Her yıl mart ayının ikinci haftası Dünya Tuza Dikkat Haftası olarak anılır. Tuz kullanımına çocukluktan itibaren dikkat etmeye başlamak gerekir.
Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca kişi başı günlük tuz tüketimimizin 2008 yılında 18 gram olduğunu ve yürütülen çalışmalarla bunu 9.9 grama kadar düşürdüğümüzü ancak yine de bu miktarın Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği miktarın 2 katı olduğunu ifade etmişti.
Normal şartlarda tavsiye edilen günlük maksimum tuz miktarı 5 gramdır. Bu da takriben 1 çay kaşığı tuza denk gelmektedir. Fazla tuz tüketimi özellikle içerdiği sodyumun tansiyonu yükseltici etkisi sebebiyle hipertansiyonu tetikler. Hipertansiyon damar hastalıkları için önemli risk faktörlerindendir.
Beyin damarlarında hasara sebep olduğunda damar tıkanıklığı ya da kanama oluşarak inmeye yol açabilir. Kalp damarlarında tıkanıklık oluştuğunda ise kalp krizine yol açar. Ayrıca aşırı tuz tüketimi idrarla kalsiyum atılımına yol açarak kemik erimesi yani osteoporoza sebep olması, böbrek taşı oluşumuyla beraber de seyredebilen bazı böbrek hastalıklarına neden olması açısından da önemlidir. Ayrıca tuzdaki sodyumun su tutucu özelliği nedeniyle vücudun su tutması yani ödem problemi yaşayanlar tuz tüketimine daha da çok dikkat etmelidir.
Tuzluklar kaldırıldı
Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan “Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Eylem Planı” sayesinde ülkemizde genel olarak aşırı tuz tüketimine ve bazı yiyeceklerle farkında olmadan alınan gizli tuza karşı çeşitli önlemler alınmıştır. Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca tarafından açıklanan eylem planı çerçevesinde ekmekteki tuz oranı yüzde 25, pul biberde yüzde 22, salçada yüzde 64, zeytinde yüzde 50 azaltıldı. 2014’te yayımlanan genelge ile de kamu kurumlarının kafeteryalarında ve yemekhanelerinde tuzluklar kaldırıldı.
Ayrıca ekim ayında Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonuyla, ambalajlı gıdalarda tuzun azaltılması için protokol imzalandı. Tüm bu önlemler ülkemizde genel olarak aşırı tuz tüketiminin azalmasını sağlamakla beraber aşırı tuzun sağlığımızı kötü yönde etkilediğine dikkat çekmek ve farkındalık yaratmada son derece değerlidir. Bu amaçla her yıl mart ayının ikinci haftası Dünya Tuza Dikkat Haftası olarak anılır. Tuz kullanımına dikkat çeken farkındalık haftası bu sene de11-17 Mart tarihlerine rast gelmektedir.
Damak tadı çocuklukta başlar
Tuz kullanımına çocukluktan itibaren dikkat etmeye başlamak gerekir. Damak tadı çocukluk yaşlarda başlayıp alışkanlıklara göre şekil kazanmaktadır. Bu nedenle geleceğimizi emanet ettiğimiz çocuklarımızın yemeklerine fazla tuz eklemelerinin, cips, hazır paketlenmiş tuzlu gıdalar tüketmelerinin de ne kadar önemli olduğunun farkına varmalıyız. İnsan tatlı ya da tuzlu yemeye nasıl başlarsa öyle alışır. Çok tuzlu yiyeceklere alışmış biri elinden tuzluğu düşürmez.
Oysa aynı kişi bir süre örneğin üç hafta kadar her yiyeceği normal tuzlu olarak tükettiğinde, damak tadı buna alışacak kendisi tuz eklemek bir yana fazla tuz içeren bazı yiyecekler ona da fazla tuzlu gelecektir.