ama bu sezon Avrupa Ligi’ne Braga deplasmanından çıkardıkları bir puanla başladılar.
Üstelik Portekiz’de şaşırtıcı istatistiklere de imza attılar. Topa sahip olmada yüzde 61’e 39, pas sayısında 443’e 148 gibi ezici bir üstünlük sağladılar rakiplerine... Braga gibi sahasında topla oynamayı seven bir takıma bu şansı vermemiş olmamaları Konyaspor’un işinin de kolay olmadığını gösteriyordu maç öncesinde...
Konya’nın topu rakibe bırakıp kontratak düzeniyle maça başlamasını beklerken yanıldık. Yeşil-beyazlıların, Gent’i şoke edecek bir gol peşinde koştuklarını gördük ilk dakikalarda. Ancak umutla aranan o gol gelmedi, 13’te kırmızı kartlık bir faul yapan Neto sarıyla kurtulunca Gent kontrolü eline geçirdi. Konya defansının zincirleme hatasıyla da Saief’in golü geldi.
Gent maçta yarım saat dolarken Coulibaly ve Asare ile net fırsatlar da kaçırmıştı. Neto’nun farkı ikiye çıkaran golü ise daha devre olmadan maçın fişini çekti.
Aykut Kocaman’ın

Yazının Devamı

Shakhtar’ın seviyesi farklı

16 Eylül 2016

Shakhtar Başkanı Ahmedov’un 12 yıllık Lucescu iktidarının ardından teknik direktörlük koltuğunu teslim ettiği Paulo Fonseca 12. sınavını dün Konyaspor karşısında verdi. Fonseca’lı Shakhtar 3 Ağustos’ta Young Boys’a penaltılarla yenilerek Lucescu döneminde doğrudan katılmaya alıştığı Şampiyonlar Ligi’ne henüz 3. eleme turunda veda etmişti.
Bu şok sonuç 43 yaşındaki Fonseca’nın, Lucescu’nun boşluğunu dolduramayacağı yorumlarını beraberinde getirmişti ama Portekizli çalıştırıcı, Young Boys felaketinin ardından 9 resmi maçta; 8 galibiyet ve 1 beraberlik (Dinamo Kiev) elde etti. Shakhtar’ı, Avrupa Ligi’nde gruplara, Ukrayna liginde liderliğe taşıdı...
Ülkedeki iç savaş yüzünden son 3 sezonda en önemli yıldızlarını birer birer satmak zorunda kalsa da çok ciddi bir takım Shakhtar... Başakşehir eşleşmesinde gördük; kendi oyunlarını kabul ettirip, golü bulana kadar rakiplerine adeta nefes aldırmıyorlar. UEFA kulüpler sıralamasında 72 bin 726 puanla 18. basamakta olan Shakhtar; Avrupa kupaları tecrübesi, deplasman etkinliği ve formuyla kağıt üstünde açılış maçının favorisiydi.
UEFA’da 6 bin 440 puanla 200. sırada bulunan Konyaspor’un kozları ise sahasındaki parıltılı performansı ve

Yazının Devamı

Sorumlu belli, vakit geldi...

12 Eylül 2016

Advocaat'ın 18 Ağustos'ta 3-0 kazandıkları Grasshopper maçından sonra Topal-Salih-Ozan üçlüsünün yer aldığı orta sahanın performansından memnun kalmadığını söylemesi dikkat çekiciydi. Grasshopper rövanşı ve Başakşehir maçlarında orta alanda aynı üçlüye görev veren Advocaat yine istediğini alamayınca Kayserispor maçında Alper hamlesini yaptı. Sorunlar yine çözülmeyince Bursaspor'a karşı çareyi bu kez Josef'te aradı.

Advocaat'ın orta saha oyuncuları ve kanatlardaki ikiliden ne istediğini anlamak zor değil. Hollandalı hoca, ısrarla agresiflik ve tempo istiyor, oyundaki kontrolün de takımında olmasını arzuluyor. Ancak asıl sorun da burada yatıyor çünkü Fenerbahçe'nin orta alan oyuncuları sorumluluk almaktan kaçıyor. Defans ile hücum hattı arasında çelik gibi bir köprü olması gereken Ozan ayakta zor duruyor, sürekli pas hatası yapıyor, köprüden çok alt geçide benziyor, ortada görünmüyor!

Alper gayretli ama topla devamlı sırtı kaleye dönük buluştuğu için geriye veya kenarlara pas yapmak zorunda kalıyor. Tehlikeli bölgelere sokulamıyor ve bu nedenle hiçbir şey üretemiyor. Aylar sonra resmi maça çıkan Josef ise takım savunmasına katkı yaptı, presle birçok kez top kazandı ama hücum anlamında

Yazının Devamı

Gökhan'ın gerçek maliyeti ne kadar?

13 Temmuz 2016

Beşiktaş'ın 1 Temmuz'da KAP'a yaptığı resmi açıklamaya göre Gökhan Gönül'e 4 yılda ödenecek garanti ücret 6 milyon 850 bin euro. Basında çıkan haberleri kulüp yalanlamadığına göre 2 milyon euro imza parasını da eklerseniz garanti ücret toplamı 8 milyon 850 bin euroya ulaşıyor.

Beşiktaş, Gökhan'a 4 sezon boyunca forma giydiği resmi maçlarda puan başına ayrıca 4 bin euro ödeyecek. KAP'taki açıklamada lig, kupa, Avrupa ayrımı yapılmadığı için puan başına 4 bin euronun her üç kulvarda da ödeneceği anlaşılıyor. Takım her sezon Gökhan'ın oynadığı maçlarda ortalama kabaca 90 puan toplasa 4 yılda 360 puan yapar. Bunun karşılığı da 360X4= 1 milyon 440 bin euro ediyor.

Hepsini toplarsak 4 Ocak 2017'de 32 yaşına girecek olan Gökhan Gönül'ün, Beşiktaş'a 4 yıllık toplam maliyeti 9 milyon 990 bin euroyu buluyor... Vergiler Beşiktaş'a ait, 1 milyon euro civarındaki ballı menajerlik ücreti de yine kulübün kasasından çıkacak...
Evet, bonservis bedeli yok ama ortada yaklaşık 11 milyon euroluk (35.2 milyon TL) ciddi bir yükümlülük var. Peki 2015-16 sezonunu ligde 1 asistle kapatan (Sabri Sarıoğlu 5 asist yaptı) Gökhan Gönül'ün gerçek maliyeti bu kadar mı? Yoksa çok daha fazlası mı?
Birlikte

Yazının Devamı

Bu defansla kazanmak zor

13 Haziran 2016

1954 Dünya Kupası, EURO 1996, EURO 2000, 2002 Dünya Kupası ve EURO 2008'in bizim için kötü bir ortak paydası var; bu turnuvaların tamamına yenilgiyle başladık, açılış maçlarında beraberlik bile alamadık. İngiltere'nin çok uzun yıllardır yaşadığı büyük kabusun Türk versiyonu da diyebiliriz rahatlıkla...

EURO 2016'ya Hırvatistan maçıyla başlamak makus talihimizi de yenmek adına güzel bir fırsattı. Avrupalı dev kulüplerin her sezon en önemli transfer alanlarından biri olan Modric'li, Rakitic'li, Mandzukic'li Hırvatistan kağıt üzerinde maçın favorisi görünse de EURO 2008'den kalan onurlu hatıralarımız Türkiye'nin gizli gücünü akıllarda tutuyordu.

İlk yarının ortalarından itibaren Hırvatları hem futbol hem de pozisyon açısından bizim bir kaç adım önümüzde tutan en önemli faktör; Modric-Rakitic-Srna üçlüsüydü. Real Madrid'li Modric tam bir pas uzmanı, müthiş yetenekli ve akıllı. Barça'lı Rakitic, Modric'le kafa kafaya yarışacak kadar klas ve becerikli, takımını yine iyi yönetti. 34'lük Srna ise gerçek değeri hiç bilinmemiş bir sağ kulvar uzmanı, enerjisi, yetenekleri ve hırsı hep aynı...

İşte bu üçlü karşılaşma boyunca bizi çok zorladı. Madric ve Rakitic orta sahada Selçuk-Ozan-Oğuzhan

Yazının Devamı

Van Persie'ye çok yakıştı

2 Mayıs 2016

Fenerbahçe'nin ilk 25 dakikada sadece bir kez gole yaklaşmasının temel sebebi, son dönemin en etkili ismi Nani'nin, Diego'ya dönüşmüş olmasıydı. Trabzonspor maçının yıldızı Nani sorumluluk alma ve atakları yönlendirme konusunda yeterince istekli davranmayınca sarı-lacivertliler tempoyu yükseltemedi. Volkan Şen'in yararlanamadığı pozisyon dışında ilk 25'te Gaziantep savunmasında gedik açmak mümkün olmadı.

Fenerbahçe'ye yarım saat dolmadan golü de kazandıran faktör ise Volkan Şen'in kulvar değiştirerek, Gökhan Gönül'le birlikte sağ kanadı savurmaya başlaması oldu. Volkan-Gökhan ikilisine Nani'nin de katılması maçı tamamen tek taraflı bir oyuna çevirdi. Kulüp kariyerinin 500. maçına çıkan Robin van Persie harika bir asistle süper stoper Kjaer'i golle buluştururken, Gaziantep'in, Koray'dan sonra en etkili hücum kozu Orkan'ı da sakatlığa kurban vermesi işin rengini büyük ölçüde belli etti.

İkinci yarıya özgüvenle başlayan ve kalesinde hiçbir tehdit görmeyen Fenerbahçe çok geçmeden ikinci golü de buldu. İlk devre çok net bir pozisyonu kaçıran Alper'in topla buluşturduğu Robin van Persie, Arsenal günlerini anımsatan bir golle farkı ikiye çıkardı, Mersin maçında kendisini ıslıklayan

Yazının Devamı

Trabzonspor'un azılı düşmanları

25 Nisan 2016

Fenerbahçe üst üste 4. kez Nani'nin oyun liderliğini üstlendiği yeni dizilişiyle sahaya çıktı. Vitor Pereira'nın çok gecikmeli de olsa Diego'yu kulübeye, Nani'yi forvet arkasına, Volkan ve Alper'i kanatlara monte etmesiyle hızı artan sarı-lacivertli takım parıltılı kostümünü Trabzon'da da değiştirmedi.

Hami Mandıralı ise çok ciddi sürprizlere imza attı. Kaleyi iki ay sonra Onur'a teslim eden Mandıralı, Gençlerbirliği'ne karşı 3-0 geriye düştüklerinde bile sahaya sürmediği Cardozo'ya 11'de forma verdi. "Sezonu kurtarma maçında" Muhammet'i de fazla cesur bir hamleyle Cardozo'nun arkasında görevlendirdi.

Mustafa Yumlu ve Akakpo'nun yokluğunda orta sahadan da bir oyuncunun eksiltilmesi çok riskliydi ve kontratak için sabırla pusuda bekleyen Fenerbahçe bu yanlışların faturasını 4 dakika içinde attığı iki golle kesti. İlk golde Hasan Ali, ikincisinde Nani, Onur gibi iki ay sonra forma giyen Salih Dursun'un kanadını Karadeniz sahil yoluna çevirdi. Oysa hem mental hem de fizik açıdan bitik olan Salih'in yerine Bosingwa sağ bekte görev yapabilir, Douglas da Aykut'un partneri olabilirdi.

İki farklı geriye düşmelerine sebep olan hatasını geç fark eden Hami Mandıralı devrede Salih'i kenara

Yazının Devamı

Kolla attıysan kolla kendini!

17 Nisan 2016

Galatasaray ligdeki son deplasman galibiyetini 3 Ekim'de Başakşehir'e karşı 2-0'lık skorla almış. 7. haftanın 77. dakikasında Podolski açık seçik koluyla önüne indirdiği topu ağlara göndermiş, hakem Serkan Tokat sadece izlemiş ve o golü vermiş. Sarı-kırmızılılar, "aşırma" golle kazanılan bu maçtan sonra 10 deplasmana çıkmış, 6 kez mağlup olmuş, 4 kez berabere kalmış, toplamda 26 puan kaybetmiş...

Galatasaray sahasındaki son galibiyetini ise 21 Şubat'ta 2-1'le Trabzonspor'a karşı almış. Hakem Deniz Ateş Bitnel, ligin 22. hafta maçında Trabzonspor 1-0 öndeyken 59'da Özer'e "kargaların bile kahkahayla güldüğü" bir kırmızı çıkarmış, son 20 dakikada da Aykut, Cavanda ve Salih'i kırmızı kartlarla saha dışına göndermiş. Yetmemiş, 89'da "facia" bir penaltıyla skoru da belirlemiş...

Özetlersek, deplasman veya TT Arena hiç fark etmiyor, hakem katkısı-desteği-hatası yoksa Galatasaray bu sezon maç kazanamıyor. Başakşehir ve Trabzonspor maçları birer "lanet" olarak sarı-kırmızılı takımın üstünde dolaşmaya devam ediyor...

Antalya'da hava günlük güneşlikti ama Galatasaray'ın üstünde görünmeyen kara bulutlar vardı yine. Hakem Yaşar Kemal Uğurlu, Donk'un, Eto'o'ya yaptığı net penaltıyı çalmayınca

Yazının Devamı