Osman Hamdi Bey, sadece Türk sanatının değil, aynı zamanda dünya sanat tarihinin önemli figürlerinden biri.
Batı sanatını ve Doğu kültürünü birleştirerek oryantalist sanatı ile hem bir ressam hem de önemli bir kültürel figür olarak hatırlanıyor.
19. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme süreci ile paralel olarak kariyerini şekillendiren Osman Hamdi Bey, hem sanatı hem de akademik çalışmaları ile dönemin önemli isimlerinden biri.
Osman Hamdi Bey’in en tanınan eseri, 1906 ve 1907 yıllarında iki versiyonunu yaptığı ‘Kaplumbağa Terbiyecisi’.
Şu anda 1906 tarihli eser Pera Müzesi’nde, 1907 tarihli eser ise Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nde sergileniyor.
Şimdi ise Osman Hamdi Bey’in iki farklı eseri Londra’da müzayedede satışa çıkıyor.
‘Kahve Ocağı’ adlı eser Londra Bonhams’da 26 Mart’ta açık artırmayla satılacak.
1 milyon 500 bin - 2 milyon İngiliz sterlini fiyat aralığında sunulacak.
İlk kez bir açık artırmaya çıkan 1879 tarihli eser, sanatçının kariyerinin dönüm noktasında yer alan yapıtlardan biri olarak kabul ediliyor.
‘Kahve Hazırlama’ adlı eser ise 29 Nisan’da Londra’da Sotheby’s tarafından satışa sunulacak.
Tahmini fiyatı 1 - 1.5 milyon İngiliz sterlini arasında olacak.
Eserin 1881 yılında çekilen ve o dönemdeki kahve hazırlama geleneğini yansıtan bir fotoğraftan ilham alarak yapıldığı biliniyor. Ancak bu eser, fotoğrafla kıyaslandığında, çok daha fazla detay ve sanatçının özgün dokunuşlarını içermekte.
Eser, Topkapı Sarayı’nda yer alan Harem’de hayali bir iç mekânda iki genç kadının kahve hazırlığını gösteriyor.
Bu eser de Osman Hamdi Bey’in Orta Doğu’nun geleneksel estetiğini Batı sanatının perspektif anlayışıyla harmanlayarak oluşturduğu bir başyapıt olarak kabul ediliyor.
Gerçek bir mekânı yansıtmaktan çok, izleyiciyi hayali bir atmosferin içine çekmeye yönelik bir yaklaşım sergiliyor.
Osman Hamdi Bey, sanatını Batı’da eğitim aldığı dönemde şekillendirmiş ve Oryantalist akımının etkilerini eserlerinde yoğun bir şekilde kullanmış.
Ancak, Batı sanatına olan ilgisi, onu aynı zamanda kendi kültürüne dair derin bir anlayış geliştirmeye yöneltmiş.
Sanatçının bu iki farklı kültürel etkiyi birleştirmesi, eserlerine özgün bir kimlik kazandırmış.
Osman Hamdi Bey, uluslararası düzeyde de tanınmış, Londra’daki Kraliyet Sanat Akademisi’ne üye olmuş ve birçok ödül kazanmış.
Sanatsal başarıları, Türk sanatının modernleşme sürecinin simgesi olmuş.
1882 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’ni kurmuş ve burada Türk sanatını Batı ölçütlerinde geliştirmek için genç sanatçılara eğitim vermiş Osman Hamdi Bey’in eserleri işte o yüzden hâlâ Londra’da müzayedelerde çok ses getiriyor.