Kendimizi, tabiatımıza aykırı bir yaşama mahkûm ediyoruz. Betonlaşan kentlerde kapana sıkışmış gibiyiz. Bu labirentten çıkışın bir yolu var: Doğa
Muhtemelen yarın işe giderken birçoğumuz şöyle bir tabloyla karşı karşıya kalacak: Adım adım ilerleyen trafik, korna sesleri, beton binalar, gri kaldırımlar, yollar, kalabalık, kaos… Ne kadar yorucu ve yıpratıcı, öyle değil mi? Bir de madalyonun diğer yüzü var tabii. Göz alabildiğine uzanan yeşil peyzaj, asırlık ağaçlar, ayağınızın altında ezilen yeşil otlar, kuş sesleri ve rengârenk çiçekler… Elbette ikinci şık, çok daha insani. Hem de mutluluk ve sağlık kaynağı. Zaten araştırmalar, bunu kanıtlıyor. Finlandiya Sağlık ve Refah Enstitüsü kaynaklı bir çalışma, kentte yaşayanların yeşil alanlara yaptığı ziyaretlerin, kaygı, uykusuzluk, depresyon, yüksek tansiyon ve astım gibi rahatsızlıkları azaltabileceğine işaret ediyor. Yeşil alanlara düzenli ziyaretlerin, ruh sağlığı ilaçları kullanma olasılığını yüzde 33, tansiyon ilaçları kullanma olasılığını yüzde 36, astım ilacı kullanma olasılığını da yüzde 26 azaltabileceği saptanmış. Yeşil alanlara bakmanın bile gerilim ve stresi azalttığını, psikolojik açıdan olumlu etki yarattığını ortaya koyan daha nice araştırma var. Tüm bu gerçeklere rağmen, maalesef kendimizi, tabiatımıza aykırı bir yaşamla sınıyoruz. “Kentleşmeyi”, betonlaşmaya çevirdik ve âdeta kapana sıkışmış gibi hissediyoruz. Bu labirentten çıkış adına en iyi seçenek; Doğa.
Belki bayram tatili, bu yönde atılacak ilk adım için iyi bir fırsat olabilir. Bayramda, kentlere yakın orman parkları ve ekoturizm rotalarını keşfederek, daha iyi bir yaşamın kapısı aralanabilir. Her ne kadar kentleşme yönünden şanssız olsak da orman varlığı açısından iyi bir noktadayız. Hemen her şehirde, birkaç saatlik yolculukla ulaşılabilecek “derin nefes” alanları var. Türkiye’de belirlenen 74 ekoturizm rotası bu açıdan oldukça iyi bir alternatif. Hem yürüyüş hem de bisiklet yolculuğuna açık birçok rotayı, Orman Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı “Benim Ormanım” uygulamasıyla keşfetmek mümkün.
“Benim Ormanım” uygulaması
Telefonlara indirilebilen uygulama, yaşadığınız bölgede yer alan orman parkı ve ekoturizm alanları listesinin yanı sıra rotada yapılacak aktiviteleri, kamp alanlarını, ağaç, bitki, kelebek ve kuş türlerini de gösteriyor. Uygulamada ayrıca, rotalara ilişkin detaylı bilgi, haritalar, yol tarifi ve anlık hava durumu gibi veriler de var.
Oylat Ekoturizm Alanı: Bursa İnegöl’deki Oylat kaplıcaları ve Oylat Şelalesi’ni de kapsayan rotada, manzara seyir terası, yürüyüş yolu bulunuyor. Rotanın yakınında konaklama imkânı da var.
Aşk acısını unutturan rota
“Benim Ormanım” uygulamasındaki rotalardan bazıları:
Büyükada Ekoturizm Alanı: Nüfusu 20 milyona dayanan ve şehirleşmenin en yoğun hissedildiği kent olan İstanbul’un tek ekoturizm rotası Büyükada’da. Doğa yürüyüşü parkurlarından ilki, lunapark meydanından başlayıp Aya Yorgi Kilisesi’nde kadar ulaşırken, ikinci parkur ise Yücetepe’ye ulaşıp tam bir ada turu imkânı sunuyor.
Kavakarası Sığla Ekoturizm Alanı: Koşu parkuru, bisiklet ve yürüyüş yolu barındıran rotada, yüzme alanları da var. Köyceğiz’de yer alan rota, sığla yağının üretildiği ağaçlar eşliğinde trekking imkânı da sunuyor.
Erciyes Titrek Kavak Ekoturizm Alanı: Kayseri şehir merkezine yakın bu rotada, 27 kilometrelik doğa yürüyüşü parkuru var ve rota, kuş çeşitliliği, meyve ağaçları ve eşsiz manzarasıyla öne çıkıyor.
Kartepe Ekoturizm Alanı: Kocaeli Maşukiye’den başlayıp Karatepe Mahallesi’nde son bulan 28 kilometrelik orman parkuruyla öne çıkan rotada, 2 adet tabiat parkı var. Doğa yürüyüşü, dağ bisikleti gezisi ve fotoğrafçılık avantajlarıyla öne çıkan rota, kent merkezinde yaşayanlar için güzel bir mola yeri.
Çandır Ekoturizm Alanı: Muğla’daki bu rotada da 35 kilometrelik yürüyüş parkurunda Kaunos Antik Kenti’ni, Köyceğiz Gölü’nü ve Dalyan’ı seyrederek orman gezisi yapma imkânınız var.
İzmir Kemalpaşa’daki Nazarköy Ekoturizm Alanı: 25 kilometrelik yürüyüş ve bisiklet parkuruna sahip rotada 3 bin yıllık Hitit Anıtı’nı da görebilirsiniz. Rotada ayrıca yol boyunca nazar boncuğu üretilen tesisler de var.
Ulukaya Ekoturizm Alanı: Küre Dağları’nın habitat zenginliğini sunduğu rotada, 155 metre yükseklikten akan Ulukaya Şelalesi fotoğraf tutkunları için etkileyici manzaralar sunuyor. Ayrıca uygulamada aktarılan efsaneye göre, şelalenin suyundan içenler aşk acısını unutuyor. 3 kilometrelik doğa yürüyüş parkurunun yer aldığı rotada millî park da var.