Güldener Sonumut

Güldener Sonumut

ntvbenelux@gmail.com

Tüm Yazıları

Geçen yıl bu zamanlarda, 2024’te 4 milyara aşkın insanın sandık başına gideceğini ve bu seçimlerin dünyanın yönünü değiştirebileceğini belirtmiştim. Dünyanın yönü değişti mi, belirsiz; ancak ABD ve AB’deki seçimlerin etkisi kaçınılmaz. 

ABD’de Donald Trump yeniden başkanlık koltuğuna oturuyor. Fransa’da Emmanuel Macron, erken seçim sonrası parlamentodaki çoğunluğu kaybetti ve ülkeyi yönetmekte zorlanıyor. Almanya’da Olaf Scholz hükümeti erken seçim kararı aldı. Hindistan’da Narendra Modi az bir oy kaybıyla üçüncü kez başbakan oldu, ancak muhalefet lideri Mallikarjun Kharge bir sonraki seçimde daha güçlü görünüyor. 

Haberin Devamı

Seçmenler değişim talep ediyor. Trump gibi liderler bu değişimi hayata geçirme sözü verirken, Macron gibi bazıları seçmen kararına rağmen bildiklerini okumaya devam ediyor. Almanya, Yunanistan ve Güney Kıbrıs liderleri ise popülist talepler ile devlet adamlığı arasında sıkışmış durumda. 

AB’nin genişleme konulu son bildirgesindeki 14 Türkiye maddesi bunun bir örneği. Bu maddelerden 10’u Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’le ilgili. Türkiye’nin Atina’ya yönelik samimi yumuşatma çabalarına rağmen, Yunanistan’ın samimiyeti hâlâ şüpheli. Almanya’daki Hristiyan Demokratların (CDU/CSU) olası iktidarı, en azından dürüst yaklaşımlarıyla Türkiye için daha olumlu görünüyor. 

Dünya değişim rüzgarlarıyla doluyken, AB bu değişime ayak uydurmakta zorlanıyor. Dogmatik yaklaşımlar ve eski refleksler, Avrupa’nın değişime uyumunu engelliyor. Nitekim Anadolu Ajansının “AB’yi zorlayan noktalar, genişleme ikilemi” başlıklı haber dosyasında sorunların bir bölümü çok güzel bir şekilde kaleme alınmış. Ancak 2025’te dünya, Bulgaristan ve Romanya’nın Schengen’e dahil olması, Polonya’nın AB dönem başkanlığı ve Bulgaristan’ın Euro’ya katılımı gibi gelişmelerle sınırlı olmayan önemli yeniliklere sahne olabilir. 

Beyaz Saray’daki yeni yönetim, Almanya’da seçim sonuçları, Ukrayna-Rusya savaşının seyri, ABD-İran ilişkileri, Çin’e yönelik ABD politikası ve Pasifik’teki gerilimler gibi birçok faktör, küresel dinamikleri belirleyecek. Güney Afrika’nın G20 ev sahipliği, Küresel Güney’in Batı’ya yaklaşımını yansıtacak. 

Haberin Devamı

Asıl soru ise şu: Eski düşmanlar dost olabilir mi? İznik Konsili’nin 1700. yıl dönümü etkinlikleri bu konuda bir zemin sağlayabilir. Belki Hristiyan Demokratlar da bu vesileyle Türkiye’ye yönelik önyargılarını gözden geçirirler. 2025, söylemle eylem arasındaki mesafeyi kapatma yılı olabilir mi? Bekleyip göreceğiz. 

Almanya seçiminden beklentiler 

AB’nin ağır toplarından Almanya’daki erken genel seçim 2025’in Avrupa açısından en önemli konuları arasında. Anketlere göre Hristiyan Demokrat birlik CDU-CSU sandıktan birinci olarak çıkacak. Ancak tek başına iktidar olamayacak. Aşırı sol Die Linke ile FDP’nin mecliste temsil edilme ihtimalleri düşük. Kendi adına parti kuran Sahra Wagenknecht’in %8, aşırı sağ yabancı düşmanı AfD’nin de oyların neredeyse 20’sini alması öngörülüyor. 

CDU/CSU’nun başat adayı ve müstakbel başbakanı Friedrich Merz ya SPD ya da Yeşillerle bir koalisyon kurmak mecburiyetinde kalacak. Eski başbakan Gerhard Schröder’in ‘Almanya 2010’ projesine benzer bir programla yola çıkan Merz’in ‘Almanya 2030’ politikasını koalisyon ortamında ne kadar hayata geçirebileceği soru işareti. Almanya’da Hristiyan Demokratların Türkiye’nin AB üyeliğine karşı oldukları bir sır değil. Eski başbakan Angela Merkel’in kitabında bu hususta çok doyurucu bilgi yok. Polonya dönem başkanlığı ile başlayacak yeni yılda Almanya seçim sonuçları AB ekonomisi ve dolayısıyla Türkiye açısından önemli. CDU bir şekilde düşüşte olan ekonomiyi canlandırmak ve pazarı derinleştirmek amacıyla Ankara’yla Gümrük Birliği anlaşmasını modernize etme yoluna gidecek. Bunun sağlanması için de Fransa’nın icazeti gerekli. Bu açıdan Fransa’da meclisin geleceği önem teşkil ediyor.

Haberin Devamı

20 Ocak’ta göreve gelecek olan Donald Trump’ın Çin ve Rusya politikası da bu anlamda belirleyici olacak. 2025 yılının Haziran ayının sonlarında yapılacak olan NATO zirvesine kadar bütün bu belirsizliklerin açığa kavuşması bekleniyor. Şayet arada başka krizler çıkmazsa eğer.