Tam beş yıl önce Eylül ayında İstanbul’un önde gelen koleksiyonerleri, sanatçıları, sanat galerisi sahipleri ile yerli ve yabancı basından isimlerle Söğütlüçeşme hızlı tren istasyonunda buluşmuş, hep birlikte Eskişehir’e gitmiştik.
Odunpazarı Modern Müze’nin (OMM) açılışı için.
Bu sayede hem Eskişehir’i hem de UNESCO Dünya Kültür Mirası geçici listesinde yer alan Odunpazarı evlerini de görme şansımız olmuştu.
OMM, Avrupa Müzecilik Ödülleri ve 18. Uluslararası Müzecilik ve Kültürel Miras Ödülleri gibi birçok ödüle layık görüldü, sanat dünyasının en prestijli yayınlarından ARTnews tarafından ‘Son 100 Yılın En İyi 25 Müze Binası’ arasına seçildi.
Tabii hiçbir şey tesadüf eseri olmuyor.
Bu başarı, müzenin kurucusu, koleksiyoner Erol Tabanca’nın vizyonu ve Kengo Kuma gibi uluslararası başarılara sahip, çok değerli bir mimarla çalışmasının sonucu.
Kengo Kuma gibi usta bir mimarın Eskişehir’de bir proje yapmış olması önemli.
Böyle mimari eserler şehre daima değer katıyor, hatta şehirleri uluslararası destinasyonlar haline getirmede büyük rol oynuyor.
Kengo Kuma’nın 2020 Tokyo Olimpiyatları için yaptığı Olimpiyat Stadı’ndan İskoçya’daki Victoria & Albert Müzesi’ne birçok bilinen projesi var.
Türkiye’deki ilk projesi ise OMM.
Hiç unutmuyorum, Erol Tabanca geçen yıl anlatmıştı, OMM’un 5. yılı için kızı İdil Tabanca’nın küratörlüğünde çok heyecan duydukları bir sergi hazırlığında olduklarını.
İşte o zaman ajandama not etmiştim, 7 Eylül’ü.
Şimdi beklenen zaman geldi, OMM’un 5. yıl kutlamaları ve yeni sergisi ‘Ehlikeyif’in açılışı için haftaya Eskişehir’e gideceğim.
‘Ehlikeyif’ sergisi resim, heykel, yerleştirme ve mobilya tasarımı disiplinlerinde uluslararası sanatçı ve tasarımcıların eserleriyle form ve işlev arasındaki ilişkiyi de yeniden tanımlıyor.
Peki ama sergiye hangi sanatçılar ve tasarımcılar katılıyor?
Ahmet Doğu İpek, Andrea Branzi, Audrey Large, Barbora Žilinskaitė, Batten and Kamp, Bertrand Fompeyrine, Charlotte Kingsnorth, Chris Wolston, Elissa Lacoste, Eric Klarenbeek, Faye Hadfield, Gaetano Pesce, Guido Casaretto, Guillermo Santomà, Hannah Levy, Karl Monies, Linde Freya Tangelder, Mamali Shafahi, Marc Quinn, Max Lamb, Melih Çebi, Mesut Öztürk, Misha Kahn, Odd Matter, Roman Babakhanian, Saelia Aparicio, Schimmel & Schweikle, Serban Ionescu, Sigve Knutson, Slavs & Tatars, Studio EO, Studio Yellowdot, Süper Normal, Thomas Barger, touche—touche, VAUST, Wang & Söderström, Willem Van Hoff.
“Teknolojinin yol açtığı hasar, nüfus yoğunluğu, iklim değişikliği ve salgınlar, sade zamanlara duyulan kolektif bir açlık yaratırken, postmodern çağda doğaya ve doğanın içindeki karmaşık yaratıklara duyulan özlem bu serginin temel temasını oluşturuyor.” diye özetliyorlar.
Bauhaus ve türevlerinin modern mobilya üzerindeki baskın etkisine rağmen, ‘Ehlikeyif’ doğanın unsurlarıyla aşılanmış, alışılmadık ve eğlenceli mobilya tasarımlarını bir araya getiriyor.
Sergi, 8 Eylül Pazar gününden itibaren OMM’da ziyaret edilebilir.