Helal olsun Sergen Yalçın ve ekibine, sezonu iki kupayla kapattı, inanın başka kupa da olsa, onu da müzesine taşırdı.
Elbette bir de Beşiktaş Kadın Futbol Takımı var, onlar da şampiyon oldular, Devler Ligi biletini aldılar.
Yani, üç kupalı Kartal’dan söz ediyoruz, işte başarı budur, herkes saygı duyacak, şapka çıkaracak.
Sergen Yalçın bu sezonki başarılarıyla bir ilke imza attı, kariyerine iki kupa ekledi, tarihe geçti.
HHH
Beşiktaş’ın kupa finaline çıkan kadrosu Utku hariç aynı. Genç kaleci aşırı heyecan ve panikten olsa gerek, hatalar yaptı, olsun canı sağ olsun. Ancak Gökdeniz’in pozisyonunda kritik bir kurtarış yaptığını unutmayalım.
HHH
İnanmışlık... Takımdaşlık...İnanmışlık... Takımdaşlık...Beşiktaş Ruhu...Kartal duruşu..Alın teri...Gözyaşı...Mücadele..Yoktan var etme...Ve en anlamlı kupa.
***
İşte Beşiktaş’ın ‘şampiyonluk’ kupasını müzesine götürmesindeki en büyük faktörler...
Gerçi, Kartal’ın müzesi irili - ufaklı kupalarla dolu, tabloya bakınca bence en anlamlısı bu kupadır.
Niye mi?
Sezon boyunca yaşananları şöyle bir anımsayın!
Zor bir süreçten geldi Kartal, bu konuma...
Ghezzal ve Rosier benim penceremden çok özel oyuncular. Valla, varını - yoğunu ortaya koyuyorlar. Adamlar kiralık ama sanırsınız ki ikisi de kırk yıllık Beşiktaşlı...
O ne hırstır, o ne takımdaşlık duygusudur arkadaş?
Elbette Josef de Souza’yı da unutmamak gerekir. Kartal’ın zirveye gelmesinde bence gizli kahramanıdır.
Olası bir şampiyonluk kaybında, sakın ola kimse Başkan Ahmet Nur Çebi ve Sergen Yalçın’a fatura kesmeye kalkmasın! Çünkü taraflı, tarafsız herkesin gönlünde taht kuran bir Beşiktaş’tan söz ediyoruz.
Özellikle Başkan Çebi bu zorlu kulvarda müthiş işlere imza attı. Demem o ki, maddi - manevi ne var, ne yok ortaya koydu, evlerini ipotek bile ettirdi, daha ne yapsın!
Sergen Yalçın, Ümraniye’de işine odaklandı, parasal olayların hep dışında kaldı. Her ikisi de övgüyü ve alkışı hak ediyor, gerisi detaydır.
Sergen Yalçın’ın kalıcı olması gerekir, teknik adam konusunda istikrar başarının yarısıdır, unutmayın, eyyy yönetim!
Biliyoruz, Beşiktaş’ın teknik direktörü Sergen Yalçın, ‘yoklarla’ Kartal’ı zirveye taşıdı.
Düşünsenize tıpkı hocanın dediği gibi, ‘Biri geliyor, biri gidiyor’ misali, son üç haftada yedekte hamle yapacak oyuncu sayısı, bir ya da iki.
Böylesi bir tabloda Kartal’ın zirveye park etmesi bence büyük başarıdır.
Gelelim kritik maça... Bu oyunda panik ve telaş başa en büyük beladır!
Karagümrük, öyle sıradan bir ekip değil, kadrosu etkili oyunculardan kurulu.
Böylesi bir tabloda şuursuzca baskı yapmanın alemi ne arkadaş?
Kartal’ı anlıyorum, üzerinde büyük bir baskı var, kısıtlı kadroya karşın herkes ondan şampiyonluk bekliyor.
Derbilerin havası, suyu da başkadır, hele hele skor üzerine öngörüde bulunmak zordur, yanılma payınız yüksektir!
Örneğin dünkü yılın son derbisi... Lider Beşiktaş, tahmin ve yorumlarda kantarda ağır basan taraftı.
Gelin görün ki, bazen evdeki hesap, çarşıya uymaz! Cim-Bom’un zirveye tutunma adına tek çaresi üç puandı, bunu da anımsatalım.
Nitekim, Fatih Terim’in onbirine bakıyorum, hem tecrübeli, hem de ‘saldırgan’ bir kadroyu sahaya sürdü. Bunun da karşılığını ilk yarıyı 2-1 önde kapatarak aldı.
Lider Beşiktaş’ın kadrosu rakibi kadar geniş ve zengin değil, biliyoruz! Sergen Yalçın’ın forvette, Gökhan Töre’ye sarılması da bundandır! Oyunda kaldığı süreçte pek etkili olduğunu söylemek çok zor! Ki, Ljajic için de bu durum geçerli!
Aboubakar yok hükmünde! Derbi öncesi sakatlar zincirine N’Koudou ‘de eklenmişti. Kartal’ın bu negatif tabloda kuşkusuz en büyük avantajı, puan olarak kredisidir.
***
Evet, ben dahil birçok meslektaşım, Milliyet’in efsane spor müdürü, rahmetli Namık abi (Sevik) ile çalışma olanağını bulduk. Onun ardından öyle spor müdürlerimiz geldi, geçti ki, hangisini saysak bilemiyorum? Nezih Alkış, Şansal Büyüka, İhsan Topaloğlu ve Cem Şengül de onun öğrencisiydi.
Bugünkü konuma gelmemde, Namık abi başta olmak üzere yukarıda saydığım spor müdürlerinin katkısını asla unutamam. Hele hele rahmetli İslam abi (Çupi), Allah uzun ömürler versin Attila Gökçe abi ve birçok yazar büyüklerimin de katkısını yadsıyamam. Demem o ki, Namık abi ile çalışmak ben ve diğer meslektaşlarım için büyük onurdu. Milliyet’te neredeyse 36 yılı devirdim... Bu mesleğe başlarken hayalim, idolüm Milliyet Spor Servisi idi... O kapıdan 1985 yılında girdim, hala da o vitrindeyim.
Namık abiyle çalışan herkes bilir ki, Milliyet’in vitrininde ‘yalan-dolan’ asla olmaz, bugüne kadar da olmadı, bundan sonra da olmayacak.
Niye mi?
Gazetecilik kurallarına sıkı sıkıya bağlı olmak bizim
Lider Beşiktaş’ta, Sergen Hoca’nın dediği gibi, “Biri geliyor, biri gidiyor...” Eee bir de kart cezaları var, malum!
Demek istediğim, o yokmuş, bu yokmuş fark etmiyor... Kartal’ın oyununda değişen bir şey var mı? Aslaaa...
Tüm handikaplara karşın Kartal sahaya çıkıyor, topunu oynuyor, üretiyor, kaçırıyor, ama kimsenin de gözünün yaşına bakmıyor! Önüne gelen her türlü engeli bir bir aşıyor. Yol temizliyor, yol...
Yani Kartal, ŞAMPİYONLUĞA kanat çırpıyor. Helal olsun Sergen Hoca ve oyuncularına...
Süper Lig’de klasman hesabı yapan Hatayspor da öyle yabana atılacak ekip değil asla.
Hele bir forvet hattı var ki, Boupenza, Akintola ve Diouf... Ama dünkü maçta sınıfta kaldılar, sınıfta!
Niye mi?
Lider Beşiktaş, eksikmiş, forvetsizmiş, inanın hiç fark etmiyor! Larin yedek, Aboubakar meydanda yok! N’Koudou, Gökhan Töre, hatta Ghezzal var kardeşim!
Rizespor, Bülent Uygun ile müthiş bir çıkış yakaladı, tehlike bölgesinin uzağında. Bu tabloya rağmen Kartal maça müthiş baskıyla başladı, ilk yarıda oynu adeta tek kaleye çevirdi.
Öyle ki 5 dakika içinde 3 net pozisyon üretti. N’Koudou, ardından Ljajic ve son olarak Gökhan harika şutlar attılar, ama topu filelere gönderemediler. Onlar elbette atmak istediler, ancak kaleci Gökhan o 5 dakikaya müthiş kurtarışlar sığdırdı, kutlamak gerekir.
Dedik ya, Kartal için forvet olsa da, olmasa da pek fark etmiyor. Asist kralı Ghezzal sahadaysa, korkmayın. Adam müthiş bir yetenek, 16. dakikada N’Koudou’ya attırdığı golü, kaç kişi çalımladığını gördünüz mü? N’Koudou’ya sadece dokunmak kaldı.
Kısacası baskı ve pres var, üretim var, ama Kartal tek golle bu yarıyı kapadı. İlk yarıda özellikle Atiba ve Gökhan Töre’nin ceza alanı içinde şut