Kendine özgü ritüeli ve felsefesi olan yoga insanı olumlu düşünmeye yöneltiyor. Sadece bu sebeple bile kalp hastalıklarının risk faktörlerinden stresle baş etmeyi öğrettiği için kalbe iyi gelir
Yoga Sanskrit dilinde ruhu ve bedeni birtakım yöntemlerle eğiterek bu yolla bedene ve ruhsal yaşama egemen olmayı amaçlayan bir Hint felsefe sistemidir. Ruhsal ve bedensel olarak dinlenmeye, huzura kavuşmaya yönelik özel nefes alıp verme tekniğiyle yapılan bir tür egzersizdir. Egzersiz derken spor olsun diye gelişigüzel yapılan hareketlerden bahsetmiyorum. Yoganın kendine özgü ritüeli, ritmi ve en önemlisi bir felsefesi var. İnsanı olumlu düşünmeye, olumlu davranmaya yöneltiyor. Sakin ve makul olmaya yönlendiriyor. Sadece bu sebeple bile kalp hastalıklarının önemli risk faktörlerinden olan stresle baş etmeyi öğrettiği için kalbe iyi gelir.
Yogadaki gevşeme yöntemlerinin temelinde doğru nefes almak vardır. Bu teknikte, karın ile göğsün arasındaki duvar olan diyaframı ve karın kaslarını kullanarak burundan alınan nefesin uzun sürede verilmesi vagus sinirini uyarıp nabzı yavaşlatır. Yani korktuğumuz, sinirlendiğimiz, öfkelendiğimiz zaman salgılanan adrenalin nasıl kalp hızımızı artırıyor ve bizde heyecan ve huzursuzluk yaratıyorsa vagus sinirinin uyarılması da tam tersi kalp hızımızı düşürerek sakinlik ve rahatlık yaratır. O yüzden bizi çok öfkelendiren bir durumla karşılaşırsak önce bu şekilde birkaç kez nefes alıp sakinleşip öyle hareket etmeli, konuşmalı veya tepki göstermeliyiz. Öfke ile kalkan zararla oturur sözü çok doğru bir sözdür. Bu nefes tekniğini uygulamak için ille de o an oturup yoga yapmanız gerekmez ya da yoga deyince birçoğumuzun aklına başarması zor bir takım akrobatik hareketler gelebilir. Hiçbirimiz Nadia Comaneci ya da Rudolf Nureyev değiliz. Ancak tarif ettiğim bu nefes tekniğini ve yoganın güzel felsefesini iyice kavrarsak stresle baş etmek için yolun en önemli kısmını da kat etmişiz demektir.
Yoga ve kalp ile ilgili birçok bilimsel çalışma yapılmıştır. Önemli makalelerin yer aldığı ve dünyanın en saygın kardiyoloji dergilerinden biri olan JACC’da (Journal of the American College of Cardiology) 2013 yılında yayımlanan bir çalışmada yoganın atrial fibrilasyon diye bilinen ve çok yaygın görülen ritim bozukluğuna iyi geldiği gösterilmiş. 50 kişi üstünde yapılan bu çalışmada hastalar 3 ay boyunca yakından izlenmiş. Bu süre içinde haftada 2 gün birer saatlik yoga seanslarına katılan hastaların çarpıntı ataklarında yarı yarıya bir azalma olduğu ve hastaların genel olarak kendilerini çok daha iyi hissettikleri gözlenmiş. 2014 yılında koruyucu kardiyoloji alanında önemli bir dergi olan European Journal of Preventive Cardiology adlı dergide yayınlanan bir makalede ise 3 bin kişi üstünde yapılmış 40’a yakın karşılaştırmalı araştırma incelenmiş. Yoga yapanlarda hiç egzersiz yapmayanlara göre kan basıncının, kalp hızının, LDL (kötü) kolesterolün ve trigliseridin daha düşük HDL (iyi) kolesterolün daha yüksek olduğu saptanmıştır.
Yoganın ayrıca gelişme çağındaki çocukların boyunun uzamasında faydası olduğu da gösterilmiştir. Daha ileri yaşlarda ise, yoga yapan kişide omurga esneyip güçlendiğinden düzgün bir duruş kazandığı gözlenir. Daha dik ve düzgün duruş sayesinde boy da uzun gözükür. Hem duruşumuza, hem bedenimize hem de ruhumuza iyi gelen yoga aynı zamanda kalbimize de iyi gelecektir.