Bilgay Duman- bilgay.duman@gmail.com/ Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine 21-22 Mart arasında Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulundu. Güvenlik, ekonomi ve sınır aşan sular gibi konular, ziyarette öne çıkan başlıklardı. Terör örgütü PKK’ya karşı ortak hareket edilmesine yönelik güçlü işaretler çıkmazken, ekonomi ve su konusunda daha etkin adımlar atılabileceği görülüyor.
Bilindiği üzere Muhammed Şiya es-Sudani, 10 Ekim 2021’deki Irak parlamento seçimlerinin ardından uzun süren tartışmalar sonucu ancak 1 yıldan uzunca bir sürede hükümet kurabilmişti. Hükümeti kurduktan sonra iç politikaya yoğunlaşan Sudani, özellikle atamalar ve bütçe konusu üzerinde durdu. Bu süreçte her ne kadar yurt dışı ziyaretlerde bulunsa da, hükümeti, iç politikadaki sorunların giderilmesine öncelik verdi. Nitekim özellikle Irak’ın her zaman önemli bir problemi haline gelen bütçe konusunun yanı sıra (ki, 2022
ALİ EM- Biyolojik bir çözücü olmasını, bir kısım vitamin ve minerallerin taşınmasını ve çözülmesini, oksijen ve besin öğelerinin hücrelere taşınmasını, vücutta oluşan toksinlerin atılmasını, vücut sıcaklığının düzenlenmesini ve böbreklerin çalışmasını sağlamak gibi önemli işlevleri bulunan içtiğimiz suyun, özellikleri de önem arz eder. Yeraltı suları ile içme suyu olarak kullandığımız kaynak ve şebeke sularının, sertlik ve PH derecelerinin Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nca yayımlanan yönetmeliklerdeki kalite ve standartlara uygunluğu ve renklerinin berraklığı önemli olup, görünümlerinin bulanık ve yeşilimsi olmamasına dikkat edilmelidir. Ayrıca içme suları olarak kullanılan damacana ve pet şişe sularının güneş ışığından uzak, serin ve kuru yerlerde saklanması, bu suların bozulmaması için bir gerekliliktir. Şehirlere su sağlayan baraj ve göletlerin, ilk oluşum ve dolum yerlerinin çevre temizliğine ve yüzey temizliklerine, suyun naklini ve dağıtımını sağlayan su borularının seçiminde
ALİ EM / Yüksek Seçim Kurulu Önceki Başkanı - Küresel ısınma sonucu oluşan kuraklığın yarattığı en önemli sorunun su olduğu görülür. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, su kullanımının önemini tüm insanların bilmesini ve her yıl bu bilmenin önemini hatırlamaları için 1993 yılında “22 MART ” tarihini “DÜNYA SU GÜNÜ” olarak ilan etmiştir. Böylesine önemli bir konu, kariyer alanımın dışında olmasına karşın, insanların yaşamları için suya duyulan ihtiyaç ve önem gözetilerek, genel bilgi birikimimle su hakkındaki düşüncelerimi yazılı olarak kamuoyuyla paylaşmanın, ortak bilgilenme açısından faydalı olacağını düşünüyorum.
Su, tüm canlıların özellikle insanların varlıklarını sürdürebilmeleri için olmazsa olmazı olan, mavi renge sahip, kokusu olmayan kimyasal birleşiktir. Yeryüzünde su; katı, sıvı ve gaz halinde bulunur. İnsanlar için suyun önemi büyüktür.
İnsan vücudu yüzde itibarıyla büyük oranda sudan oluşur ve yaşam sürecinde değişim
İSMAİL ÖZCAN - 20 Mart 2023, Cumhuriyet devri Türkçesinin en büyük, en usta birkaç yazarından biri olan Falih Rıfkı Atay’ın vefatının 52. yılı. (Doğumu, 25 Ocak 1894). Falih Rıfkı Atay, bütün ömrü yazarlık ve gazetecilikle geçmiş, başka hiçbir işi ve meşguliyeti olmamış az sayıdaki yazarlarımızdan biridir. Falih Rıfkı Atay, Kurtuluş Savaşının başından ölümüne kadar Atatürk’ün yakınında bulunmuş, onun bütün icraatlarına tanıklık etmiş, Atatürk’ün çok önemsediği dilde özleşme hareketinde aşırılığın değil, ılımlılığın yanında olmuş bir yazardır. Dilde özleşme hareketinde ipin ucu kaçıp iş sarpa sarınca Atatürk’ün “Çocuk, biz bu işte yanlış yaptık!” diye itirafta bulunduğu ilk kişi Falih Rıfkı Atay olmuştur.
Zarfın içine giremedi
Falih Rıfkı Atay, dilde özleşmenin gereğine inanmış olmakla beraber, bu işte hızın ve zorlamanın beklenen sonucu vermeyeceğine, Türkçe kökenli olmasa bile halkın rahatça anlayıp kullandığı kelimeleri dilden ayıklamanın yanlış bir
Bilgay Duman / bilgay.duman@gmail.com - Kerkük, siyasal, sosyal, ekonomik ve güvenlik olarak en hassas vilayetlerinden biri. Irak’taki her türlü gelişme Kerkük’ü yakından etkilediği gibi, buradaki gelişmeler de Irak siyaseti için yönlendirici olabiliyor. Nitekim 10 Ekim 2021’deki parlamento seçimlerinin ardından bir yıldan fazla sürede kurulabilen hükümetin bile ana gündem maddelerinden biri olmuş, hükümeti kuran taraflar Kerkük özel gündemiyle toplanmıştı.
Kerkük’teki nüfus dengesi, Irak’ta yönetim ve hakim güçlerin uygulamalarıyla değişikliğe uğrasa da, burası için kullanılan “Irak’ın minyatürü” tabiri geçerliliğini koruyor. Irak’ın kurucu toplumları olarak ifade edilen Araplar, Kürtler ve Türkmenler Kerkük’teki ana nüfus bileşenini oluşturmakla birlikte, başta Hristiyanlar olmak üzere farklı azınlıkları da barındırıyor. Aynı zamanda Kerkük’teki nüfus içerisinde Irak’taki mezhepsel farklılaşmanın yansımalarını da görmek
Doç. Dr. Fatma Fulya Tepe / fulyatepe@aydın.edu.tr
Türkiye’de “Anne vatandaş” kavramı, daha önceki bilimsel çalışmalarda bir dereceye kadar tartışılmıştır. Örneğin, Ayşe Kadıoğlu, Türk kadınının vatandaşlık haklarının gelişimini anlatırken, Türk kadınının vatandaş olmadan önce annelik rolüne sahip olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Batı’da olduğu gibi herhangi bir aydınlanma dönemi deneyimlemeden vatandaşlığa alındıklarını ileri sürer. Bu argümana göre Türk kadınları birey olarak değil, anne olarak vatandaş olmuştur. Dahası, vatandaşlık fikrinin kendisi, hem Türk erkeklerinin hem de Türk kadınlarının kendilerini “her şeyden önce belirli görevleri yerine getirmekle yükümlü Türk vatandaşları olarak algıladıkları”nı ima eden bir “bireyselliğin kınanması” ile nitelendirilmiştir.
Karamsar bakıyor
Türkiye’de geliştirilen vatandaşlık anlayışının “en iyi aile vatandaşlığı” olarak tanımlanabileceği ve “annelik yüceliğindeki kadının ancak eşlerinin yardımcısı ve danışmanı
Safa Tekeli - Mustafa Kemal Atatürk’ün, deprem felaketinde büyük yıkıma uğrayan Hatay için söylediği “Kırk asırlık Türk yurdu ecnebi elinde kalamaz” sözleri, yürekleri yaralayan depremin daha ilk günlerinden itibaren akıllara geldi. Atatürk, gerçekten yabancı ellerde bırakmadığı Hatay için bu sözü, tam bir yüzyıl önce 15 Mart 1923’te Adana’da tarihe kaydetti.
Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı’nın ardından “Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi ve Başkumandan” olarak 14 Ocak-26 Şubat 1923 tarihlerinde, 36 gün süren Batı Anadolu gezisinden hemen 15 gün sonra, güney illerini kapsayan ikinci büyük gezisine çıkar. Mustafa Kemal’i gezisini başlatacağı Adana’ya götürecek tren, Ankara’dan 13 Mart 1923’te gece yarısı hareket edecektir. Geziyi Yeni Gün gazetesi adına izleyecek İsmail Habib’e (Sevük), Başyaver Salih (Bozok) tarafından “Gazi Hazretlerinin iradeleri mucibince” bu geziye sadece kendisinin kabul edileceği bildirilir. İsmail Habib,
Fatma Fulya Tepe - fulyatepe@aydın.edu.tr
Bu yazıda, yürütücülüğünü yaptığım 114K103 No’lu TÜBİTAK 1001 projesi çerçevesinde çalıştığım, Soğuk Savaş döneminde çıkan Türk Kadını (1966-1974) dergisinde Türk kadınlarının üstlenmesi uygun görülen Anne vatandaş rolünden bahsedeceğim.
Anne vatandaş terimi, Türk kadınının hem aile değerlerinin koruyucusu hem de cumhuriyetin koruyucusu olarak tasavvurunu ifade eder. Anne vatandaş hem annelik hem de vatandaşlık kapasitelerine atıfta bulunularak gerekçelendirilen vatandaşlık haklarına ve ödevlerine sahiptir. Burada, annelik ve vatandaşlık işlevleri Anne vatandaş, bir anne (ya da en azından anne adayı olarak) ve (müstakbel) anne olduğu için cumhuriyetin korunması sorumluluğunu yüklenmesi anlamında birbiriyle ilişkilendirilir. Yani geleneksel ve dini aile değerlerinin unsurları, modernist ve eşitlikçi vatandaşlık idealleriyle birleştirilir.
Burada geliştirdiğim Anne vatandaş kavramının birçok öncülü vardır. 1792’de Mary Wollstonecraft, “Çocuklarını