Yaz mevsimi bitti, güneşli günlerin yerini bulutlu ve yağmurlu günler aldı. Bize güneşin hediyesi olan D vitaminini de yavaş yavaş tüketmeye başladık. Eksikliğinde sayısız sorunlarla karşılaştığımız bu vitamini artık yükseltme dönemine girmiş bulunuyoruz.
Vitaminden daha çok bir hormon gibi etki eden D vitamininin esas kaynağı güneştir. Ancak mantar, maydanoz, tahıl gibi bitkisel besinlerden D2 yumurta sarısı, yağlı balıklar ve karaciğer gibi hayvansal besinlerden D3 şeklinde gıdalardan da çok az miktarda alınabilir. Magnezyum, A ve K vitamini, D vitamininin emilimini kolaylaştırır. Bu nedenle D vitamini alırken yanı sıra beslenmenize bu mineral ve vitaminleri içeren kuruyemişleri, ıspanak, Brüksel lahanası, kuşkonmaz, havuç, bal kabağı gibi besinleri katarsanız daha iyi olur.
Güneşten faydalanırken D vitaminin üretiminde etkili olan birçok özellik daha vardır. Örneğin ten renginiz koyu ise D vitamini için güneşten faydalanma oranınız açık renk tenlilere göre daha düşüktür. Güneş yanığı konusunda şanslı olan bu kimselerin yeterli D vitamini üretmek için daha uzun süre güneş ışığına maruz kalmaları gerekir. Bu nedenle D vitaminini kazanmak için güneşlenirken daha çok avuç içlerini ve kolların beyaz kalmış ince deriye sahip iç taraflarını güneşlendirmenizi öneririz. Bu arada kilo ve yaş da etkili faktörler arasındadır. Bulunduğunuz bölgenin ekvatora uzaklığı, içinde bulunduğunuz mevsim, güneşlenilen saat aralığı, hava kirliliği de ışınların size doğru şekilde ulaşmasına etkendir. Şimdi pek güneş kalmadığı için bu konuları yaza girerken tekrar konuşuruz. Artık sonbahar mevsimindeyiz hatta kış yaklaştı bu nedenle D vitaminine kanda baktırarak takviye olarak alma zamanı geldi. Bu vitaminin neden bu kadar önemli olduğuna gelin bir göz atalım.
D vitamini, 200’den fazla gen üzerinde güçlü etkileri olan önemli bir vitamindir.
Bağışıklığı yükseltir:
Özellikle bu pandemi döneminde covid-19 virüsü ile mücadelede D vitamini son derecede önemli. Bu konuda yapılan bilimsel çalışmalarda D vitamini düzeyi normal olanlar bu vitamin eksikliği olanlara oranla hastalığı daha hafif geçiriyorlar. Hatta verilen tedavinin bir parçası da D vitaminini kapsıyor. Yani normalse bile miktarı normalin üst sınırlarındaki yüksek seviyelere yaklaştırmak daha iyi geliyor.
D vitamininin bağışıklık sistemine olumlu etkisi sadece koronavirüse değil diğer virüs ve bakterilere karşı da koruyucudur. Aynı zamanda vücutta kronik inflamasyonla ilgili romatoid artrit, Crohn hastalığı, lupus, inflamatuvar bağırsak hastalıkları, fibromiyalji gibi hastalıklarda da D vitamini önemlidir.
D vitamini seviyeleri düşük olan çocuklar ve yetişkinler astım, alerjik hastalıklar, soğuk algınlığı veya üst solunum yolu enfeksiyonları için daha yüksek risk taşır.
D vitamini vücutta enfeksiyonun işaretlerinden biri olarak artan crp yüksekliğinin düzelmesine yardımcı olur.
Kemik erimesini önler: D vitamini eksikliği, çocuklarda raşitizm gibi kemik deformasyonuna, yetişkinlerde kemik ve kas güçsüzlüğüne neden olabilir. D vitamini kemiğin yapı taşı olan kalsiyumun düzenlenmesinde etkilidir; bağırsaklardan kalsiyumu emmek ve böbrekler yoluyla atılan kalsiyumu geri almak için gereklidir. D vitamini kalsiyumun yanı sıra ayrıca vücuttaki fosfor dengesini de korur.
Kanseri önlemede etkilidir: Birçok bilimsel çalışmalarda kanser hücrelerinin yok edilmesi ve kanserin ilerlemesini önlemede vücudun kanserden savunma mekanizmasına olumlu etkisi olduğu gösterilmiştir. Özellikle kolon, prostat, pankreas ve meme kanserlerinin önlenmesinde ve tedavisinde önemli rol oynar.
Diyabet riskini azaltır:
İnsülin seviyelerini düzenlemede olumlu etkisi vardır. Dolayısıyla diyabet tedavisinde kan şekerinin dengede tutulmasına yardımcı olur. İnsülin direncinin düzelmesine de yardımcı olur. Bu sayede kilo vermede de yardımcıdır.
Depresyonda önemlidir: Anksiyeteden depresyona kadar uzanan ruh halinin D vitamini eksikliğiyle ilişkisi olabilir. Kronik yorgunluk da D vitamini eksikliği belirtileri arasında sayılır.
Beyin ile ilgili hastalıklara etkisi: Sinir sisteminin sağlığı açısından da önemlidir. Parkinson, Alzheimer gibi hastalıklarda D vitamini düzeylerinde eksiklik sık gözlenir.
Cilt hastalıklarının bazılarında etkilidir: Egzama ve sedef gibi cilt hastalıklarını taşıyan kimselerde genelde düşük seviyelerde olduğu gözlenen D vitamininin bu hastalıkların tedavisinde de yeri vardır. Ayrıca saç dökülmesinin nedenlerinden biri D vitamini eksikliği olabilir.
D vitamini eksikliği olup olmadığı kanda bakılarak kolayca anlaşılabilir. Eğer eksiklik varsa içinde bulunduğumuz mevsim sebebiyle güneşten alamayacağımız bu vitamini ilaçla yerine koymak gerekir. Yağda eriyen bir vitamin olduğu için birikme ihtimali vardır. Bu nedenle takviye alırken zaman zaman kanda bakılarak kontrol edilmesinde ve alınacak dozun ona göre belirlenmesinde fayda vardır.