Kıbrıs’ın Türk ve Rum tarafları önümüzdeki ay Cenevre’de BM Genel Sekreteri’nin evsahipliğinde garantör ülkelerin de katılacağı gayri resmi toplantıda bir araya gelecek. Bu buluşma, BM Genel Kurulu’nun ardından gerçekleşen gayri resmi yemeğin devamı niteliğinde olacak. İki buluşma arasında atlatılan bir deneyim ise mart toplantısından ne beklenebileceğine dair fikir verici nitelikteydi. Deneyime “kapı testi” de diyebiliriz.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, New York’taki yemekte muhatabı Rum lider Nikos Hristodulidis’e iki taraf arasındaki hali hazırdaki 9 kapının sayısını artırmayı önerdi. Bu çerçevede 20 Ocak 2025’te BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Kıbrıs’taki BM Barış Gücü (UNFICYP) Misyon Şefi Colin Stewart’ın ara bölgedeki ikametgahında liderler tekrar görüştüler. Tatar, Rum tarafına Haspolat kapısının yanı sıra Akıncılar’dan da bir kapı açılmasını önerdi. Böylece geçişler özellikle yaz aylarında rahatlayacak, Metehan kapısındaki sıkılışlık hafifletilebilecekti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geçen hafta muhalefet partilerini ziyaret turuna başladı. Şimdiye kadar DEVA, DP ve Saadet Partisi ile görüştü. Özel’in ziyaretlerinde kamuoyuna da açıkladığı gibi iki konuda mesajlar verdiği belirtiliyor. Belediye başkanları üzerinden karşılaştığı davalar ve cumhurbaşkanı adayını belirleme süreci. Parti bu turun benzerini Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ve Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci ile daha önce İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalar konusunda da yapmıştı.
Özel görüşmelerinde 2023 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayının geç açıklanmasının sorun olduğunu bu kez erken belirlenmesi için harekete geçmeyi doğru bulduklarını söylemiş. Ayrıca altılı masanın toplumda hedeflenenin aksine, kafa karışıklığı yarattığını anlatmış. Özel’in Manisa’da duyduğu bir yorumu aktardığı ve “yuvarlak masada patron kim o bile belli değildi dendi” dediği ifade ediliyor.
Gönülden geçen ve zorunluluklar
Özgür Özel ile geçen kasımda bir yemekte
Dünya 4 Şubat’tan bu yana ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze planını tartışıyor. “Çatışmalar sona erdiğinde İsral’in Gazze’yi ABD’ye devredeceğini” söyleyen ve “Biz de orada iş yapacağız” diyen Trump, akıldan bile geçirilmemesi gereken bir fikrin öyle veya böyle bazı zihinlerce satın alınmasını sağladı. Onlarca yıldır Filistinlilerin her türlü tehdide rağmen topraklarından sökülüp atılamadığını, en yakın örneğin 15 ay boyunca tepelerine inen bombalara rağmen ellerindeki naylon poşetlerle oradan oraya sürüklendikleri halde gitmemeleri olduğunu görmezden gelerek yaptı. Gazzeli Filistinliler konusunda akılda kalıcı bir çivi daha çaktı.
Times of Israel gazetesi politika muhabiri Tal Schneider, “Planı olan adam: DC profesörü temmuz ayında Trump’a Gazze’nin yer değiştirmesi ve gelişimiyle ilgili bir çalışma gönderdi” başlıklı makalesiyle Trump’ın cin fikrinin mimarını takdim etti: Prof. Dr. Joseph Pelzman.
George Washington Üniversitesi Orta Doğu ve Kuzey Afrika Ekonomik Araştırmalar
Suriye’de geçiş döneminin cumhurbaşkanı ilan edilen Ahmed Şara, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programının uygun olması halinde 4 ya da 5 Şubat tarihlerinde Türkiye’ye gelecek. Şara ile görüşmede, Türkiye’nin ülkenin kalkınmasına vereceği destek de gündemde olacak.
Ahmed Şara, Suriye’de geçiş döneminin cumhurbaşkanı ilan edildikten sonra ilk yurtdışı ziyaretlerini Suudi Arabistan ve Türkiye’ye yapmayı planlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programının uygun olması halinde Şara’nın 4 ya da 5 Şubat tarihlerinde ziyaretini gerçekleştirebileceği ifade ediliyor. Şara’nın Cumhurbaşkanı ilan edilmesinin ardından Şam’da lider düzeyinde ağırladığı ilk isim Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani olmuştu. Başında bulunduğu HTŞ halen BM’nin terör örgütü listesinde olsa da, Şara’nın artık fiilen o listede sayılmadığı, hem Katar Emiri’nin ziyaretinden hem de bölge ülkeleri liderlerinden aldığı tebrik telefonlarından anlaşılıyor.
Yeni yönetiminin Dışişleri ve Savunma bakanları ile İstihbarat Başkanı’nın yakın
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar doğal gazda kış döneminde zam olmayacağını ancak doğal gazda da elektrikte olduğu gibi tüketime göre tarife konusunda bir çalışma yürütüldüğünü söyledi. Bayraktar Türkiye’nin 30 yıllık hayali Türkmenistan gazının Türkiye’ye ulaştırılması çalışmalarının son aşamaya geldiğini belirtirken, Türkiye’den Halep’e uzanacak 50-60 km doğal gaz hattının maliyetinin belli olduğunu ancak bu anlaşmanın nasıl bir modelle yapılacağının önemli olduğunu vurguladı.
Anadolu Yayıncılar Federasyonu’nun evsahipliğinde basın kuruluşlarının Ankara Temsilcileriyle bir araya gelen Bayraktar, özetle şunları söyledi…
ABONENİN YÜZDE 3’ÜNÜ İLGİLENDİRİYOR: (Elektrikte tüketime göre fatura dönemi) Bazı abonelerin faturaları şubat içerisinde de gelebilir. Esas itibarıyla 1 Mart’ta faturalara yansıyacak. 417 kilovat saatlik tüketimi olan tüketici artık destek grubunun dışında kalacak. Toplam abonelerimizin (42 milyon) yüzde 3’ünü (1.2 milyon)
CHP seçimini yaptı ve cumhurbaşkanı adayını belirleme sürecini başlattı. 2018 - 2023 döneminde hem CHP hem de altılı masa son ana kadar beklemeyi tercih etmişti. Bu soru her soruluşunda “iktidarın zorlaması, tuzağı” değerlendirmesi yapılmıştı. Adayı erken açıklamanın yıpratılmasına da neden olacağı düşüncesi en önemli gerekçeydi. Ancak o kadar titizlenildiği halde, kararın son ana bırakılmasının asıl hata olduğu, hesapta hiç olmayan gelişmeler nedeniyle durumu toparlamaya zaman kalmadığı da son anda anlaşılmıştı.
Bu sefer de bazılarınca muhtemelen son ana yani seçim gününe kadar tartışılacak benzer bir ikilem yaşandı. “Hata olur” diyenlere rağmen bir kısım CHP’lilerin İstanbul’daki iki ilçe belediyesi ve bazı İBB iştiraklerine yönelik soruşturmaların Ekrem İmamoğlu’na uzanan gelişmelere neden olabileceği fikrinden yola çıkılarak aday belirleme sürecinin başlatılmasına karar verildi. Bu yeni bir fikir değildi. İmamoğlu’na yakın isimlerce bir süredir işlenen bir görüştü. Özellikle Beşiktaş Belediyesi’ndeki
KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu, ‘Odaklandığımız, kendi anlayışımızı, yaratıcı fikrimizi GKRY’ne daha iyi anlatmaktır ve bunu yapacağız. Eğer Rum tarafı yine buna karşı çıkarsa, o zaman herkesin kendi yoluna gitmesi gerekiyor. GYRY, askeri ve lojistik üsse çevriliyor’ dedi.
Kıbrıs Adası son dönemde hareketli. Bir yandan Ada’daki iki kesimin liderleri gayri resmi toplantılarda buluşuyor, Mart 2025’te Cenevre’de BM Genel Sekreteri’nin evsahipliğinde garantör ülkelerin de katılacağı bir başka gayri resmi toplantıya hazırlanıyor. Öte yandan özellikle ABD Yönetimi’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) yönelik askeri desteği aşama aşama artıyor. En son 15 Ocak 2025’te ABD, GKRY’ni silah satışı ve askeri eğitim için uygun ülke tayin etti. Buna ilişkin açıklamada da “Savunma malzemeleri ve hizmetleri sağlanması, ABD’nin güvenliğini güçlendirecek ve dünya barışını destekleyecek” ifadesi kullanıldı. Rum Yönetimi bir başka “dondurulmuş” gerilim alanında harekete
Gazze’deki ateşkes sürecinde, Hamas’ın masaya döndürülmesi için Türkiye’ye başvurulurken, ‘resmi arabulucular’ın yanı sıra Türkiye de hep sürecin içindeydi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken gazetecilerin protestosuna uğradığı son basın toplantısında Türkiye’nin Hamas - İsrail arasında uygulamaya geçmesi beklenen ateşkes konusundaki rolüne de değindi. Blinken, Hamas’ın yeniden müzakere masasına dönmesi konusunda bölgedeki aktörlerle birçok görüşme yaptıklarını ve bu kapsamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da yardımını istediklerini söyledi. ABD Dışişleri Bakanı, muhtemelen Erdoğan ile son yüzyüze görüşmesi olarak kayıtlara giren 12 Aralık’ta Ankara Esenboğa Havalimanındaki kabulünü kastederek, “Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi diğer aktörlere de gittik ve Hamas’ı masaya geri getirmesi ve bir anlaşmayı sonuçlandırmaya çalışması için ağırlığını ve etkisini kullanmasını istedik. O da bunu yaptı” dedi.
Şimdi önce biraz hafıza