Barışın yolu

1 Eylül 2012

Geçen haftadan birkaç haber: Bingöl’de 7 ve 10 yaşında 2 çocuk işkence gördü. Çocukları dikenli çubuklarla dövüp vücutlarında sigara söndürenlerin 12-14 yaş arası 3 çocuk olduğu ortaya çıktı.
İzmir’de okula başlayan 6 yaşındaki Umut, parkta sırtına saplanan bir kurşunla can verdi.
Bursa’da bir hafta aç, susuz bırakılan köpek, zincirlendiği balkondan atlamaya kalkışınca boynundan asılı kaldı. Can çekişerek öldü.
Isparta’da Nevin, kendisine tecavüz eden adamı av tüfeğiyle öldürdükten sonra başını kesip köy meydanına attı.
* * *
Şiddetin nasıl kılcal damarlarımıza kadar yayıldığını, çocukları, hayvanları bile esir aldığını gösteren birkaç haber...
Zorbalık, gündelik hayatın bir parçası sanki:

Yazının Devamı

İki yenik ordu

30 Ağustos 2012

Bürokrasinin “milli” sıfatını yakıştırdığı iki bakanlığı vardır:Milli Savunma ve Milli Eğitim...
Bu ikisi, iki büyük orduyu yönetir:
Silahlı Kuvvetler ile eğitim ordusu...
Ne yazık ki ikisi de, “Büyük Zafer”i, birer yenik ordu gibi “kutluyor”, bu 30 Ağustos’ta...
* * *
362 general ve amirali bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 68 general ve amiral tutuklu...
Bahriyelilerin durumu daha da vahim:

Yazının Devamı

Acıyı bal eylemek

28 Ağustos 2012

Yeter Gültekin’le birlikte Rahmi Saltuk’u ziyarete gittik geçenlerde...
Bodrum’daki yazlık evine...
Sivas’ta katledilen ozan Hasret Gültekin ile eşi Yeter Gültekin’in 19 yaşındaki oğulları Roni de bizimleydi.
Hasret Gültekin, Madımak Oteli’nde öldürüldüğünde 22 yaşındaydı.
Roni, babası boğulduktan 72 gün sonra doğdu.
Babasına yapılanı bilmeden büyüdü.
Sonra katliamı öğrendi, öğrendikçe herkese merakla babasını sormaya, her anlatılan anıdan kafasında bir baba oluşturmaya başladı.

Yazının Devamı

Prens’in poposu

26 Ağustos 2012

Gördük şükür! İngiliz Sarayı’nın popüler prensi Harry, Las Vegas’ta tatil yaparken, otel odasında arkadaşlarıyla striptizli bilardo oynamış. Kaybedip donuna kadar vermiş.
Bir arkadaşı da onu cep telefonuyla görüntülemiş.
Prensin çıplak fotoğrafı, önce bir Amerikan dedikodu sitesine düştü, sonra dünya basınında yayımlandı.
İngiliz medyası dışında...
Talihsiz İngilizler, prenslerinin poposunu göremedi.
* * *
Buckingham Sarayı, fotoğrafın basılması halinde Prens’in mahremiyetinin ihlal edilmiş olacağını öne sürerek İngiliz basınının özdenetim kuruluşu olan “Basın Şikâyetleri Konseyi”ne başvurdu ve fotoğrafın yayımlanmamasını istedi.

Yazının Devamı

Bizimle oynuyorlar

25 Ağustos 2012

Oyun, çocuk dünyasında gerçeğin yansımasıdır. Çocuk, hayatı oyun aracılığıyla algılar, büyüdükçe de oyunda öğrendiğini hayata geçirir.
Anlaşılan stratejistler de öyle...
Oyunla dünyayı algılıyorlar, sonra da oyunu hayata geçiriyorlar.
* * *
Hürriyet’te Tolga Tanış’ın Washington’dan verdiği haber, son dönem yaşananların en net izahı gibiydi.
Özetleyeyim:
ABD’nin 3 önemli düşünce kuruluşu, 2 ay önce Washington’da Suriye’yle ilgili bir savaş oyunu düzenlemiş.

Yazının Devamı

Biz gördüğümüzde yıldızlar...

12 Ağustos 2012

Beyoğlu’nun nostaljik ve eğlenceli barıdır “45’lik”...
Daha ismiyle bizim kuşağı içeri çağırır.
Yaşı 45 civarında dolaşanlar, şimdi antika muamelesi gören 45’lik plaklarla büyümüştür.
“45’lik”in kapısından girince, çocukluğunuzun film afişleri, siyah-beyaz resimleri ve o cızırtılı kara tekerlekleri karşılar sizi...
Onlara takılır ve gençliğinize, çocukluğunuza gidersiniz.
* * *
Geçen mayısta, barın kuruluş yıldönümü kutlandı.

Yazının Devamı

Can suskun, Can paramparça

11 Ağustos 2012

Yarın Can Yücel’in ölüm yıldönümü... Geçen yıl Datça’daki mezarı başındaki anmaya gelen iki genç, mezarına şarap dökmüştü.
AK Parti Datça İlçe Başkanı da “İnançlara hakaret etmeye kalkışanlara sessiz kalacak değiliz” demişti.
Durumdan vazife çıkardılar. Can Baba’nın Mehmet Aksoy imzalı mezarını kırdılar.
Hıristiyan ve Yahudi kabirlerinin Müslümanlarınkiyle yan yana dizildiği “Datça hoşgörü mezarlığı”, namını yitirdi.
Ama Can Baba iyi tanırdı memleketini...
Başına geleceği bilmiş, “Vasiyet” şiirinde şöyle demişti:
“Beni kuzum Datça’ya gömün / Geçin Ankara’yı, İstanbul’u! / Oralar ağzına kadar dolu, / alabildiğine de pahalı, / örneğin Zincirlikuyu’da/ bir mezar 750 milyona... / Burası nispeten ucuzluk, / ortada kalma tehlikesi de yok/ Hayır dua da istemez. / “Dediğim gibi, beni Datça’ya gömün/ Şu deniz gören mezarlığın orda... / Gömü sanıp deşerlerse karışmam ama!”

Yazının Devamı

Hangi defter Sayın Başbakan?

9 Ağustos 2012

Başbakan, tırmanan şiddetin sorumlusunu buldu: Basın! Diyor ki:
“Biliniz ki yazdığınız her cümle onların (yani teröristlerin) arayıp da bulamadığı bir propaganda unsurudur. Ve bilesiniz ki biz de kendi defterimizin notları arasına bunları düşüyoruz.”
* * *
İlk cümle, bildik terane:
“Hükümetin işine yarayacak cümleler kurmuyorsan, teröristin safındasın demektir.”
O halde Şemdinli’de çatışmaların 40 kilometrelik alanda, 20 gündür devam ettiğini, devletin bölgede bir türlü hâkimiyet kuramadığını, çok sayıda yerleşim yerinin boşaltıldığını, valiliğin ilde 7 bölgeyi geçici askeri yasak bölge ilan ettiğini, Başbakan TV’de “Olağanüstü Hal’i kaldırdık” diye öğünürken orada olağanüstü bir savaş hali yaşandığını yazmayacağız, öyle mi?
Örgüt yararlanır diye hükümetin hatasını sergilemeyeceğiz, iktidar yandaşı kalemşorlar gibi “iliştirilmiş gazetecilik” yapacağız, göze girmek için pembe gazete basacağız öyle mi?

Yazının Devamı