PRP İngilizce ‘platelet rich plasma’ kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Bu yöntemde bir kişiden az miktarda kan alınır ve bu kan laboratuvar tüpleri içine konulduktan sonra santrifüj cihazında belli süre ve hızda döndürülür. Bu döndürmeyle kandaki oksijeni taşıyan kırmızı kan hücreleri daha ağır olduğundan tüpün dibine çökerken platelet ve büyüme faktörlerinden zengin plazma tüpün üst kısmında kalır. PRP uygulamasında kişinin kendi kanından elde edilen işte bu platelet hücreleri ve büyüme faktörlerinden zengin plazma kullanılır. Ancak PRP tedavisi bilindiğinin aksine bir kök hücre tedavisi değildir.
PRP tedavisiyle gereken bölgeye kan dolaşımıyla taşınabilecek olandan çok daha fazla platelet ve büyüme faktöründen zengin kan plazması veriliyor. Bazen bu plazma içine tedavinin türüne ve doktorunuzun tercihine bağlı olarak çeşitli ilaçlar ilave edilebiliyor. Bu tedavi diş implantlarında, ortopedik girişimlerde ve iyileşmeyen yara tedavilerinde, cilt tedavilerinde, saç dökülmelerinde başarıyla kullanılmaktadır.
PRP tedavisi kişinin kendi kanıyla yapıldığından herhangi bir yan etki beklenmez. Ancak kanser hastalarına, kan hastalığı olanlara, uygulama yapılacak bölgede enfeksiyon ve iltihap olanlara, hamilelere uygulama yapılmaz.
İmplantlar eksik dişlerin yerlerine uygulanan yapay diş kökleridir. İmplantlar dişlerin kökü gibi kullanılırken, üzerlerine çiğneme, konuşma ve estetik fonksiyonu karşılayan protezler yapılır. Bu protezler tek bir diş veya köprü olabileceği gibi takılıp çıkarılabilen hareketli bir protez de olabilir. İmplant üstü protezlerde başarısızlık genelde implant planlamasının yanlış yapılmasına bağlı aşırı yüklenmeden veya sonrasında temizlik eksikliğine bağlı iltihaptan olur. İmplant üstü protezin temizliğinin çok iyi yapılması hastanın sorumluluğudur. Bu protezlerin doğal dişlerden daha hassas olduğu bilinmeli ve temizliğine çok daha fazla dikkat edilmelidir. Temizlik için normal diş fırçasına ek olarak diş ipi ve arayüz fırçası kullanmak gerekir. Köprü gövdelerinin alt kısmı diş ipiyle temizlenmelidir. İmplant üstü protezlerle komşu diş arasında bulunan boşluklar, ara yüz fırçası kullanılarak temizlenmelidir. İmplant üstü takılıp çıkarılabilen protezlerde implant etrafı normal diş fırçaları ve diş ipleriyle mutlaka temizlenmelidir. Bunların dışında ağız gargaraları kullanmak, ağız hijyenine katkı sağlayacaktır. Tüm bunlar düzenli ve doğru uygulandığında implantlarınızı uzun süre kullanabilirsiniz.
Diş röntgeni zararlı mı?
Panoramik diş röntgenleri dişlerin ve çene kemiklerinin gözle görünmeyen kısımlarının X ışını yardımıyla görüntülenmesi işlemidir. İki şekilde elde edilebilirler. Birincisi filmlerin karanlık odada banyo yapıldığı geleneksel teknik, diğeri ise dijital röntgenlerdir. Dijital filmler, geleneksel filmler yerine X ışınlarına duyarlı sensörlerin kullanıldığı ve görüntünün anında kişisel bilgisayarlara aktarılıp izlenebildiği yeni bir görüntüleme tekniğidir. Böylece görüntüler bilgisayarda saklanabilir ya da çıktıları alınabilir. Bu teknikle radyasyon %80 oranında azalmaktadır. Panoramik röntgenle dişler ya da çenelerle ilgili mevcut durumu tespit etmek, olası şüpheleri ortadan kaldırmak, teşhis koymayı kolaylaştırmak, tedavi sonuçlarını takip etmek ve önleyici tedaviler planlamak amaçlanmaktadır. Diş hekimliğinde, modern teknik ve metotlarla çekilen diş röntgeninden yayılan radyasyon minimal düzeydedir. Buna rağmen önlemler alınmalı ve hamilelerde röntgen çekiminden kaçınılmalıdır. Zorunluluk yoksa bu işlem doğum sonrasına ertelenmelidir. Bu önlemler şöyledir:
Hamile ya da hamilelik şüphesi bulunan hastaların bu durumlarını mutlaka ilgili diş hekimine ve röntgen teknisyenine bildirmeleri gereklidir. Gebe olduğu bilinen bir hastanın X ışınıyla röntgen çekimi gerekiyorsa radyolog veya sorumlu hekim durumu tekrar gözden geçirir.
Gebelik durumunda diş hekimi kadın doğum uzmanından konsültasyon isteyebilir.
Yapılan araştırmalar, özellikle gebeliğin 8. ve 15. haftaları arasında radyasyon kaynaklarından kesinlikle uzak durmak gerektiğini ortaya koymaktadır. Gerek olmadıkça, küçük de olsa risk almamak için, röntgen çekilmemeli ve röntgen odalarına girilmemelidir.
Eğer acil bir tedavi için kesinlikle röntgen çekilmesi gerekiyorsa, anneye özel koruyucu kurşun önlük giydirilir ve çekilecek film sayısı kısıtlanır veya ışınlama zamanı mümkün olduğunca kısa tutularak mümkün olan en düşük dozda röntgen çekimi yapılır. Fetüsün aldığı radyasyon dozları genellikle çok küçüktür ve hamileliğin sonlanması gerekmez.
Hasta alacağı radyasyon dozunun bir probleme yol açma ihtimalinin düşük de olsa olduğu konusunda bilgilendirilir.
Özellikle döllenmeden sonraki ilk 21 gün içinde fetüsün maruz kaldığı ışınlamanın doğacak çocuğa zararlı bir etki yaratma olasılığı düşüktür.
Riskli hasta gruplarında (tiroit, göğüs ve akciğer hastalıkları, kanserler ve bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklar) hastalığın seyrini olumsuz yönde etkilememek için tiroit koruyucular ve kurşun önlüklerle röntgen çekimi gerçekleştirilir. Diş hekiminiz ilgili doktorunuzdan konsültasyon isteyebilir. Bu tür rahatsızlığı bulunan hastaların ilgili diş hekimine ve röntgen teknisyenine hastalığı hakkında bilgi vermesi gerekmektedir.
Gelişim çağındaki çocuklarda soğurulan radyasyon dozunun erişkinlerden daha fazla olması ve çocukların hücrelerinin radyasyona daha duyarlı olması nedeniyle röntgen çekimi pedodontik kurşun önlük ve tiroit koruyucu giydirilerek yapılır.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024