Fenerbahçe yeni sezon için transfer çalışmalarına erken başladı. Glasgow Rangers'la sözleşmesi bitecek olan İngiliz sol kanat oyuncusu Ryan Kent'le anlaştığı ileri sürülen sarı-lacivertlilerin, Hırvat kaleci Dominik Livakovic için de Dinamo Zagreb'le pazarlık halinde olduğu ifade ediliyor.
Serbest oyuncu pozisyonundaki Ryan Kent çok üst düzey bir yıldız. Sağ ayaklı ama sol ayağını da aynı beceriyle kullanabiliyor. Hem çok süratli hem çok teknik hem de çok skorer. 26 yaşındaki Kent'in kafasında sürekli kale var. Fırsatını bulduğu anda cezayı kesiyor veya asist yapıyor. Özetlersek, Miroslav Stoch'un iki üst versiyonu diyebilirim. Transferi gerçekleşirse Fenerbahçe'ye büyük güç katacağına inanıyorum.
Dinamo Zagreb'le 1 yıl daha sözleşmesi bulunan Dominik Livakovic harika bir kaleci. 28 yaşındaki Livakovic, Hırvatistan Milli Takımı'nın da birinci file bekçisi durumunda. Bir yıl sonra sözleşmesi biteceği için bir süredir medyada iddia edildiği gibi Fenerbahçe'nin Dinamo Zagreb'e 10 milyon euro serbest kalma bedeli
Fenerbahçe'nin Kadıköy'de Beşiktaş'a 4-2 yenildiği ve yine Ülker Stadı'nda İstanbulspor'la 3-3 berabere kaldığı maçlardan sonra Başkan Ali Koç ve Teknik Direktör Jorge Jesus'la ilgili düşüncelerimi paylaşmıştım. Başkan Koç'a sezon sonu için olağanüstü kongreye gitmesi tavsiyesinde bulunurken, Jesus'la kesinlikle yola devam edilmemesi gerektiğini ifade etmiştim...
Bu görüşlerimde herhangi bir değişiklik yok. Son Giresunspor beraberliği ve takımın bu maçtaki genel görüntüsü kulüpte kısa vadede çok şeyin değişmesi gerektiğini bir kez daha net biçimde ortaya koydu.
Herkesin öncelikle şunu çok iyi anlaması lazım; Fenerbahçe bir "kaybedenler kulübü" değildir. Fenerbahçe asla son 8 yılda "sıfır" çekecek bir kulüp olamaz. Hiçbir zaman olmadı, bugün de, bundan sonra da olamaz...
Fenerbahçe dünyanın en büyük spor kulüplerinden biridir. Branş çeşitliliği ve başarılar bakımından belki de birincisidir.
Kulübün lokomotifi ise kurulduğu günden beri futboldur. Gelin
Galatasaray ile Fenerbahçe, Süper Lig'de sezonu 37. hafta Ali Sami Yen Spor Kompleksi'nde oynanacak dev derbiyle noktalayacak. 38. ve son haftayı hükmen galibiyetlerle geçecek olan ezeli rakipler son sözlerini derbide söyleyecek.
Herkesin heyecanla beklediği derbi şampiyonluk maçı mı olur yoksa daha önce şampiyon belirlenir mi kimse bilmiyor. Bu karşılaşma, umutlarını 37. haftaya kadar taşıyabilirse son iki derbiyi kazanan Beşiktaş'ın da kaderini belirleyecek. Siyah-beyazlı takım derbinin skoruna göre belki de herkesi ters köşeye yatırıp son hafta şampiyonluğunu ilan edecek...
Kişisel olarak Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin şampiyonu belirleme ihtimalini yüksek görüyorum. Bu sezon akıl almaz biçimde birçok fırsatı elinin tersiyle iten Fenerbahçe'nin ayakta kalarak şampiyonluk şansını sezonun finaline taşıyacağını düşünüyorum.
Ancak Süper Lig hakemlerine baktığım zaman bu maçı yönetecek kalitede bir hakem göremiyorum...
Ligin en iyisi olarak kabul edilen Halil Umut Meler'in Fenerbahçe-İstanbulspor maçındaki VAR performansını herkes
Her şey 14 Mayıs 2006'da Denizli'de başladı...
İkili averajda Galatasaray'ın önünde olan Fenerbahçe son hafta Denizlispor'la berabere kaldı, şampiyonluğu ezeli rakibine kaptırdı. Oysa ilk maçta deplasmanda 1-0 yendikleri Galatasaray'ı sadece üç hafta önce Kadıköy'de oynanan rövanşta 4-0'la perişan etmişlerdi. Şampiyonluğu kesin biçimde daha fazla hak eden sarı-lacivertli takım sezonun final maçında sınıfta kalıyordu.
16 Mayıs 2010'da ikinci şampiyonluk kaçtı...
Son haftaya 73 puanla lider giren Fenerbahçe sahasında Trabzonspor'u yenmesi halinde şampiyonluğunu ilan edecekti. 72 puanla ikinci sırada yer alan Bursaspor ise sahasında Beşiktaş'ı konuk ediyordu. Herkes Fenerbahçe'nin rahat bir galibiyetle şampiyonluğa ulaşmasını beklese de sarı-lacivertliler sahadan 1-1'lik skorla ayrıldı, Beşiktaş'ı 2-1 yenen Bursaspor tarihinde ilk kez şampiyon oldu.
12 Mayıs 2012'de üçüncü şampiyonluk kaçtı...
Normal sezonu Galatasaray uzak ara lider tamamladı, ardından play-off grubu maçları oynandı, her şey son haftaya kalmıştı. Fenerbahçe, Kadıköy'deki son maçta
Trabzon’da geçen hafta iki puan bırakan Beşiktaş, Süper Lig’de tutunma mücadelesi veren HangiKredi Ümraniyespor karşısında hata yapmadı, 30 Nisan’da evinde oynayacağı Galatasaray derbisini beklemeye başladı.
Şenol Güneş, Trabzonspor deplasmanında etkisiz kalan Ghezzal ve Maxim’i yedeğe çekerken, Cenk Tosun ve Amir’i 11’de sahaya sürdü. 14’te Popov sağdan kaleye paralel yolladı, kaleciyle karşı karşıya kalan Kayode’nin vuruşunda Mert müthiş bir kurtarışa imza atarak rakibine gol şansı tanımadı. 19’da Beşiktaş gole yaklaştı. Cenk Tosun karşı karşıya pozisyonda vuruşunu yaptı, meşin yuvarlak Orkun’da kaldı.
Beşiktaş 25’te üstünlüğü yakaladı. Cenk’in Aboubakar’a göndermek istediği topa hareketlenen Redmond yerden bir vuruşuyla topu Orkun’un yanından ağlara yolladı: 0-1.
44’te Redmond ceza sahası dışından çok şık plaseledi, kaleci Orkun köşeye doğru giden meşin yuvarlağı güçlükle kornere çeldi.
56’da Cenk’in kullandığı frikikte top direğin hemen üstünden auta
Fenerbahçe, Karagümrük ve Ankaragücü'nden sonra Başakşehir'i de geriden gelerek mağlup etti.
Karagümrük maçında Zajc (51) ve Szalai (78) galibiyet gollerini atmıştı. Ankaragücü karşısında Valencia (87-penaltı) ve Crespo'nun (90+6) golleriyle kazanan sarı-lacivertli takım, Başakşehir önünde ise Joao Pedro'nun (88 ve 90+3) dublesiyle sonuca gitti. Son haftalarda geriden gelerek kazanılan bir diğer maç Alanyaspor karşılaşmasıydı. Valencia'nın penaltı golleriyle (65 ve 85) öne geçen Fenerbahçe, Emre Mor'un 90+2'deki vuruşuyla zorlu deplasmandan galibiyetle ayrılıyordu...
Süper Lig'in ilk yarısındaki Karagümrük (5-4), Başakşehir (1-0) ve Gaziantep FK (1-2) maçlarını da son dakika golleriyle kazanan sarı-lacivertliler, 20. hafta konuk olduğu Ümraniyespor'u (1-2) yine bir son dakika golüyle mağlup etmişti.
Bu sezon geriye düştüğü maçlardan tam 23 puan çıkardı Fenerbahçe ve bu alanda doğal olarak birincilik koltuğunda oturuyor. 23 puanın her biri büyük mücadeleyle kazanıldı elbette ama siz bir de Fenerbahçeli
Malumunuz deprem felaketi ardından yaşanan 'yalancı bahar' havası tahminler doğrultusunda kısa sürede sona erdi ve 'nerede kalmıştık' diyerek alıştığımız gergin günlere geri döndük...
Kayserispor'un Galatasaray maçından önce Başkan Dursun Özbek'in otelinde kampa girmesi, her fırsatta kapışan ezeli rakipleri bir kez daha karşı karşıya getirdi. Fenerbahçe yaptığı paylaşımla bu kampın "etik" olmadığını iddia etti. Ardından Kayserispor Başkanı Ali Çamlı'nın sert cevabı geldi. Son olarak Galatasaray, Fenerbahçe'nin açıklamasına yarı şaka, yarı ciddi bir karşılık verdi ve sinirler biraz daha gerildi...
Fenerbahçe'nin Point Otel işiyle ilgili bir açıklama yapması gerekir miydi, yoksa Beşiktaş cephesi gibi resmi hesapları kullanmak yerine yarı resmi Beşiktaşlı muhabirlere mi olayı havale etmeliydi bu ayrı bir konu...
Beni en fazla bu otel işinin etik olup olmaması ilgilendiriyor.
Kayserispor ve Galatasaray'ın savunduğu gibi sıradan bir hadise mi? Yoksa Fenerbahçe'nin ileri sürdüğü gibi "etik" sınırları aşan bir davranış mı gerçekleşti?
Açın interneti bakın, İstanbul'da 74'ü
Vitor Pereira'nın ismini ilk kez Porto ve Olympiakos'un başındayken elde ettiği şampiyonluklarla duymuştuk. Portekizli teknik adam ardından Haziran 2015'te Başkan Aziz Yıldırım tarafından Fenerbahçe'nin yeni teknik direktörü olarak göreve getirildi.
Pereira büyük sürprizdi. Aziz Yıldırım'ın transfer işlerini teslim ettiği sportif direktör Terraneo tarafından seçilmişti.
Dönemin Fenerbahçe kadrosunu mutlaka hatırlarsınız... Robin van Persie, Luis Nani, Simon Kjaer, Josef de Souza, Ozan Tufan, Fernandao, Volkan Şen, Lazar Markovic gibi çok önemli oyuncular birer birer İstanbul'a getirilmişti. Vitor Pereira bu nefis kadroyu şampiyon yapamadı, ligi ikinci sırada bitirdi. Ziraat Türkiye Kupası'nı da finalde Galatasaray'a kaybetti. UEFA Avrupa Ligi'nde son 16'ya kadar gitti, Braga'ya 4-1 yenildikleri rövanşla Avrupa defterini de kapattı.
Aziz Yıldırım 2016-2017 sezonuna da Vitor Pereira ile başladı ama Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Monaco'ya kaybetmeleri üzerine Portekizli çalıştırıcıyı görevden aldı. Pereira, İstanbul'u terk ederken arkasında hayal kırıklığından