Kişisel olarak ben bir hakemin kokartına bakmam, FIFA mı, değil mi, beni hiç ilgilendirmiyor... O hakemin adaletli maç yönetip, yönetmediğine bakarım arkadaş.
Halil Umut Meler’in Beşiktaş ile sıkıntıları olduğunu sağır sultan biliyor, ama MHK hala bunun farkında değil maalesef! Soruyorum, elinizde hakem mi yok, niye Meler’i bu maça atarsanız arkadaş!
Beşiktaşlı futbolcuları yapılan faulleri dün gördük, ayağa basmaları geçtik, neredeyse bariz faulleri vermeyecek arkadaş!
Peki, Ramazan’ın Kenan Karaman’ı yere indirmesi içeride mi, dışarda mı? Tabi ki Meler’e göre dışarıda, bize göre içeride! Yani buz gibi penaltı. Gelin görün ki Meler, onu dışarı taşımak için çırpındı, durdu, VAR’dan da tık yok!
Aynı Meler Welinton’a son adam gerekçesiyle 80’de kırmızı kartı çekti, hadi ordan! Omuz omuza bir mücadelenin karşılığı ne zaman kırmızı kart oldu eyyy Meler? Hayret VAR’dan Meler’e uyarı geldi, izledi, kartı iptal etti! İptal ederken üztüntüsü yüzüne yansıyordu Meler’in!
Suç
Beşiktaş’ın gizli kahramanlarından Souza ağrıları nedeniyle 11 yerine, yedeğe çekildi, mecburiyetten! Ya Vida’ya ne demeli, ısınırken, kendinin kenarda buldu! Vida’yı ister beğenin, ister aldığı parayı çok bulun fark etmez, tecrübeli oyuncu savunmanın sigortası olduğunu dün bir kez daha gördük! Acaba Vida, sahada olsaydı, Hakan Aslan, ilk yarıdaki tek golü atan Yatabare o kafa şutlarını rahat atabilir miydi, asla! Eee olmayınca, değerleri ortaya çıkıyor!
Kartal’ın kuşkusuz forvette en büyük kozu Batshuayi’dir...Öyle durağan bir fotoğraf değil, rakip savunmayı yıpratan çapraz koşular yapıyor, boş durmuyor. Ghezzal’ı biliyoruz, tanıyoruz, yeter ki sakatlığı olmasın, Kartal’ı üç puana uçuran isimlerin başında geliyor. Nitekim 12’de her ne kadar Teixiera’nın asistinden Batshuayi golü bulsa da, asıl beceri Ghezzal’ındır... O topu sıfıra kadar indirmek, yetenek ve soğukkanlılık ister. Ghezzal - Rosier ikilisini uyumunu iyi biliyoruz, gelin görün ki dünkü maçta bu alanın aksadığını gözlemledik, nitekim
Sergen Yalçın’ın ayrıldığı günden bu yana bizler de hep yazdık, çizdik. Başkan Ahmet Nur Çebi, Beşiktaş’ı sezon sonuna kadar Önder Karaveli’ye emanet etti. Ne tuhaftır ki iki haftadır Şenol Güneş olayı patlatı, yorumlar gırla gidiyor! Sürekli belli çevrelerce Güneş’in Beşiktaş’ın başına geleceği ileri sürülüyor... Sergen Yalçın’ın ayrıldığı günden bu yana bizler de hep yazdık, çizdik. Başkan Ahmet Nur Çebi, Beşiktaş’ı sezon sonuna kadar Önder Karaveli’ye emanet etti. Ne tuhaftır ki iki haftadır Şenol Güneş olayı patlatı, yorumlar gırla gidiyor! Sürekli belli çevrelerce Güneş’in Beşiktaş’ın başına geleceği ileri sürülüyor... Bakın, olabilir, buna hiç itirazım yok. Ancak başkan, “Önder hocayla sezon sonuna kadar yoluma devam edeceğim” diyorsa ki, diyor, ben ona inanırım. Her şeyden önce mayıs ayında olağan kongre var. Başkan Çebi yeniden seçime girecek mi, girmeyecek mi bilinmiyor. Artı başka adaylar da çıkabilir, doğaldır. Biraz
MHK’nın işine pek karışmak istemem. Ama bazen bıçak kemiği dayanıyor arkadaş... VAR’a Yaşar Kemal Uğurlu’yu oturtmuşlar. Hadi siz siz olun, eleştirmeyin! Yahuuu arkadaş, elinizde hakem mi kalmadı Allah aşkına? Uğurlu ile Beşiktaş’ın sıkıntılı olduğunu cümle-alem biliyor. Herhalde MHK bunu inadına yapıyor! Eğer Yaşar Kemal Uğurlu’nun yerini dolduracak elinizde hakem yoksa, vay MHK’nın haline!
İkinci yarıda Vida’nın korner atışında topsuz alanda Pinares tarafından yere indirilmesini izlediniz mi eyyy MHK! Orta hakeme göre yok, VAR’dan da tık yok! Hadi ayıklayın pirincin taşını... Buz gibi penaltı ama Yaşar Kemal Uğurlu devreye girmedi. Girer mi, arkasında kapı gibi MHK var!
Uzatma dakikalarında Kerem’in bir pozisyonu var. VAR devreye girdi, dakikalarca izlendi. Aslında el falan yok, niye bu kadar incelenir? Eeee ne de olsa adı Yaşar Kemal Uğurlu!
Gelelim orta hakeme... Yönetimini hiç beğenmedim, özellikle faullerde çifte standart uyguladı.
Herkesin bir derdi var, özellikle yıllar sonra yeniden Süper Lig’e dönüş yapan Altay, şu aşamada asansör takım
Açık sözlü, yan yollara sapmayan, günü kurtarma politikasından uzak insanlara hep saygı duymuşumdur. Neticede insanın olduğu yerde hatalar vardır, önemli olan bunun farkına varmak ve özeleştiri yapabilmektir.
Tıpkı Galatasaray Başkanı Burak Elmas gibi!
Ne diyor başkan?
“Tepkileri son derece haklı ve normal buluyorum. Futbol takımı bu puandayken ben de tribünde olsam isyan ederdim. Belki de ‘Yönetim istifa’ diye bağırabilirdim...”
Valla çok doğru söylüyorsun sayın başkan! Eee dilin kemiği yok ki, önemli olan bu tepkileri devreye sokmak değil mi?
Oldum olası, başkan ve yönetimlerin her kötü gidişatta iş başında bulunan teknik direktörlerle ilgili, “Arkasındayız, destekliyoruz, göreve devam edecek” şeklindeki açıklamalarından huylanmışımdır! Başkan Elmas da Torrent’in göreve devam edeceğini söyledi. Eyvah ki, eyvah! Demek ki Torrent de gidici!
Eee, apoletleri yıldızlarla dolu Fatih Terim’in yerine, adı-sanı bilinmeyen, kariyerinde hiç başarısı olmayan bir fotoğrafa koca Galatasaray’ı teslim ederseniz olacağı budur!
Beşiktaş malum, şu sıralar kırk yılda bir gol buluyor, hoppp VAR ne hikmettir ki, pat devreye giriyor! Teixeira’nın golünde hiç bir şey yok, tertemiz... Beşiktaş’a gelince kılı kırk yarıyorlar, deyim yerindeyse ‘Öküzün altında buzağı arıyorlar’ VAR’daki arkadaşlar. O gol öncesinde Teixeira ikili sıkıştırmaya hedef oldu. Acaba gol olmasaydı o pozisyonda VAR devreye girer miydi? Hiç sanmam, Beşiktaş lehine ya!Nihayet VAR kedi olalı, bir fare tuttu. Lafım Barış Sarper Saka’ya değil... Alınganlık yapma emi hocam... Benim eleştirilerim genel...
Yani sezon başından bu yana Beşiktaş’ın o kadar pozisyonu güme gitti ki, anlatamam. Balotelli’yi dünya tanıyor. Top ayağında iken ne kadar yaratıcı olduğunu bilmeyen yok. O boş bırakmaya gelmez! Sık sık Vida’nın onu kovaladığını gördük. Ceza alanı dışından üç kere denedi, sonunda şık bir gole imza attı. Ancak Ghezzal’ın ayağına bir basma, yani faul söz konusuydu, Barış Sarper Saka uyardı, Ali Şansalan izledi, golü iptal etti. Maşallah aman nazar değmesin. Hep böyle olun, adaletli maç
Beşiktaş’ın oyun sistemi, etkili yanlarının yanısıra zaaflarını bilmeyen takım kalmadı Süper Lig’de! Rakipler önce savunmaya kapanıyorlar, biliyorlar ki çok adamla ofansa çıkacaklar, kaptıkları her topla Kartal’ın kalesine iniyorlar, Ersin o direkler arasında adeta çile çekiyor, çile!
Örnek dünkü maç...Savunmaya çekilen konuk takım, korner ve duran toplarda Kartal’ın kaptırdığı her topu fırsata çevirdi, pozisyonlar üretti. Ne var ki Ersin kritik kurtarışlara imza atarken, Rıdvan Yılmaz sık sık kademeye girerek, arkadaşlarının gediklerini kapadı! ...Kartal’ın ise Larin, Ghezzal ve Pjanic’in kaleye şutları var, hepsi o kadar.
Gelelim şu hakem Yasin Kol’a... Adı - sanı pek duyulmayan bir hakem, MHK’nın onu bu maça vermesi bence çok yanlış... Larin’in 7. dakikada Kahraman tarafından arkadan itilmesi bence penaltıydı ki, ofsayt değilse tabi ! Peki, hadi o vermedi veya süzemedi VAR’ın başındaki Yaşar Kemal Uğurlu ne güne duruyor? Kaldı ki Yaşar Kemal Uğurlu’nun Beşiktaş karnesi de pekiyi sayılmaz, duydunuz mu eyyy
Rahmetli Müslüm Gürses’in söylediği ünlü bir parça var; “Son pişmanlık neye yarar” diye... Valla bu parçanın birçok sözü tam da Fenerbahçe’ye göre!
“Son pişmanlık, neye yarar, her şeyin bedeli var, olmadı yaaaaaaar...”
Efendim, Başkan Ali Koç, Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Sayın Aykut Kocaman’ı 1 sene daha tutup devam etmek en doğru karar olabilirdi” ifadelerini kullandı. Yine Başkan Koç, “Çok fazla taşı yerinden oynattık, Aykut Kocaman’ı ben kovmadım. Aykut hoca bu camianın en kutsal değerlerinden biridir” dedi ancak bu sözlerinin bazıları hiç de gerçekçi değil.
Yani, “Ben kovmadım” cümlesi!
Kocaman’ın ayrılığında o koltukta siz oturuyordunuz sayın başkan! Göndermek yerine tutsaydınız Kocaman’ı... Elinizi tutan mı vardı Allah aşkına?
Sadece Aykut Kocaman mı? Peki, Emre Belözoğlu’na ne demeli?
Bir maç yenildi diye yolları ayırdınız, aynı hataya ikinci kez düştünüz sayın başkan?