Beş maçta dört galibiyet, bir beraberlik... O da geriden gelip puanı kurtardığı Galatasaray maçı.
Kim ne diyebilir Trabzonspor’un performansına? Futbol olarak yeterli mi? Elbette hayır. Ama oynaya oynaya kendinizi geliştirmeye çalışıyorsanız, şampiyonluk adayları arasında yer almanız normal.
Kasımpaşa karşısında hücum yeteneklerini unutan, ama takım olarak iyi mücadele eden bir Trabzonspor izledik. İstatistiklere bakmadım ama 90 dakika boyunca rakip kaleyi uzaktan şutlarla deneyen, bunların sadece birini değerlendiren, çokça da Kasımpaşa kalecisi Ertuğrul’a takılan bir Trabzonspor vardı sahada...
Oysa ofansif anlamda daha üretken olması, kendi oyununu kabul ettirmesi gereken bir takım beklerdim.
Neden olmadı? Cornelius pivot santrfor. Mutlaka kanat ortaları ile beslenmesi gerek. Bu organizasyonu beceremedi bordo-mavililer. Danimarkalı’dan bir Sörloth beklemek yanlış. Alan boşaltan, savunmayı peşinden sürükleyen ve mücadele eden bir tarzı yok. Djaniny sakat olmasa, Avcı’nın ilk tercinine Cornelius yazılmazdı sanırım.
İki; Nwakaeme artık her takımın önlem aldığı bir silah. Dün de
Özeleştiriye kendimizden başlayalım. Her hafta maçları yorumluyor, hakem kararlarını konuşuyoruz. Peki; özellikle Video Asistan Hakemliği konusunda kaçımız doğru bilgiye sahibiyiz?
VAR’ın nelere müdahale edeceğini, hakemin kulaklığına gelen uyarıyı nasıl değerlendireceğini, aralarındaki diyaloğun ne olduğunu biliyoruz muyuz? Protokol sürekli yenileniyor. Merkez Hakem Kurulu, hakem eğitiminden sorumlu olanlar ve hakemler dahil, gelişime ayak uydurmak zorunda. Saydığım üçgen arasında dahi standart yok. Medya olarak biz de VAR’da eğitimli ve donanımlı değiliz.
Ekranlardaki bazı meslektaşlarımı tenzih ederek söylüyorum, ağzı olan konuşuyor ve ahkam kesiyor. MHK de onlardan etkileniyor. İşiniz pozisyon yorumlamak ise, Uluslararası Futbol Birliği Kurulu’nun (IFAB) VAR protokolünü okuyun. Öğrenmemek değil, bilmeden konuşmak ayıp!
Serdar Tatlı’ya önerim!
Değişmeyen gerçek; bu sezon da gündem hakemler olacak. Herkes başarısızlığını hakem kararları ve VAR üzerinden örtmeye çalışacak. Ve bunu taraftara yedirecek!
Merkez Hakem Kurulu Başkanı Serdar Tatlı’ya
Tabzonspor’un geri dönüşünü takdir ediyorum. Kolay değil Galatasaray gibi bir rakip karşısında iki farktan puanı kurtarmak ve vazgeçmemek.
Lakin maçın sonucundan bağımsız olarak şunu söylemem gerek; oyunun henüz 37. dakikasında sakatlık olmadığı halde iki oyuncunuzu değiştirme ihtiyacı duyuyorsanız, bu teknik direktör yanlışıdır. Tercihlere saygı duyarım ama, “Abdullah Avcı’nın yerinde olsam İsmail’in yerine Trondsen, Abdülkadir Ömür’ü değil Yusuf’u tercih ederim” demiştim. Şahidim her müsabaka öncesi kritik yaptığımız ve mutabık kaldığımız İskender Günen’dir.
Olabilir, hatadan dönmek gerekebilir. Peki ya o genç Abdülkadir’in psikolojisi? İsmail için travma olamayabilir, ama ya futbolumuzun geleceği diye nitelendirdiğimiz Abdülkadir’in durumu? Yedek kulübesinde adeta çöktü kaldı, oyundan alınırken niye ıslıklatırsın çocuğu hocam?
Gelelim maça. Evet, futbol hatalar oyunudur ama abartırsanız canınız yanar. Neydi öyle Trabzonspor’un başlangıcı ve umursamazlığı?
Hollanda’yı devirdiğimiz ilk maç, hemen ardından grubumuzun güçlü takımı Norveç’i yendiğimiz karşılaşmalar sonrasını anımsayın.
A milli takım teknik direktörümüz Şenol Güneş’i “bilge” oyuncularımızı “kahraman” ilan eden kimler idi?
Başta medyamız olmak üzere tüm kamuoyu değil mi?
Ahh o Letonya ve Karadağ maçları.
Hesapta olmayan 4 puan kaybını yaşamasak, son Hollanda hezimetini sindirebilir, avantaj bizde naraları ile berbat futbolumuzun üzerini örtebilir, yanlış oyuncu tercihlerini Güneş’in kredisinden düşebilirdik.
Geldiğimiz noktaya bakın. Turnuvanın en zayıf takımlarından biri olan Cebelitarık’ı yendikten sonra fiyakasını bozduğumuz Hollanda ile oynuyoruz ve televizyon başındaki insanların yarısı daha ilk yarı bitmedin kanal değiştiriyor.
En üst ligimiz dahil, futbol kültürü olmayan bir ülkeyiz. Günlük sevinip, hesapsız yaşayan, kaybedince kahreden bir geleneğimiz var.
Merkez Hakem Kurulu, futbol tarihine geçecek bir görevlendirmeye imza attı. TFF 1. Lig’de pazar günü Ankaragücü ile Gençlerbirliği arasında oynanacak başkent derbisine hakem olarak Burak Pakkan atanırken, karşılaşmanın dördüncü hakemi ise eşi Gamze Durmuş Pakkan oldu.
Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu, belki de dünya futbol tarihinde hiç yaşanmamış bir görevlendirmeye imza attı. MHK, pazar günü TFF 1. Lig’de Ankaragücü ile Gençlerbirliği arasında oynanacak başkent derbisine hakem olarak Burak Pakkan’ı atarken, karşılaşmanın dördüncü hakemi ise eşi Gamze Durmuş Pakkan oldu. Böylece ikili, Türk futbol tarihine karı-koca maç yönetecek ilk hakem ekibi olarak adlarını yazdırdı.
Bu sezon kadın hakemleri ön plana çıkarma gayretleriyle dikkat çeken Serdar Tatlı MHK’sı bu hafta da ezber bozan atamalar yaptı. Geçen sezon 1. Lig’e düşen Ankaragücü ve Gençlerbirliği’nin karşılaşmasına Ankara bölgesi hakemi Burak Pakkan’ı yazan MHK,
Anlaşılan bu sezon da hakem tartışmaları ile geçecek.
Kimse üç haftalık performanslarından memnun değil. Üstelik henüz ligin başı.
Durumdan en çok rahatsız olan ise Merkez Hakem Kurulu başkanı Serdar Tatlı.
Geçen sezonu başarılı tamamlayan ve MHK’nin koltuğunu koruyan aynı hakemler şimdi Tatlı’nın da hedefinde.
Hafta başı düzenlenen iki günlük seminerde Tatlı açık açık hoşnutsuzluğunu dile getirdi.
Ve dedi ki; “Ligi şikayet gelmeden bitirmiştiniz. Beklentimiz bu sezona da kaldığınız yerden başlamanız idi. Ama görüyorum ki çok uzaksınız o noktadan...”
Haksız da değil başkan. Kulüpler savaş baltalarını çıkarmaya hazırlanıyor. Lig sonlarını düşünemiyorum bile.
Hafta içi Roma karşısında oldukça yorulan ve yıpranan Trabzonspor için lige dönüşte bundan daha uygun rakip olamazdı. Açık söyleyeyim; Giresunspor’un işi çok zor. Milli maç arasına üçte üç yaparak girmek, hem dinlenmek hem sakatların dönüş sürecine katkı anlamında bordo-mavili takıma büyük moral oldu bu galibiyet. Lakin hiç kolay olmadı, son ana kadar ecel terleri döktüler. Ya kağıt üzerinde? Tablo ortada. Lider Trabzonspor. O zaman mazereti kabul edilebilir.
Avrupa dönüşleri temsilcilerimiz için genellikle sorunlu oluyor. Trabzonspor da bu sendromu yaşadı. Tamam; Peres, Trondsen, Gervinho ve Cornelius gibi isimler yoktu ama bu zengin kadro niçin kuruldu? Böyle dönemler için. Herkes hazır olacak, forma şansı bulunca hakkını verecek.
Henüz 7. dakikada Giresunspor savunmasının büyük hatasını değerlendiren Nwakaeme’nin golüyle öne geçen Trabzonspor ikinciyi atıp rahatlamak yerine anlamsız biçimde top çevirmeye başladı. Abdülkadir Ömür, Hamsik ve
Türkiye Futbol Federasyonu internet sitesi, insanların bilgilenmek için kullandığı bir etkileşim aracı idi.
Teknik direktör, hakem, temsilci, futbolcu, menajer, gözlemci kategorilerinde resmi verilere ulaşabilir, “Bilgi Bankası” seçeneğini tuşlayarak sunulan hizmetten yararlanabilirdiniz.
Artık öyle değil. Her ne hikmetse yaklaşık iki aydır garip bir uygulamaya gitti federasyon.
Falanca oyuncunun transfer geçmişini, tescilini mi öğrenmek istiyorsunuz? Ya da teknik direktörün hangi takımları çalıştırdığını mı? Veya hakemin geçen sezon kaç maça çıktığını mı?
Karşınıza şu uyarı çıkıyor; “6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında gerekli düzenlemeler yapılmak üzere sayfa yenilenme aşamasındadır.”
Ara sıra bakıyorum, kapı duvar.
Bu tip bilgiler kamuoyuna açık olur ve şeffaflık gerektirir, gizlenemez. Yıllardır da böyledir.