Ünlü bir blogger iken her şeyi geride bırakan Garance Dore’un tüm kariyerinden vazgeçmesi şaşırtıcıydı. Şimdi ise Garance Dore kendi cilt bakım markasıyla karşımıza çıkıyor.
2010’da modayla ilgilenenlerin yakından tanıdığı, dünyanın en etkili bloggerları, yani o dönemki influencerları Garance Dore ve Scott Schuman İstanbul’a geldi. O zaman favorilerimdendi Garance Dore. Tam 16 yıl önce illüstrasyonlarla başlıyor bloguna, sonra yorumlar ekliyor, en son da erkek arkadaşının da desteğiyle fotoğraf çekiyor. Fotoğraflar ve yorumlar illüstrasyonlardan daha çok ses getiriyor ve Garance Dore moda dünyasında önemli bir isim haline geliyor.
O zamanki erkek arkadaşı da kendisi gibi ünlü bir bloggerdı. Hatırlayacaksınız, Scott Schuman’ın “Sartorialist” adlı bir blogu var. Sartorialist’te daha çok farklı şehirlerden sokak modası fotoğrafları yer alıyor. Hatta önemli moda tasarımcıları Sartorialist’teki fotoğraflardan ilham aldıklarını itiraf ediyor.
Garance Dore ve Scott Schuman, “İstanbul” konulu bir moda ve seyahat
Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) Sanat 23 Mayıs Pazartesi akşamı AKM’de büyük bir konsere hazırlanıyor.
Uluslararası başarılara sahip ve dünya sahnelerinde ülkemizi temsil eden genç müzisyenler bu konserde sahneye çıkacak.
ÇEV Sanat Başkanı Berrin Yoleri’nin organize ettiği ve ünlü orkestra şefi İbrahim Yazıcı’nın yöneteceği konserde kemanda Deniz Erten İspir, Ezgi Su Apaydın, Deniz Şensoy, Doğa Altınok, Duru Önhon ve Defne Güngör perküsyonda Elman Mecid, piyanoda Damla Ece Karataş ve Fikret Uçar, violoda ise İklim Özenli Olten Filarmoni Orkestrası eşliğinde performanslarını sergileyecek.
Jamal Aliyev’in solist olarak yer alacağı konserde Aliyev, Türk enstrümanları ve çello ile doğu ve batı kültürlerini buluşturduğu yeni albümü ‘Illusion’ı ilk kez canlı seslendirecek.
Onur konuğu Haldun Dormen
Gecenin onur konuğu Haldun Dormen açılış konuşmasını yapacak.Projenin daimi gönüllüsü Halit Ergenç de gecede yer alarak genç müzisyenlere destek olacak. 23 Mayıs’ta
Mardin Bienali yarın Alman Karargâhı’nda gerçekleşecek resmi açılışla birlikte başlıyor.
Alman Karargâhı’ndan tüm sanatçı, galeri ve konukların katılacağı açılış yemeği için Maridin Otel’in avlusuna geçiliyor.
“İnsan toprağın sakladıklarını keşfettiğinde, etrafındaki uçsuz bucaksız imkânları fark etti, bizi bugüne getiren, toprağın bilgeliğini adım adım anlamak oldu. Toprağın, ortaklaştıran ama yakından bakıldığında farklarımızı da ortaya koyan gücü, yarattığımız hikâyelere ilham verdi. Toprağın sunduklarıyla kurduğumuz sofralarda toplanarak birbirimize hikâyelerimizi anlattık, paylaştık, paylaştıkça ilerledik. İşte Mardin bu kültürlerin, hikâyelerimizin birleştiği toprağın, altın bir tepside sunulduğu bir masal gibi. Bu masalı beraber keşfetmek, Mardin’in, toprağın ve binlerce yıllık kültürlerin bir arada sunduğu tüm zenginliğe ortak olarak sanatla yoğurmak için Mardin Bienali’nin açılış yemeğinde buluşuyoruz” diye özetliyorlar.
Mardin Sinema Derneği ev sahipliğinde gerçekleşen,
Yıllar önce Milano Tasarım Haftası’nda tanışmıştım ünlü İngiliz tasarımcı Tom Dixon’la.
Leonardo da Vinci Bilim ve Teknoloji Müzesi’ndeki sergisini birlikte gezmiştik.
Bir spor giyim markasıyla yaptığı iş birliğini anlatmıştı: “Ben moda tasarımcısı değilim” diyerek.
Yaptığı koleksiyonun çok amaçlı olduğunu söylemişti. Duvara açık haliyle asılabilecek bir nevi dolaba dönüşebilen bir sırt çantasıyla başladığını anlatmıştı. “Milano’ya ilk geldiğimde parkta bir bankta yatmıştım. Onu düşünerek hem gündüz işe gidilecek hem de tersini çevirip bankta yatabileceğiniz kıyafetler, paltodan uyku tulumuna dönüşen tasarımlar yaptım” demişti.
Geçen yıl ise Eczacıbaşı Grubu’na ait VitrA için ‘Liquid’ başlıklı bir banyo koleksiyonuyla karşımıza çıktı Tom Dixon.
‘Liquid’, Dixon’ın ilk banyo koleksiyonu olma özelliğini de taşıyor.
VitrA yerli ve yabancı tasarımcılarla sık sık iş birlikleri yaparak dikkat çekiyor.
Londra’da Clerkenwell’de büyük bir showroom da açtı.
Gastronomi en önemli yumuşak güçlerden biri.
Aynı zamanda ülkelerin en büyük pazarlama araçlarının da başında geliyor.
Turizm, Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği’nin (TURYİD) düzenlediği 3. Global Gastroekonomi Zirvesi çarşamba günü gerçekleşti.
Zirvede, gastronominin bir kaldıraç görevi görerek Türkiye’de bu sektörün hak ettiği yere gelmesini ve gastronominin potansiyelinin açığa çıkarılması hedeflendi.
İşte konu başlıkları…
- Açılış konuşmasını TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yaptı. Kaya Demirer konuşmasında yeme-içme sektörünün pandemi sebebiyle yaşadığı sürece ve değişen dinamiklere değinerek sektörün, TURYİD’in sağladığı enformasyon kabiliyetiyle ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle pandemi sürecinden güçlenerek çıktığını anlattı. Demirer, ayrıca zirvede katılımcı olan bine yakın öğrenci olmasından dolayı mutluluk duyduğunu söyledi ve
En son geçen yaz Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV), Genç Yetenekler Bodrum Yaz Konseri vardı. Konserde klasik müzik alanında dünyada yıldızı parlayan uluslararası başarılara sahip genç sanatçılarımız Jamal Aliyev ve Bade Destan performans sergilemişti.
Mütevelli Heyeti üyesi olmaktan gurur duyduğum Çağdaş Eğitim Vakfı’nın ‘ÇEV Sanat Genç Yetenekler’ projesi Berrin Yoleri öncülüğünde, Fazıl Say, İbrahim Yazıcı, Bülent Evcil ve Mehmet Yasemin’in desteğiyle 12 yılda büyük yol kat etti.
2009’da Aya İrini’de Ebru Ceylan’ın objektifinden “Kutup Yıldızı” sergisi ve mini konserle temeli atılan bu harika projenin amacı Türkiye’den dünya çapında sanatçılar çıkarmak, Türk kültürünü ve sanatını dünyaya tanıtmak.
Aslında ‘ÇEV Sanat Genç Yetenekler’ projesinde gençler birbirleriyle rekabet içinde değil, tam tersine büyük dayanışmayla büyüyorlar, birbirlerini alkışlıyor, birbirlerine destek oluyor ve
İstanbul’da bugün iki önemli sanat etkinliğinin açılışı var.
Biri, Contemporary Istanbul’un kurucuları Ali-Rabia Güreli’nin yeni ve tamamen yerli sanat fuarı CI Bloom.
Diğeri ise İngiliz sanatçı David Hockney’nin ‘Baharın Gelişi, Normandiya, 2020’ başlıklı sergisi.
Tersane İstanbul’da gerçekleşecek CI Bloom’la başlayalım.
Bugün ve yarın Akbank ana sponsorluğunda ön izlemeyle başlayacak olan CI Bloom’a 23 yerli galeri katılıyor.
Ambidexter, Anna Laudel, Art On, artSümer, Bozlu Art Project, Büro Sarıgedik, C.A.M. Galeri, Dirimart, Ferda Art Platform, Galeri 77, MERKÜR, Galeri Siyah Beyaz, Galerist, Martch Art Project, Öktem Aykut, Pg Art Gallery, Pi Artworks, Piramid Sanat, Sanatorium, The Pill, Vision Art Platform, x-ist ve Zilberman Gallery.
CI Bloom’da yabancı galeriler yok.
CI Bloom NFT eserlerinden oluşan Digital Horizons: The New State of Art adlı seçkiye de ev sahipliği yapıyor.
Pandeminin en zorlu günlerinde Londra Caz Festivali’nde ‘Istanbul Psychedelic’ konserleri vardı.
Dünyanın en prestijli müzik festivallerinden birinde İstanbul bölümünde Moğollar, İlhan Erşahin, BaBa ZuLa ve 2018 yılı Montreux Jazz Festival Talent Award sahibi Islandman sahnedeydi.
İlk kez pandemi nedeniyle çevrimiçi gerçekleşen festivalde İstanbul konserleri bir konser salonunda değil, İstanbul Boğazı’nda, köprünün önünde nefis bir İstanbul manzarasıyla birlikte gerçekleşti.
Bu konserleri izleyen her İstanbullu gibi gurur duydum.
Hem müzisyenlerimizin performansıyla, hem İstanbul’un büyüleyici güzelliğiyle, hem de dünyanın en önemli müzik festivallerinden birinin İstanbul’a özel bölüm ayırmasıyla.
Tabii bütün bunlar tesadüf eseri olmuyor.
Her ne kadar İstanbul’un güzelliği de, müzisyenlerimizin başarısı da sınırlarımızı çoktan aşsa da, bunları dünyaya daha iyi duyurabilmek için gizli kahramanlar gerekiyor.
‘Istanbul Psychedelic’ konserlerinin gerçekleşmes