Kamuda yöneticilere performans kriteri

4 Şubat 2014

2013 yılı ocak ayında gerçekleştirilen, memurların sorunlarının ve çözüm önerilerinin masaya yatırıldığı Abant toplantısından bu yana 1 yıl geçti.
Toplantıya ev sahipliği yapan Devlet Personel Başkanlığı’nın, dolayısıyla Çalışma Bakanlığı’nın o günden bu yana ortaya çıkan tartışma konularında nasıl tavır aldığını merak ettiğim için Devlet Personel Başkanı Mehmet Ali Kumbuzoğlu’yla bir araya geldik. Kendisi alışılmışın dışında, son derece sıcakkanlı bir bürokrat olarak sorularımı yanıtladı.
Geçen yıl yapılan tartışmalarda öne çıkan konu, kamuda da artık performans kriterlerinin değerlendirmeye alınacağı yönündeydi. Kamu personel sisteminin özel sektör insan kaynakları anlayışına yakınlaştırılması, ücret - verimlilik gibi unsurların kamuda da uygulanabilirliği konuşuluyordu.
Aradan geçen 1 yılda bu konuda herhangi bir gelişme yaşanmadı. Nitekim o dönem yazdığım gazete yazılarında kamuda performans ölçümünün son derece zor ve aynı zamanda subjektif davranışlara yol açabileceğinin altını çiziyordum. O dönem yaptığım araştırmalarda Avrupa ülkelerinde de bu sistemin olmadığını ifade etmiştik. Nitekim söylediğimiz gibi, uygulaması neredeyse imkânsız olan ücret - performans

Yazının Devamı

Faizler arttı, işsizlik riski alarm veriyor

2 Şubat 2014

Geçtiğimiz hafta Merkez Bankası’nın faiz oranlarını artırmasının ardından ekonomik büyümenin yavaşlayabileceği, buna bağlı olarak istihdamın azalabileceği ve işsizliğin artabileceği konuşulmaya başlandı. Öncelikle, faiz oranlarının artırılması ile ekonomik büyüme ve işsizlik arasındaki ilişkiyi açıklamak gerekiyor.
Merkez Bankası’nın faiz oranlarını artırması nedeniyle ülkeye belirli bir miktar yabancı sermaye girişi olacaktır. Ülkeye yabancı sermayenin girmesiyle, döviz arzı fazlası meydana gelecek. Bu da, teorik olarak Türk Lirası’nın değer kazanmasına neden olacaktır. Dolayısıyla, Türkiye’de üretilen mallar TL’nin değerlenmesiyle göreceli olarak pahalılaşır ve bu yönüyle Türkiye’nin ihracatı azalır. Dışarıya mal ihracının azalması, ilgili firmalarda (ihracatçı) istihdam daralmasına yani işten çıkarmalara yol açabilir.

İşsizlik ile büyümenin ilişkisi...

Faiz artırım kararının gelmesiyle büyümenin öngörülenden daha fazla yavaşlayacağı açık. Reel ekonomi yerine finans piyasalarına yönelen sermaye istihdam yaratmaktan uzaklaşacaktır.
Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi, genel olarak ekonomideki yüksek büyüme yüksek istihdam artışları yaratmıştır. Buna karşılık, küresel kriz

Yazının Devamı

Yemek ve yol parası ‘kıdem‘ hesabına katılır

31 Ocak 2014

SORU: İşten geçen ay çıkarıldım. Kıdem tazminatımı hesaplarken sadece brüt maaşımdan hesap yapıldığını söylediler. Ancak her ay düzenli yemek ve yol parası alıyorum. Bunlar anladığım kadarıyla kıdem tazminatı hesabına dâhil edilmemiş. Ne yapabilirim?
Ahmet Aslan

CEVAP: Kıdem tazminatının hesaplanması son brüt ücret üzerinden yapılır. Kıdem tazminatına esas olacak ücretin hesabında esas ücrete ek olarak işçiye ödenen para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur. Dolayısıyla düzenli olarak ödenen ikramiye, yol ve yemek paralarınızın da kıdem tazminatı hesaplamasına dahil edilmesi gerekiyor. Eğer hesaplama bu şekilde yapılmamışsa, ALO 170 veya Çalışma ve İş - Kur İl Müdürlüğüne bu haksız durumu bildirmeniz, şikâyet etmeniz gerekir.

Dul aylığı için 5 yıl sigortalılık ve 900 gün prim yatırılmalı
SORU: Eşim sigortalı olarak kısa bir süre tekstil fabrikasında çalıştı. Maalesef kendisini yakın bir zamanda trafik kazasında kaybettik. Toplam 700 gün prim yatmış. Dul aylığı alamayacağım söyleniyor. Doğru mu?
Aynur Yüksel

Yazının Devamı

Sendikalaşma az % 10 bile değil

30 Ocak 2014

Türkiye’de sendikalaşma oranları, dünyadaki trende uygun bir düşüş eğilimi içerisinde. Sendikalaşma oranı ve sendika üye sayısı, toplu iş sözleşmesi açısından önemli. Toplu iş sözleşmesi yapabilmek için sendikanın ‘yetki’ alması gerekiyor. Yetki alabilmek için de sendikanın örgütlü olduğu işkolundaki işçilerin en az yüzde 1’inin o sendikaya üye olması ön koşul. Ayrıca toplu iş sözleşmesi yapılacak işyerinde çalışanların yarısından bir fazlasının da sendikaya üye kaydedilmesi gerekiyor. Sendikalaşma istatistikleri sonucu o işkolunda yetki sahibi olabilecek sendikalar belirlenmiş oluyor.
Sendikalaşma oranı, SGK kapsamında sigortalı olarak çalışan kişi üzerinden hesap ediliyor. Daha önce Çalışma Bakanlığı istatistikleri kullanıldığı için sendikalaşma oranı yüzde 40-50’lerde çıkıyordu. Çifte üyelikler, ölüm durumunda yenilenmeyen kayıtların varlığı nedeniyle aslında gerçek olmayan bir oran söz konusuydu.
Sendikalaşma oranlarının gerçek düzeyine dönmesiyle sendikalara yetki konusunda geçiş hükmü tanındı. Buna göre; Ekonomik ve Sosyal Konsey’e üye konfederasyonlara bağlı işçi sendikaları için yetki koşulu Ocak 2013 tarihinden 1/7/2016 tarihine kadar yüzde bir, 1/7/2018 tarihine

Yazının Devamı

Memur artıyor ‘işçiler’ azalıyor

28 Ocak 2014

Son günlerde kadro talepleri sürekli gündemde tutuluyor. Türkiye’de seçimlerin kısa aralıklarla peşi sıra gelmesi devlette kadro taleplerinin şiddetini artırıyor.
Gerek taşeron çalışanları gerekse 4/C’lilerin kadroya geçme istekleri ilk olarak kamu maliyesinin engeline takılıyor. Diğer yandan bu yöndeki talepler “yeterince memur var” söylemiyle karşılaşıyor.
Aslında her iki tarafında haklı gerekçeleri var, ancak ekonomik imkânlar kadro taleplerinin önünü kesiyor.
Acaba ülkemizde gerçekten devlette çalışan kişi sayısı fazla mı? Bu konuda bir değerlendirme yapabilmemiz için gelişmiş ülkelerde durum nedir, bunu görmemiz gerekiyor. Ayrıca il bazındaki kamu çalışanı sayılarını o ilin nüfusuyla orantılı olarak değerlendirmek de önemli.

550 bin yeni memur
Şu anda Devlet Personel Başkanlığı verilerine göre memur sayımız 2 milyon 150 bin kişiye yaklaşmış durumda. Bu sayı yıllar itibariyle incelendiğinde sürekli artmış. 2003 yılında memur sayısı 1 milyon 603 bin kişiydi. Yani 10 yıllık dönemde memur sayısında toplam 550 bin kişilik, yani yaklaşık yüzde 30’luk bir artış meydana gelmiş.

Yazının Devamı

12 milyon işçi için ‘eğitim şart’

26 Ocak 2014

Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kamu - özel fark etmeksizin tüm işyerlerinde çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konularında eğitim almasını zorunlu tutuyor. Yani berberde çalışan çırak da fabrikadaki işçi de iş sağlığı ve güvenliği eğitimi alacak. Eğitim yükümlülüğüne uyulmaması halinde işverenleri yüksek idari para cezaları bekliyor.
Eğitime tabi tutulmayan her bir çalışan için işverene 1.120 TL idari para cezası kesilecek. 2014’ün ilk günlerinde yapılan denetimlerde yüzlerce işyerine eğitim programını başlatmadıkları için cezalar kesildi.
Aslında bu konuda işverenlerin kafası oldukça karışık, eğitim yapılmasından haberdar olanlar yeterli bilgilendirme yapılmadığı için ne yapacaklarını bilmiyorlar. Ancak yasa bir kişi de çalıştırsan bin kişi de çalıştırsan eğitim vereceksin diyor. Bana e-mail ile ulaşan bir işveren işyerinde 10 kişi çalıştırdığını, denetimlerde eğitim yaptırmadığı için 11 bin TL ceza kesildiğini söyleyip isyan ediyor.

Peki, konular neler?
Öncelikle işe yeni giren çalışanlara, çalışmaya başlamadan önce yapacakları iş ile ilgili riskleri, işyerinin genel risklerini ve bu risklerden korunmak için gerekli tedbirleri içeren bir eğitim verilmek

Yazının Devamı

Yaşa takılanlar için formül şart

23 Ocak 2014

SORU: 19.02.1971 doğumluyum. 24.03.1990 tarihinde ilk iş hayatım başladı ve 01.05.1990 itibariyle sigortalı oldum. Prim gün sayısı dolup emeklilik yaşı bekleyen mağdurlardanım. Hak etmiş olduğum emekliliğe yakın tarihlerde kavuşma şansım var mı? -Arzu TURAN

CEVAP: Emekli olabilmek için 20 yıl sigortalılık, 5375 prim günü ve 46 yaşı tamamlamayı bekliyorsunuz. Sigortalılık süresi ve prim gününü tamamladığınız için 46 yaşınızı dolduracağınız 19 Şubat 2017 tarihinde emekli olabileceksiniz. Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili bir düzenleme yapılırsa ki yapılacağını şu an için sanmıyorum, yaş şartını karşılayıp emekli olabilirsiniz.
Sizin durumunuzda olan çok sayıda vatandaşımız bu umut içerisinde. 1999 yılında 4447 sayılı yasa ile getirilen yaş hadleri bir anda emeklilik hesaplarına dâhil edildi. Haksız bir uygulama olan yaş düzenlemesinin kaldırılması, prim ve sigortalılık süresi dolanların emekli edilmesi gerekir. Almanya ve Finlandiya’da ileride alacağınız emekli aylığının bir miktarı kesiliyor ve erken emekli olabiliyorsunuz. Örnek alınabilir. 8 Eylül 1999 öncesi sigorta başlangıcı olan 5 milyon kişi için düzenleme yapmak adaleti tesis etmek olur. Sadece 4-a’lı yani

Yazının Devamı

İşsizlik korkusu

22 Ocak 2014

ILO’nun 2014 raporuna göre, 2018 yılına kadar dünyada 13 milyon kişi daha işsiz kalacak. 74.5 milyon genç işsize yenileri eklenecek. ‘Çalışan yoksullar’ın sayısı artacak. Türkiye’de işsizlik yüzde 10’un üzerine tırmanacak

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) yayımladığı 2014 Küresel İstihdam Eğilimleri Raporu’na göre önümüzdeki yıl çalışma hayatı açısından çok zorlu geçecek. Ekonomilerdeki mevcut eğilimler devam edecek olursa, 2018’e kadar 13 milyon kişi daha işsiz kalacak.
Öncelikle 2013’ün değerlendirildiği rapora göre dünyada 5 milyon kişi daha işsiz kaldı ve toplam işsiz sayısı 202 milyona ulaştı. İşsizlik artışının büyük bölümü, Doğu Asya ve Güney Asya’da gerçekleşti. Dünyada iş arayan iki kişiden biri Asyalı... Bu bölgeleri, Sahra altı Afrika ve Avrupa takip ediyor.

En çok gençleri etkileyecek
Mevcut yapı devam ederse, işsizlik daha da kötüleşecek ve 2018’de işsiz sayısı 215 milyona ulaşacak. Her yıl net 40 milyon yeni iş yaratılacak ancak bu rakam, işgücü piyasasına her yıl girmesi beklenen 42.6 milyon insan için yeterli olmayacak.

Yazının Devamı