Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, kültürel turizmi canlandırmak ve Antalya’nın antik kentlerini görünür kılabilmek için Kaleiçi Old Town Festivali’ni hayata geçirdiklerini belirtti.
Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’a, Kaleiçi Old Town Festivali'nin merak edilenlerini, kültürel miras varlıklarını korumak ve toplumsal farkındalık yaratmak için neler yapılması gerektiği ile ilgili sorularımızı içtenlikle cevapladı.
- Başkanım, Kaleiçi festivali fikri nereden çıktı?
Kıyılarda olup biten kitle turizminde dünyada çok başarılıyız. Milyonlarca turisti ağırlayabiliyoruz. Çok ucuza, en kaliteli hizmeti sunabiliyoruz. Rekabet gücümüz yüksek. Çok yeni bir otel filomuz var. Başarımız artarak devam etmeli. Ayrıca şehirlerdeki kültür varlıklarını takip eden ülkelerin yemeklerini, folklorlarını, müziklerini tarihi dokularını yaşayan antik kentlerini takip eden turist kitlesine de hitap edebilmemiz lazım. Antalya’nın mücevheri 3.500 yaşında bir antik kent, çok yetersiz ziyaretçi alıyor. Kitle turizminde 17 milyon turisti gördü burası ama 17 milyonun hiç olmazsa yüzde beşinin antik kentlere önem veren seviyede turist şehrin içinde gezebilmesi lazım. Hiç bunları göremedik, görememekteyiz. Buna üzülüyoruz. Antalya ve çevresi 400 antik kente sahip. Bunların ortalama her birinin 400’er ziyaretçisi yok. Bu hoş olmayan bir tablo. Bizim kullanamadığımız dev bir potansiyel. O yüzden bu festivali başlattık.
Bizdeki kadar değil ama antik kentler dünyada da bir miktar geriliyor. Kültürel nedenlerle seyahat edenlerin oranında bir düşüş var. Buna karşı bir dayanışma içinde olalım istedik. Bizim gibi yaşayan antik kentleri bir araya getirelim, Kaleiçi’ni görünür kılalım istedik.
Altı yıl önce başladık. Tabii başladığınızda zor oluyor. İlk yıl 11 antik şehri bilet paralarını da cebimizden ödeyerek zor getirebildik. Ama daha sonraki yıllarda biz kararlılığımız, istikrarımız devam ettikçe yılda üç beş defa yazıştıkça oralarda bizimle ilgili bir karşılık oluştu ve şu anda pandemiye rağmen 36 kenti ağırlıyoruz. Pandemi olmasa 200 kent gelmek isteyecekti. eminim.
Akdeniz çanağında Balkanlar, Orta Avrupa, Kafkasya Karadeniz, Kuzey Afrika, Ortadoğu bu bölgede yaşayan antik kentlerin bir merkezi dost bölgesi bir sekretaryası durumuna geldik. Bunu daha da geliştirerek sürekli devam ettirmek gerekiyor.
- İlk yıl festivali yaptığınızda kaç ülkeden gelen olmuştu? Şu anda kaç ülke katılım sağladı?
Pandemiden önceki sene 11 kent gelmişti. Evvelki sene, 24 ülkeden 48’ini kabul ettik. Geçen yıl dokuz noktayla çevrimiçi bir akşamda festivali gerçekleştirdik. Bu yıl 21 ülkeden 36 kent oldu. Aslında, pandemi geçtiğinde göreceğiz gerçek tabloyu. Şimdi biz sürekli çalışıyoruz, sürekli yazışıyoruz. Şu anda festivalin bütün raporlarını o 500 kente göndereceğiz.
- Antalyalı vatandaşlar en çok turistin şehre inmemesine şikâyet ediyor. Festival bu bağlamda ne noktada?
“Turist şehre inmiyor” diye bir şey yok. Getirdiğiniz turistin yapısına bağlı. Getirdiğiniz turist şehre inmek üzere bir turist değil ki. İnmeme garantisiyle geliyor. Sırf arkeoloji öğrencileri gelse, arkeolojik sit alanlarında çok yüklü miktarda turist ağırlarız. Kültür varlıklarına önem veren kesim bize maalesef gelmiyor. O yüzden de şehirlerimiz, antik kentlerimiz turist almıyor. Bize dinlenmek amacıyla geliyorlar. İyi ki de geliyorlar. O da olmasa kazandığımız 10 milyar doları geçtiğimiz başka sektör yok. Kitle turizminin en güzelini yapıyoruz. En başarılı şekilde yapıyoruz. Ama onun dışında, biri sırt çantasını alıp, güvenle gelip antik kentlerimizi gezmiyor, öyle bir tablo yok.
- Festival yapıldığı bu üç dört gün içerisinde bu festivalin esnafa katkısı var mı?
Festival çalışmamızın getirileri bütün yıla yayılmış vaziyette. Bu iğneyle kuyu kazmak gibi. Israr etmek gerekiyor. “Festival üç lira kazandırdı, beş lira kazandırdı.” Böyle hemen basit pragmatik çıktılar elde etmeye çalışmak bunun etkilerini görmezden gelmek olur. Uzun vadeye yayılmış bir ticari büyümeden bahsediyoruz.
- Festival Kaleiçi sokaklarında gerçekleşiyor Kaleiçi’nin idari olarak yetkisi Muratpaşa Belediyesi’nde mi?
Yetkilerin küçük bir kısmı bizde. Biz de onları sonuna kadar kullanıyoruz. Ortak alan yönetimi lazım. O bizde yok. Çok farklı idareler söz sahibi. En büyük sorunlardan bir tanesi bu.
- Peki, Kaleiçi’nin en büyük problemi ne sizce nedir?
Gürültü ve konaklama dengesi kurulamıyor. Onun için etkin bir yerel müdahale gerekir. Yetkilerin bir merkezde toplanıp müdahale edilmesi gerekir. Temizlik sorunu büyük oranda azalmış durumda. Günde üç tane rota atıyoruz. Çöp dışında, bir de nitelikli atıklar için ayrı bir sistemle çalışıyoruz. Sokaklarda kimin hangi çizgiye kadar masa koyabileceği belli. Onun dışına çıkamıyorlar. Burada 24 saat denetim var ama yeterli değil. İdarelerin parçalı yetkilerinden kaynaklanıyor, gene de yetersizlik. Kaleiçi, 3.500 yaşında. Biz, olması gerekeni yapmaya çalışıyoruz. Yani üç oy alırız, beş oy alamayız. O kafayla girdiğin zaman bu işlerde bir şey yapmak mümkün değil.
- Benim atladığım, sizin festivalle ilgili eklemek istediğiniz veya söylemek istediklerinizi bir şey var mı?
Bütün ülkeyi, bir antik kenti yönetir gibi tanzim edip, ona göre yönetmek gerekir. Gerçek bir turizm yapmak istiyorsak bunu sağlamamız lazım. Şu anda, potansiyelimizin çok küçük bir kısmını kullanıyoruz. Bu aslında ekonomide de dış politikada da her alanda kazandıracak bir şey. Ülkenin genel anlamda ufkunun bu olması lazım.
Kültürel miras için ortak deklarasyon
Kaleiçi Old Town Festivali’ne katılan 21 ülkeden 36 şehir, Belediye Başkanı Ümit Uysal tarafından imzaya açılan “İnsan hakları çerçevesinde kültürel mirasın korunması” deklarasyonunu kabul etti. Şehir temsilcileri, tarihi Kaleiçi Yat Limanı’nda düzenlenen panelin sonunda deklarasyon metnini imzaladı. Kaleiçi Old Town Festivali katılımcı şehirleri tarafından imzalanan deklarasyon altı maddeden oluşuyor. Kültürel mirasın etkin biçimde korunması için anahtar unsur olarak planlamayı işaret eden deklarasyon, kültürel miras alanlarında yaşayanların korumaya ilişkin karar alma süreçlerine dahil edilmesinin, tehlike altındaki kültürel miras varlıkları ve alanlar için acil yardım çalışmalarının oluşturulmasının ve toplumsal farkındalık yaratma yollarının geliştirilmesi için gerekli iş birliğinin önemine dikkati çekiyor.
Antalya’nın hikayeleri bir kitapta toplandı
Muratpaşa Belediyesi, Attalos’un Attelia’sından Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Antalya’sına bugüne kadar arkeolojinin sınırlarında kalmış bilgilerini, hikayeleştirerek “Sarpedon’dan Keykubad’a Bir Zamanlar Antalya” kitabında bir araya getirdi. Belediye Başkanı Ümit Uysal, Türkçe ve İngilizce yayınlanan kitabın tanıtımını 6. Kaleiçi Old Town Festivali kapsamında düzenlenen “Eski şehirler hikayelerini anlatıyor” panelinde yaptı.
Mimar Zenon’un biricik aşkı Serikli Belkıs için yaptığı Aspendos Antik Tiyatrosu, elips, parabol, hiperbol gibi matematik terimlerinin mucidi Aksulu Apollonius, depremde yerle bir olan Likya kentlerinin yardımına koşan Kumlucalı hayırsever Opromoas, denizlerin, yolcuların ve fakirlerin koruyucusu Demreli Aziz Nikoloas, Troya savaşının Kaş Kınıklı kahramanı Sarpedon, Büyük İskender’e direnen Döşemealtılılar ve ilk kadın belediye başkanı Aksulu Plancia Magna.
Antalya Hikayesi
Muratpaşa Belediyesi, tarih öncesi dönemlerden bugüne yüzlerce kültüre, dile, inanca tanıklık eden Antalya’nın aşkları, ayrılıkları ve kavuşmalarıyla söylencelerini ve efsanelerini, imparatorlarının, bilim insanlarının, şairlerinin, hekimlerinin, hayırseverlerinin hikayelerini “Sarpedon’dan Keykubad’a Bir Zamanlar Antalya” kitabında bir araya getirdi. Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın önerisiyle başlayan ve Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Arkeoloji bölümünden Aytaç Dönmez’in 6 aylık çalışmasının sonucu ortaya çıkan kitabın tanıtımı 21 ülkeden 36 şehrin katılımıyla düzenlenen 6. Kaleiçi Old Town Festivali kapsamında Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Eski şehirler hikayelerini anlatıyor” panelinde yapıldı.
Hikayelerimizi paylaşmalıyız
Panelin açılış konuşmasını yapan Başkan Uysal, Antalya’nın tarihi kent merkezi Kaleiçi gibi yaşayan antik kentlere sahip şehirlerin benzer sorunlar yaşarken benzer hikayeleri de paylaştığını söyledi. Şehirlerin ancak hikayeleriyle cazip hale gelebileceğini ve korunabileceğini belirten Başkan Uysal, “Bu hikayeleri paylaşmamız lazım. Çünkü insanlar aşk ve kahramanlık hikayelerinden hoşlanıyorlar. Aşk ve kahramanlık hikayeleri, diğer hikayeler şehirleri ilginç kılıyor. İlginç kıldığı zaman şehirler, insanları tarafından korunuyor. Hiç kimse şehirlere, antik kalıntıları kötülük yapamıyor” diye konuştu.
Sen Sor Başkan Yanıtlasın
Sevgili okurlar! Yaşadığınız şehirde, sokağınızda, cadde ve kaldırımlarda gördüğünüz aksaklıkları ve belediye hizmetlerinde karşılaştığınız sorunları, sorumlulara duyurmak, şikâyetlerinizi onlara iletmek ve çözüm bulunmasını istiyorsanız, bize iletin. 0530 954 59 59 numaralı telefonumu günün her saatinde arayabilir, whatsapp’tan veya eren.aka@milliyet.com.tr elektronik posta adresine şikayetinizi fotoğraflarıyla birlikte iletebilirsiniz...